Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/18 E. 2022/1305 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/18
KARAR NO : 2022/1305
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/217 Esas, 2020/213 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum ……. İcra Dairesinin 2017/…….Esas sayılı dosyası ile hakkında yapılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu, takibe konu bononun tarafınca davalı …’e 18/11/2014 tarihli kredi sözleşmesine kefil olması sebebiyle, diğer borçlular ile birlikte vermiş olduğu teminat senedi olduğunu, bütün kredi borcunun kendisi tarafından ödendiğini, Eşinin rızası ve bilgisi dışında kefil olması sebebiyle Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/…. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, ayrıca davalı kooperatifin bilgisi ve onayı dışında kredi alacağının teminatı olarak rehinin kaldırıldığında Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/……. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açmış olduğunu, aleyhine başlatılan icra takibinde davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, söz konusu icra dosyası dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016… ve 2016/… Esas sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dışı … lehine 18/11/2014 tarihinde …….-……. (……) …… kredi sözleşmesine kefil olduğunu, lehine kefil olduğu dava dışı …’in kardeşi olduğunu, davacının açmış olduğu davanın menfi tespit ve kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti olduğu, öncelikle davacının aynı borç için mahkememizde 3 adet menfi tespit davası ikame ettiğini, bu dosyalardan birinin 2016/….. Esas 2017/……. Karar sayılı dosya ile müvekkilinin açmış olduğu dava olduğunu ve davacının davasının reddedildiğini, yine davacının aynı borca ilişkin 2016/…… Esas sayılı dava dosyası ile dava açtığını ve davanın halen derdest olduğunu, şimdi de bu davayı açarak açıkça hukuka ve usul ekonomisine aykırı davrandığını, aynı borca ilişkin 3 ayrı dava ikame ettiği ve davaların hepsinin derdest olduğunu, öncelikle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, medeni kanunun 2. Maddesi uyarınca dürüstlük ilkelerine aykırı davrandığını, davanın esası yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça Erzurum ……. İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı dosyası ile hakkında yapılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğu, …’e ait 18/11/2014 tarihli kredi sözleşmesine kefil olunması sebebiyle, diğer borçlular ile birlikte verdiği teminat senedinin takibe konu yapıldığından bahisle mahkememizde menfi tespit davası açıldığı, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatifin takip tarihi itibariyle davacıya rücuya konu edebileceği alacakların toplamının 13.263,93 TL olduğu, kooperatifin takip tarihi itibariyle davacıya rücu edebileceği miktarın TBK 587 uyarınca toplamda 4.971,48 TL takip çıkışı olması gerektiği, kooperatifin davacıdan TBK 587 madde uyarınca 1/3 oranını talep hakkının bulunduğu yönünde tespitte bulunulduğu, her ne kadar davalı tarafça davaya konu senette davalı kooperatifin aval vermesi nedeniyle borcun tamamı için kefillerin sorumlu olacağı yönünde itirazda bulunulmuş ise de, söz konusu senedin dava dışı …’in borcu için düzenlendiği, senette davalının da aynı senette avalist olduğu, mevcut kredi borcunun davalı tarafından ödenmesi durumunda kefillerin payları oranında müracaat hakkı bulunduğu dikkate alınarak bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu yönünde karar verilmekle, davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile Erzurum …… İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında, davacının takip tarihi itibari ile 24.806,69 TL asıl alacak, 1.491,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.297,88 TL olmak üzere borçtan sorumlu olmadığı” gerekçesiyle “Davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile ; Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında, davacının takip tarihi itibari ile 24.806,69 TL asıl alacak, 1.491,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.297,88 TL olmak üzere borçtan sorumlu olmadığının Tespitine, fazlaya ilişkin istemin Reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı dava açarken borcu olduğunu ve borcu kabul ettiğini, sadece vadesi gelmeyen alacakların icra takibine konamayacağını beyan ve iddia ettiğini, dolaysıyla davacı dilekçesinde borcun tamamını kabul ettiği için ilk derece mahkemesinin davacının beyanını aksine borcun olmadığının tespitine karar vermesinin yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi değerlendirme yaparken hukuki hataya düştüğünü ve dava konusu senette müvekkilin avalist olduğu gerçeğini gözden kaçırarak müvekkil müteselsil kefil gibi değerlendirdiğini, Davada TBK hükümlerinin değil TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporunda davacıyı kefil gibi değerlendirerek yine maddi ve hukuki hataya düşüldüğünü, itirazlara rağmen ilk derece mahkemesi itirazlar doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu veya ek rapor alınmasına karar vermediğini ve eksik yargılama yaptığını, bu nedenle savunma hakkının kısıtlandığı nedenleri ile istinaf talebinin kabulü, kararın kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalete ücretinin karış tarafa yükletilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı aracılığı ile …… Bankasından dava dışı … ‘in kullanmış olduğu krediye kefil olduğu bu kefaletten dolayı kendisi hakkında Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi yapıldığı, bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin istemiyle menfi tespit davası açıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaman neticesinde; davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiği, karara karşı davalı …… vekili tarafından kararın kaldırılması amacıyla istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Erzurum …….İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı olarak davalının yer aldığı takip dayanağının 18/11/2014 tanzim 18/02/2017 vade tarihli lehtarı …Bankası……. Şubesi olan borçluları …, … ve … olarak yer aldığı, davalının kaşesi üstünde aval içindir ifadesinin yer aldığı, 29.228,00-TL bedelli …… seri …… numaralı bonoya dayanılarak takip yapıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada, alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava dışı ……. Bankası’ndan kullanılan kredilerin geri ödemelerinin ödeme tarih ve miktarları belli olmasına rağmen bilirkişi raporunda kambiyo takibine konu bonodan hiç bahsedilmemesi ve bononun yerine kredi sözleşmesinin incelenmesi ayrıca, bilirkişi raporunun davaya ve dosya kapsamına uygun olmaması kaldı ki bonoda borçlu olarak görülen kişilerin her birinin 1/3 sorumluluk altında bulunmaları bono metninden anlaşılmamasına ve bono metnine göre her üçününde borçlu sıfatıyla imzalamış bulunmasına göre, söz konusu rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu sebeplerle, bono metni dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılarak, davalı alacaklının icra dosyası kapsamında alacağı olup olmadığı, alacağı kalıp kalmadığı belirlenmeli ve yine 2016/….. Esas sayılı dosyası ile bu dosya arasındaki irtibatta dikkate alınarak konusunda uzman bankacı bilirkişiden dava konuları dikkate alınmak suretiyle rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi amacıyla ve raporda kimin tarafından ödendiğine ilişkin net tespitlerin yapılmadığı, kooperatif hesabından ödenen rakamların belirli olduğu ve takibe dayanak yapılan bonoda davacının adının borçlular kısmında geçmesine rağmen, davacının kefil olarak değerlendirildiği anlaşılmakla, bu yöndeki davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile söz konusu eksikliklerin giderilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK ‘nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2018/217 Esas, 2020/213 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.