Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1895 E. 2023/2160 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1895
KARAR NO : 2023/2160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2020 (Karar)
NUMARASI : 2020/102 Esas, 2020/336 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davaya ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve …’ın müşterek çocukları … ve …’ın kardeşleri olan …, 24/08/2014 tarih ve saat 11:00 sıralarında davalı …sevk ve idaresinde İspir – Erzurum istikamitnde seyir halinde iken …Devlet Karayolunun 93.km + 500 m … Mevkiine gelindiğinde istikamete göre yolun sağında karşıya geçmeye çalışan …’a KTK’nun da belirtilen hız sınırını %10 dan %30’a kadar aşmak suretiyle hızla çarparak yaralanmasına sebep olunmuş, …’ın hastaneye kaldırılarak tedavi edilmesi aşamasında kaza gününün gecesinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle beden travması sonucu kafa tası ve birçok kemik kırığı sonucu beyin kanamasına bağlı akciğer ve dalak yaralanması ile iç kanama geçirerek vefat ettiğini, kaza sonrasında Jandarma tarafından …’ın kusursuz gösterildiği yönünde tutanak tanzim edilmiş ise de, müvekkili … …’ın müracaatı ile Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca kaza mahallinde bilirkişi refakatinde icra edilen tespit ile kazanın oluş ve teknik incelemesinde bilirkişi rapor ve krokisinde sürücü …’ın kara yolu hız sınırını %10’dan %30’a kadar aştığı ve KTK’nun da belirtilen karayolları hız sınırını aşmak suretiyle tali kusurlu olarak ölümlü kazaya sebep verildiğinden Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/… soruşturma numaralı 2011/…iddianame numarası ile hakkında Taksirle Ölüme Neden olma suçundan kamu davası açıldığını, davalı …’ın kazadan hemen sonra müvekkili ve aile fertlerine maddi olarak yardımlarda bulunacağı vaadini vermesi sebebi ile yargılama devam ederken her ne kadar davalıdan şikayetçi olmadıklarını belirtmiş iseler de, davalının müvekkillerine ve aile fertlerine karşı vermiş olduğu vaatlerinin hiç birini yerine getirmeyerek davalı müvekkillerini derinden sarsarak üzüntülerinin kat be kat artmasına sebebiyet verdiğini, Erzurum .. Asliye Ceza Mahkemesince Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırarak bu rapora göre karar verildiği, davalının tali kusurunu saymayarak davalının beraatına karar verildiğini, bu durumun müvekkillerini manevi olarak derinden sarstığını, kusuru ile maddi ve manevi zarara sebep olan davalılardan maddi ve manevi zararları içeren bu davayı açmak zorunda kaldığını, yaşanılan kaza nedeniyle baba … …için 5.000,00 TL maddi, anne … için 5.000,00 TL maddi, müşterek çocuklardan … …için 2.000,00 TL maddi ve … için de 2.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 14.000,00 TL maddi tazminatın davalılarda müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesine, ayrıca baba … …için 50.000,00 TL manevi, anne … için 50.000,00 TL manevi, müşterek çocuklardan … …için 20.000,00 TL manevi, … için de 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …ve ….Petrol Ür. İnş. Taah. Madencilik Hazır Bet. Ür. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar ….Petrol ve Ürünleri İnşaat Taahhüt Madencilik Hazır Beton Üretim Tesisleri Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve …vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın 2011 yılında meydana geldiğini söz konusu olaya ilişkin olarak müvekkil hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermeden dava açıldığını ve Erzurum …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/…Esas ve 2012/…Karar sayılı ilamı ile müvekkilinin beraat ettiğini, soruşturma sırasında ve mahkeme aşamasında gerek alınan bilirkişi raporları gerekse dinlenilen tanıklar müvekkilinin suçsuz olduğunu ispatlar niteliğinde olduğunu, söz konusu ceza dosyası incelendiğinde görüleceği üzere 10.04.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu bilirkişi raporunda çekici sürücüsü …’ın atfı kabil kusuru olmadığını, 2002 doğumlu çocuk yaya …’ın dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri oluş üzerine asli etkili olduğunun bildirildiği, bu nedenlerden dolayı davacıların ileri sürdüğü iddialar ve talepleri haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının haksız ve hukuka aykırı olduğundan, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığından huzurdaki hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini mahkememizin aksi kanaatte olması halinde ise, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur durumunun tespiti için kusur raporunun alınmasına; varsa derdest davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 24/08/2014 tarihli trafik kazası sonucu …’ın vefatı nedeniyle mahkememizde dava konusu edilen maddi ve manevi tazminat davasının yapılan incelemesinde, Erzurum.. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/… Esas ve 2012/….Karar sayılı ilamı ile Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırarak bu rapora göre karar verildiği, hükme esas alınan rapora göre çekici sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, 2002 doğumlu yaya …’ın asli kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlendiği, ceza mahkemesince hükme esas alınan rapor dikkate alındığında davalı …’ın gerçekleşen kazada kusurunun bulunmadığı, somut olay kapsamında ceza mahkemesince hükme esas alınmış bir rapor kapsamında kusursuzluk tespiti sonucu verilen beraat kararı sonrası kararın kesinleştiği dikkate alındığında, yeni bir kusur tespiti incelemesinin dosyamıza bir katkı sağlamayacağı, davalı sürücünün kusuru bulunmaması karşısında diğer davalılarında tazminat sorumluluğunun doğmayacağı anlaşılmakla davacının davasının reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın her yönüyle eksik olduğunu, delilerin toplanmadan ve hiçbir usulü işlem yerine getirilmeksizin ceza dosyasındaki raporun hükme esas alındığını, mahkemece 9 yaşındaki çocuğa meydana gelen trafik kazasında kusurun tamamının yüklenemeyeceğinin düşünülmediğini, kazanın meydana geldiği yerin köy içi olduğu, meskun mahalde araç sürücülerinin çok daha dikkatli olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof. Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.(Yargıtay 4. H.D. 2022/11812 Esas, 2022/16626 Karar )
Somut olaya gelince; Erzurum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/447 Esas, 2012/389 Karar sayılı dosyasında meydana gelen kaza nedeniyle başlatılan kovuşturma neticesinde Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 10.04.2012 tarihli ve …….. sayılı kusuru raporunda özetle araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece, sürücünün kusuru olmadığından beraatına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, kazada araç sürücüsünün kusuru olmadığının anlaşılmasına göre mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 269,85-TL harçtan başlangıçta alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacılar tarafınca bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere …. tarihinde oy birliği ile karar verildi.