Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2 E. 2023/37 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2
KARAR NO : 2023/37
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/346 Esas, 2020/280 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil şirketin, davalı şirketten Alüminyum ve Pvc ürünleri satın aldığını ve karşılığında toplam 587.507,56 TL bedelli 7 adet çek ile 12.000,00 TL elden ve banka havalesiyle ödeme yaptığını, davalı firmanın müvekkil şirkete göndermesi gereken ürünlerden bir kısmını fatura kesilmesine rağmen göndermediğini, söz konusu gönderilmeyen ürünlerin tutarının 32.000,00 TL olduğu, müvekkil şirketin vermiş olduğu … Bankası A.Ş. ………. Şubesi muhataplı …… keşide tarihli …… nolu 10.000,00 TL ve aynı banka şubesi muhataplı ….. keşide tarihli, ….. nolu 10.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 20.000,00 TL bedelli iki adet çekin halen davalı ya da kötü niyetli üçüncü kişiler elinde olduğu, davalı şirketin elden ve havale yoluyla göndermiş oldukları 12.000,00 TL’yi de iade etmediğini, bu nedenlerden dolayı toplam 20.000,00 TL bedelli 2 adet çekin ödenmemesi, icraya konulmaması, yapılan takibin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması, bu konuda ilgili banka şubesine ve ilgili yerlere müzekkere yazılması, söz konusu çekler nedeniyle müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptalini, 12.000,00 TL olan alacaklarını ödeme tarihinden itibarin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı şirketten Alüminyum ve Pvc ürünleri satın alındığı ve karşılığında toplam 587.507,56 TL bedelli 7 adet çek ile 12.000,00 TL elden ve banka havalesiyle ödeme yapıldığı, davalı tarafça bir kısım ürünlerin gönderilmediği, gönderilmeyen ürünlerin tutarının 32.000,00 TL olduğu, … Bankası A.Ş. ……. Şubesi muhataplı ……. keşide tarihli…….nolu 10.000,00 TL ve aynı banka şubesi muhataplı …….keşide tarihli, …….. nolu 10.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 20.000,00 TL bedelli iki adet çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve davalıya ödenen 12.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile kendilerine ödenmesi yönünde karar verilmesi talebiyle mahkememizde dava açıldığı, mali müşavir bilirkişiden alınan rapora göre; 05/01/2018 tarihli KDV dahil toplam tutarın 143.325,75 TL bedelli …… nolu faturanın irsaliye kısmında mal teslimi ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmadığı, 31/01/2018 tarihli ……..yevmiye numaralı kayıtta 10.000,00 TL bedelli ……. nolu ……bankası çeki ve yine 10.000,00 TL bedelli ……. nolu ……bankası çekinin kayıtlarda ……. verilen sipariş avansları olarak kayıt edildiği belirtilmiş ise de, bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda davacı defter kayıtlarına göre 2017 ve 2018 yıllarında davacı tarafın davalı taraftan alınan toplam ticari mal bedelinin 11 fatura karşılığı 710.462,66 TL olduğu, yine davacı kayıtlarına göre 2017-2018 yılları yapılan ödemeler toplamının 706.352,56 TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davaya konu ….. ve……. nolu çeklerin davacı ile davalı arasında hangi işleme konu yapıldığının tespit edilemediği, ayrıca her ne kadar davacı tarafça 12.000,00 TL’nin davalıya verildiği belirtilmiş ise de, hangi işleme karşı bu paranın verildiğinin tespit edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “Davanın REDDİNE,” şeklinde karar verilmiş karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delil olarak dayandıkları ticari defterlerin dosyaya celp edilmediğini ve kesin delil niteliğindeki yemin delillerinin yerine getirilmeden karar verildiğini, bu süre zarfında müvekkilinin çeklerin karşılığı olan malları teslim etmediğini, çeklerin hangi işlere karşılık verildiğinin ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece ispat vasıtalarının yok sayıldığını, zira davalıya yemin ettirilmeden karar verildiğini, yemin deliline dayanmalarına rağmen defterlerini sunmayan tarafın yemine davet edilmesi gerektiğinin mahkemece hatırlatılmadan karar verildiğini, bu haliyle eksik incelemeyle isabetsiz bir karar verildiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, avans olarak verildiği iddia edilen 20.000 TL’lik çek ile 12.000 TL’nin iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı şirket, davalı ile ticari ilişkisi nedeniyle avans olarak 20.000 TL’lik çek ile 12.000 TL’nin davalıya teslim edildiğini ancak davalının ürünleri teslim etmediğini iddia etmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili , dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olmalarına rağmen bu husus mahkemece hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı, dava dilekçesinde yemin deliline dayanmıştır. Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür.
Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez. Davacı, dava dilekçesinde deliller kısmında açıkça yemin deliline dayanmasına rağmen mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece, davalıya uyuşmazlıkla ilgili yemin yöneltme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkın kullanılmaması halinde ya da kullanılıp da davalı tarafça yemin edilmesi veya yeminden kaçınılması durumlarına göre hasıl olacak sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Belirtilen nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, sair istinaf nedenleri incelenmeksizin HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile, mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibine iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesinde verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere ……. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.