Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/232 E. 2023/691 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/232
KARAR NO : 2023/691
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/152 Esas, 2020/167 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait ………(40 koltuk), …….. (28 koltuk),…….. (28 koltuk), ……… (28 koltuk), …………( 28 Koltuk), …… (50 koltuk), …(28 koltuk), ……… (28 koltuk), …… (28 koltuk) kapasiteli araçlardan 6’sının 16/03/2010 tarihinden itibaren şehir içi servis aracı olarak kullanıldığını, davacı tarafın işletmesi olduğu semt garajının ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle Erzurum ….. Noterliği 21/10/2013 tarihli ….. yevmiye nolu ihtarnamesi ve …… İşletme Yönetmeliği ile ücret tarifesinin uygulanması gerektiği gerekçesi ile davalı tarafa ihtar çekildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, davalı hakkında Erzurum ….. İcra Müdürlüğünün 2015/…….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalı yanın itirazı üzerine takip durdurulduğunu, davalı şirketin farklı koltuk kapasiteli 6 adet araç ile her gün şirketlerince yolcu taşımak için servis aracı olarak kullanıldığını, her bir servis aracı için günlük bir sefer ücreti ödemesi gerektiği halde davalı yanın bu garaj ücretlerini hiç ödemediğini, davalı yanın itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususların kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davalı … Ltd. Şti adına kayıtlı olan araçların, trafik kaydı üzerine teminatsız tedbir konulmasını, Erzurum ……..İcra Müdürlüğünün 2015/……. Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamını, takip dosyasında belirtilen avans faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hakdüşürücü sürede açılıp açılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, talep ediline alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ödeme emrinde plakası bildirilen araçların belirtilen süre içerisinde hiçbir şekilde kesintisiz olarak müvekkil şirket bünyesinde çalışmadığını, bu araçların kısa sürelerle müvekkil şirket için çalıştığını, bir kısmının yeni alındığını ve bir kısmının da bu sürede satılmak sureti ile devredildiğini, araçlara ait trafik sicil kayıtları temin edildiğini bu durumunun tespit edileceğini, müvekkil adına trafiğe kayıtlı şehir içi servislerin tamamının semt garaja her gün girmesi ve yolcu almasının söz konusu olmadığını, bu durumun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, açılan davanın hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Erzurum …… Belediyesi UKOME merkezinin aldığı 06/02/2007 tarihli karar ile kara taşımacılığı yapan şirket servisleri için 5 ayrı güzergah belirlendiği, ….. Belediyesi Semt Garajları Yönetmeliği gereğince dava konusu dönem olan 16/03/2010-16/02/2015 tarihleri arasında davacının işletmesini yaptığı garajı kullanmak zorunda oldukları, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıya ait 9 adet araç bakımından hesaplama yapılmış ise de bu 9 adet aracın aynı anda çalışmadıklarından 6 adet aracın faaliyette bulunduğunun anlaşıldığı, örnek olarak ……… plakalı araç için yapılan hesaplamanın dava konusu dönemi kapsamadığından hesaplamadan düşülmesi gerektiği, keza …….. ve …….. için yapılan ve 16/03/2010’dan öncesini kapsayan dönem için yapılan hesaplamanın düşülmesi gerektiği, ……… plakalı araç isin 39 gün, ve … plakalı araç için 392 gün gibi kısa dönemler için hesaplama yapıldığı dikkate alındığında davacı tanıklarının da beyanlarında belirttiği ve trafik tescil ve vergi kayıtlarından da anlaşılacağı üzere aynı anda davalının 6 adet aracının faaliyette olduğunun kabulü gerekmektedir.
….. Belediye Başkanlığı Semt Garajları İşletme Yönetmeliği yalnız garajı kullanmak zorunda olan araç sahiplerine yükümlülükler yüklememekte olup aynı zamanda garaj işleticisine de yükümlülükler yüklemektedir.
Anılan yönetmeliğin 6/d maddesinde; araç işleteni ile yazıhane sahibinin takdir edilen rayiç bedelin altında ücret vermeleri ve garaj ücretini ödemeden çıkış yapmaları durumunda ödenmeyen ücretlerin Karayolu Taşıma Kanununun 47/e maddesi uyarınca garaj işleticisine 3 kat olarak ödeyeceği belirtilmiş ise de 6/e maddesinde, garaj çıkış ücretinin 15 gün ödenmemesi veya aralıklı bir ay çıkış ücretinin ödenmemesi durumunda işletmecinin icra yolu ile tahsil edebileceği, 7/b maddesinde; garaj fişleri alınmadan garajdan çıkış yapılamayacağı, 7/c maddesinde; araç işletenin aracın çalışma saatlerinin ve araçla ilgili değişiklikleri işleticiye bildirmek zorunda olduğu ve 7/d maddesinde; araçların yolcuları garajdan alıp garajda indirmek zorunda oldukları düzenlenmiştir. Buna göre garaj işleticisi olan davacı , araç işletenin aracın çalışma saatlerinin ve araçla ilgili değişikliklerini takip etmekle yükümlü olup servis aracı olarak kayıtlı olmayan araçları garaja kabul etmemek ya da kayıt için veya araçlardaki değişikler için servis sahiplerine uyarıda bulunmak buna aykırı davrananları garaja kabul etmemekle yükümlü olup davacının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır
Yine garaj giriş-çıkış ücretinin peşin veya en geç 15 gün içinde ödenmesi, garaj fişi almayan araçların garajdan çıkış yapmalarının mümkün olmadığı yönetmelikte belirtilmesine rağmen davacının bu yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalıya ait araçların ücretsiz olarak ve garaj fişi almadan giriş-çıkışını kabul ettiği anlaşılmaktadır.
TMK 2. Maddesi “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. düzenlemesini amir olup herkes haklarını iyiniyetle kullanmak zorundadır. hükmünü amir olup, ….. Belediye Başkanlığı Semt Garajları İşletme Yönetmeliğinin belirttiği yükümlülükleri yerine getirmeyen, uzun yıllar boyunca davalıya ait araçların ücretsiz olarak giriş-çıkışına müsaade eden, ücretsiz giriş-çıkışa ilişkin hiçbir işlem (tutanak, ihbar, şikayet vs) yapmayan davacının yönetmeliğin 6/d maddesinde belirlenen 3 kat cezai ücreti talep etmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olacağı anlaşıldığından cezai ücrete yönelik talebinin reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı tanıkları tarafından gara giriş çıkışında kendilerinden ücret talep edilmediğini beyan ettikleri gibi davacı tanıkları da davacının talimatı ile davalıdan ücret talep edilmediğini beyan etmişlerdir. Her ne kadar davacı tanıkları tarafından işletmenin ellerinden alınmasından korktuklarından davalıdan ücret talep etmedikleri ve giriş çıkış kapısını açtıkları yönünde beyanda bulunulmuş ise de tarafların tacir oldukları, hukuk devletinde garaj giriş ücreti nedeniyle kendisinden işletme hakkının devralınacağı gibi bir iddianın kabulüne imkan bulunmadığından davacının zorunluluk nedeniyle ücreti isteyemedikleri iddiasını kabul etmek mümkün olmadığı, yönetmelik hükümlerine yerine getirmeyen davacının zararına bizzat kendisinin sebep olduğundan davacının cezai ücret talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu garaj girişine ilişkin ücret talebine ilişkin olup 5 yıllık dönemde davalıya ait araçların tümünün 5 yıl süre boyunca çalışmasının mümkün olmadığı, araçların tamir, bakım ve arıza gibi nedenlerle ya da Erzurum ilinin kış koşullarını ağır bir şekilde yaşaması nedeniyle özellikle kış aylarında çalışamadığı günlerin olması nedeniyle bilirkişiler tarafından hesaplanarak, re’sen 16/03/2010’dan önceki dönemi mahsup edilen 38.031,75 TL alacaktan %20 oranında hakkaniyet indiriminin yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ya da hangi araçların ve hangi sürelerle garajı kullandıklarına ilişkin bir tespit, tutanak vs. bulunmadığı ve alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği ve bu nedenle alacağın likit olmaması nedeniyle davacının inkar tazminatın reddinin gerektiği anlaşılmakla davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile; Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2015/…….. E sayılı dosyasına vaki 32.755,20 TL alacağa yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının tazminat isteminin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına itirazların süresinde yapıldığını, ancak yerel mahkemece itirazlar dikkate alınmadan verdiği kararın hukuken doğru olmadığını, davacının araçla ilgili değişiklikleri takip etmekle yükümlü olmadığını, tam aksine çalışma koşullarındaki bir değişikliği davacıya bildirme zorunluluğunun yönetmelikte belirtildiği üzere araç işletenlere yüklendiğini, müvekkil işyeri ile ilgili üzerine düşen bütün edimlerini layıkıyla yerine getirdiğini, mahkeme kabul ettiği alacaktan alacaktan %20 oranında hakkaniyet indirim uygulaması yaptığını, hakkaniyet indirimi uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı nedenleri ile davalının istinaf başvurusunun reddi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi, kararın kaldırılması davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, somut olayda ispat yükü davacıda olup davacının davasını ispat edemediğini, ispat edilemeyen davanın tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi isabetin bulunmadığını, davacının tacir olduğunu, davacının ispat külfetini yerine getirmediğinin dosyaya sunulan bilirkişi raporları ile sabit iken davanın kısmen kabulü kararının yerinde olmadığını, hüküm mahkemesince davacı tanık beyanları ile trafik tescil ve vergi kayıtları esas alınmak suretiyle müvekkil şirkete ait 6 aracın aynı anda faaliyette olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğunu, kararın bu yönü ile isabetli olmadığı nedenleri ile istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar kararın icrasının tehiri, kararın kaldırılarak davanın reddi, aksi halde kararın kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iadesi, davacının istinaf incelemesinin reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, …… giriş-çıkış ücreti alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekilince; müvekkilinin ….. Belediyesi tarafından işletme hakkı devredilen …………. ……’nı işlettiği, davalılar tarafından işletilen otobüslerin semt garajına giriş-çıkış yapmak ve bu nedenle garaj ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmasına karşın bu yükümlülüğe aykırı davranmak suretiyle garaj ücreti ödemediği, bu durumun müvekkilinin zararına sebebiyet verdiği ileri sürülerek Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2015/……… Esas sayılı icra takip dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali isteminde bulunulmuş, davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş, dava konusu edilen 9 adet aracın talep edilen 16.03.2010-16.03.2015 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı şirket adına çalışmadığını, bu araçların 6 tanesinin her gün semt garajını kullandığı iddiasının doğru olmadığını, araçların her gün semt garajını kullandığına ilişkin iddianın ispat külfetinin davacıda olduğunu, araçlarının semt garajına giriş- çıkış yapmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş, ilk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 17/06/2020 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamından ………. ……’nın işletme (intifa) hakkının, 24.11.1994 tarihli ………. sayılı …… Belediye Meclisi kararı ile dava dışı ….. Belediyesi’ne devredildiği, ….. Belediye Encümeni tarafından verilen 27.07.2004 tarih, …… sayılı karar uyarınca davacı … ve dava dışı ……………….’a bir yıllığına devredildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan 5216 sayılı Kanun’un 10. maddesinde “…… ve ilçe belediyeleri; görevli oldukları konularda bu Kanunla birlikte Belediye Kanunu ve diğer mevzuat hükümleri ile ilgisine göre belediyelere tanınan yetki, imtiyaz ve muafiyetlere sahiptir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve 5393 sayılı Kanunun 15. maddesi hükmü bir arada değerlendirildiğinde; gerek …… Belediyesinin gerekse alt kademe ilçe belediyesinin trafik hizmetlerinin düzenlenmesine yönelik kanunen kendilerine tanınan yetki çerçevesinde, bizzat işletilen veya başkalarına işlettirilen semt garajlarına ve uygulanacak ücret tarifelerine yönelik bağlayıcı nitelikte yönetmelik çıkarmaya yetkili oldukları sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla, ilgililer için bağlayıcıdır. 02.09.1993 tarih, 504 sayılı KHK ile Erzurum Belediyesi …… Belediyesi statüsüne getirilmiştir. Somut olayda semt garajının …… Belediyesinin faaliyet alanında bulunması, Karayolu Taşıma Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklerde uyuşmazlığa ilişkin düzenlemelere yer vermemesi nedeniyle uyuşmazlığın 5216 sayılı Kanun, 5393 sayılı Kanun ve bu kanunlar çerçevesinde ilgili belediyeler tarafından çıkartılan yönetmelikler ile Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararları doğrultusunda çözülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Somut olayda dava konusu edilen alacak Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararına dayandırılmaktadır. Zira davacı vekilince Ulaşım Koordinasyon Merkezi merkezi tarafından alınan karar uyarınca davalılar tarafından işletilen otobüslerin semt garajına giriş-çıkış yapma zorunluluğu bulunduğu iddia edilmiştir. Bu durumda Ulaşım Koordinasyon Merkezi merkezi tarafından davalılara ait otobüslerin davacının işlettiği semt garajına giriş-çıkış yapması zornluluğunu içerir bir karar almış ise davacı ile davalılar arasında farazi sözleşme ilişkisi niteliğinde bir hukuki ilişki doğacağından, bu hukuki ilişkiye aykırı davranılması halinde davacı tarafından alacak talebinde bulunulabilecektir. Bahsi geçen hukuki ilişki garaj hizmeti verilmesi nedeniyle hizmet sözleşmesi vasfında olup 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağından davanın zamanaşımı süresi dahilinde açıldığı görülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde ayrıca ….. Belediye Başkanlığı tarafından çıkartılan 13.3.2008 tarihli Semt Garajları İşletme Yönetmeliği’nin 6/d maddesi uyarınca 3 katı tazminat talebinde bulunmuştur. İlgili maddede garajlarda verilecek hizmetlere karşın alınacak ücretin Erzurum ….. ilk kademe belediye encümenince belirleneceğinden bahsedilerek araç işleteni ile yazıhane sahibinin takdir edilen rayiç bedelin altında ücret vermeleri ve garaj ücretlerini ödemeden çıkış yapmaları durumunda ödenmeyen ücretlerin 4925 sayılı Kanunun 47/e maddesi gereği garaj işleticisine üç katı ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Erzurum …… Belediye Başkanlığı’nca ………… ……’nın işletme hakkının ….. Belediye Başkanlığı’na devredilmesi ve 5216 sayılı Kanun’un 10., 5395 sayılı Kanun’un 15. maddeleri uyarınca semt garajlarının işletilmesine dair yönetmelik çıkarma hususunda ….. Belediye Başkanlığı yetkili olduğu anlaşılmıştır. Ancak yönetmeliklerin soyut, kişilere bağlı olmayan ve objektif hukuk kurallarını ihtiva etmesi zorunludur. Ayrıca kanunlar hiyerarşisi gözetildiğinde kanunla düzenlenmeyen ya da kanunda var olan düzenlemeye aykırı şekilde yönetmelik hükmü ihdas edilemez. Bununla birlikte anılan yönetmelik hükmü cezai şart niteliğinde olup cezai şartın taraflar arasındaki sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması zorunludur. Dayanak yönetmelik hükmünün normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, cezai şart niteliği taşıyan 3 kat tazminata dair kanun hükmü bulunmadığı, taraflar arasında açıkça cezai şart içerir sözleşme de yapılmadığı gözetilerek anılan yönetmelik hükmü uyarınca 3 kat tazminat istenemeyeceği sonucuna varılmıştır.
İstinaf incelemesine konu bir diğer husus dava şartı niteliği taşıyan taraf ehliyetidir. Yukarıda açıklandığı üzere davaya konu edilen dönemleri kapsar biçimde …………. Semt Garajının işletme hakkının davacı ve dava dışı ………….tarafından kullanılması halinde davacının tek başına aktif husumet ehliyetinin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda davacı ile dava dışı……….. arasındaki ilişki adi ortaklık olup adi ortaklıkta, aksi kararlaştırılmadıkça her ortağın temsil yetkisine sahip olacağı dikkate alındığında açılan dava uyarınca davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesinde 9 adet araç ve bunlara ilişkin plakalardan bahsedilmiştir. Dosya kapsamındaki belgelerden, trafik tescil ve vergi kayıtlarından, dava dilekçesinde bahsi geçen araçların davalı şirket adına istenen dönemler itibariyle 8 adedinin kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan izahatlar uyarınca garaj-giriş çıkış ücretine ilişkin sorumluluk taşıma işi yapan otobüslerin işletenine ait olacağından, davalı şirketin açılan dava yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan taraf vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ……… plaka sayılı araç için talep edilen dönemlere ilişkin mahkemece hesaplama yapıldığı, mahkeme kabulünde ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece mahkemesince hakkaniyet indirimi yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporunda talepten fazlası yönünden hesaplama yapılması nedeniyle re’sen hesaplama yapılarak sonuca göre karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından başlangıçta yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 2.237,50-TL istinaf karar harcından başlangıçta yatırılan 559,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.678,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı ve davalı tarafınca bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ……. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.