Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/204 E. 2023/286 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/204
KARAR NO : 2023/286
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/484 Esas, 2020/52 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sürücü …’nin, 30/05/2014 günü, saat 19:35 sıralarında, idaresindeki ……… plakalı otomobil ile Galericiler istikametinden geldiği ara sokaktan ……Caddesine gireceği sırada, bu caddeyi takiben sol taraf ……. istikametinden gelip kendi geldiği caddeye dönmek için sağa manevra yapan ……… idaresindeki …….. plakalı kamyonetin idaresindeki otomobile sol kapı kısımlarından çarptığını ve kazanın meydana geldiğini; Meydana gelen kaza neticesinde müvekkili …’nin yaralandığını; Bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla aktüerya incelemesi neticesinde ve kusur raporları geldikten sonra 3.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yine ayrıca 200,00.-TL hastane masraflarının da davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yine devamla davalılardan … aleyhine 35.000,00TL manevi tazminat alacaklarının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … …… tahsiline, Yine davalı …….. Petrol Nakliyat İnşaat Pazarlama İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine 35.000,00 TL tutarında manevi tazminatın müvekkili lehine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ……Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazayı kapsar poliçenin müvekkili şirket tarafından temin edilmediğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar … ve …….. Petrol Nakliyat İnşaat Pazarlama İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; tüm haklarının saklı kalması kaydıyla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili Davalı ….. Sigorta A.Ş (…………Sigorta A.Ş) vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın hem esastan hem usulden reddine karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm dosya kapsamından; Davacıların trafik kazasından kaynaklı davalılara yönelik maddi – manevi tazminat istemleri sonucunda mahkememizin 2016/543 E -2018/94 K sayılı ilamında davacı tarafın maddi tazminat istemlerinde … Sigorta A.Ş. ‘ye yönelik davasında vazgeçme nedeniyle reddine, ….. Sigorta A.Ş. ( … A.Ş. )ne yönelik davasının reddine, davacı … ve …….. Petrol Nak…. Ltd. Şti. ‘ne yönelik maddi tazminat davasında 423,00 TL geçici iş göremezlik, 200,00 TL hastane masrafları olmak üzere 623,00 TL’nin her iki davalıdan müştereken – müteselsilen tahsiline, keza manevi tazminat taleplerinin de kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın da … ve …….. Petrol Nak…. Ltd. Şti. ‘nden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, söz konusu kararın taraflar tarafından istinaf edilmesi üzerine, maddi tazminat istemi ile ilgili herhangi bir ortadan kaldırma kararı mevcut olmayıp, sadece manevi tazminat istemi ile ilgili bir miktar fazla hükmedildiğinden dolayı manevi tazminat istemi ile ilgili ortadan kaldırma kararı verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın Maddi Tazminat İstemi ile ilgili istinaf mahkemesince herhangi bir ortadan kaldırma kararı mevcut olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, Davacı tarafın Manevi Tazminat İsteminin olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve davacının maluliyeti gözönünde bulundurularak, Kısmen Kabulü ile; 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …….. Petrol Nak….Ltd. Şti’den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “Davacı tarafın Maddi Tazminat İstemi ile ilgili istinaf mahkemesince herhangi bir ortadan kaldırma kararı mevcut olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, Davacı tarafın Manevi Tazminat İsteminin Kısmen Kabulü ile; 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …….. Petrol Nak….Ltd. Şti’den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacı tarafa ödenmesine,” şeklinde karar verilmiş karara karşı Davalılar … ve …….. Petrol Nakliyat İnşaat Pazarlama İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalılar … ve …….. Petrol Nakliyat İnşaat Pazarlama İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı lehine 6.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiş ise de davacı lehine hükmedilen bu tutarın sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, davacının kazaya bağlı olarak sorunlar yaşadığı ve işitme kaybının olduğunu iddia ettiğini, ATK’dan alınan raporda davacının iddiasının 1994 yılından beri var olduğunun ortaya çıktığını, davacının kendisinde var olan bir rahatsızlığı kazaya bağlayıp mahkemeyi aldatarak menfaat sağlamaya uğraştığı ve müvekkili üzerinden zenginleşmeye çalıştığının ortaya çıktığını, davacının iddiasının aksine 2010 yılından beri SSK girişinin olmadığını, davacının bu yönüyle de kasıtlı olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacının mahkemeyi aldatıcı tavrına rağmen ve BTM ile giderilebilecek şekilde basit olan yaralanmasına 6.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurul kararına göre de zarara uğrayan kimsede manevi bir zarar meydana gelmediği takdirde manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istimiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacının trafik kazasından yaralandığından bahisle iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat isteminde bulunduğu, ATK kusur raporunda davalının %100 kusurlu olduğuna, ATK maluliyet raporunda davacının 2 haftalık iş göremez olduğuna dair rapor verildiği, mahkemece raporlara itibar edilerek davacı lehine 623,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminat hükmedildiği, kararın istinafı üzerine Dairemizin 05/12/2019 tarihli kararı ile manevi tazminata ilişkin harç yatırılmadan karar verilmiş olması ve manevi tazminat miktarının yüksek takdir edilmiş olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece bu kez maddi tazminatla ilgili kararın kesinleştiği gerekçesiyle maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ise 6.000,00 TL’nin tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2010/6304 Esas 2010/7570 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; ” Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir, … bozma kararı ile hüküm tamamiyle ortadan kalkmıştır. Bu nedenle bozma sonrası yeniden hüküm kurulması gerekirken …. açısından kesinleştiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir”.
İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken tüm talepler hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulması olmalıdır. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2020/4782 Esas- 2021/519 Karar sayılı kararı) Bu sebeple ilk derece mahkemesince, dairemizce verilen kaldırma kararı sonrasında, maddi tazminat ile ilgili hükmün kesinleştiğinden bahisle, son kararda maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece 6100 sayılı Kanun’un 294, 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı şekilde verilen karar, infazda tereddüt oluşmasına sebep olacak olup, kamu düzeni ile ilgili bu husus re’sen dikkate alınması gerekir.
Davalı vekilince takdir edilen manevi tazminatın yüksek olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Hakimin manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1996 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Yine manevi tazminat tutarının belirlenmesinde olay tarihindeki Ülkenin ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücünün de dikkate alınması gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin E:2021/17318, K: 2021/3767 sayılı kararı)
Somut olayda; olayın gelişim şekli, davacının olayda kusursuz olması, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmaması, işgöremezlik süresinin 2 hafta olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihi ve olay tarihindeki ülkenin ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayın özellikleri ile yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alınarak davacı lehine daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Somut olayın özellikleri dikkate alındığında davacı lehine 3.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Ne var ki HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca yerel mahkeme kararındaki yanlışlıkların, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği sonucuna varılarak, mahkemece verilen hükmün 353/(1)-b-2. maddeleri uyarınca re’sen kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalı …….. Petrol Şti ve … vekilinin istinaf başvurusunun başvurusunun KABULÜ ile yerel mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Maddi tazminat davası yönünden; Davacının … ve … ‘e yönelik maddi tazminat davasında davanın kısmen Kabulü ile 423,00 TL geçici işgöremezlik ve 200,00 TL hastane masrafları olmak üzere 623,00 TL ‘nin her iki davalıdan müştereken – müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, diğer davalılar yönünden davanın vazgeçme nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat davası yönünden; 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 42,56 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 17,07 TL (PH+IH) ‘nin mahsubu ile bakiye noksan kalan 25,50 TL harcın davalılar … ve … müştereken – müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 204.93 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 43,73 TL ‘nin mahsubu ile bakiye noksan kalan 162,33 TL harcın davalılar … ile … ‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 82,35 TL başvurma harcı ve peşin harç, 427,- TL tamamlama harcı, 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 330,- TL bilirkişi ücreti, 518,10 TL ATK fatura bedeli ve 633,65 TL tebligat – posta gideri olmak üzere toplam 2.089,20 TL ‘nin davanın kabul red oranları nazara alınarak 198,14 TL’sinin davalılar … ile …den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 623,00 TL’ nin davalılar … ve …….. Petrol Nakliyat İnşaat Pazarlama İmalat Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti’den müştereken – müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davasında davalılar …, …, … Sigorta A.Ş. ve ….. Sigorta A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 2.577,00 TL’ nin davacıdan alınarak davalılar … ve …, … Sigorta A.Ş. ve ….. Sigorta A.Ş.’ne ödenmesine,
8-Manevi tazminat davasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 3.000,00 TL’ nin davalılar … ve …….. Petrol Nakliyat İnşaat Pazarlama İmalat Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti’den müştereken – müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davasında davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 3.000,00 TL’ nin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ne ödenmesine,
10-Gider/delil avansından bakiye kalan avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE;
III- Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
IV-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yatırılan 162,10-TL Başvuru harcı ile 66,00-TL posta ve davetiye giderinden ibaret toplam 228,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Gerekçeli kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ……….. tarihinde oy birliği ile karar verildi.