Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1781
KARAR NO : 2023/1879
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/296 Esas, 2019/581 Karar
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile …&… Petrol A.Ş. arasında 01/06/2014 tarihli Oto Gaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bu anlaşma ile petrol istasyonunun kullanım ve işletmesinin müvekkiline devredildiğini, söz konusu sözleşmenin daha sonra fesih edildiği ve akabinde davalı şirket ile …&… Petrol A.Ş.’nin Oto Gaz Bayilik Sözleşmesi imzalayarak petrol istasyonunun işletmesinin davalıya devredildiğini, bu durumdan dolayı daha önce davacının işletmiş olduğu akaryakıt istasyonunda bulunan market ürünlerini ve eşyalarını aralarında yapılan anlaşma gereği ürünlerin ücretlendirilerek davalıya devrettiğini, bu nedenle icra konusu faturaların düzenlendiğini, davalının bu fatura borçlarına istinaden 09/09/2015 tarihinde 23.175,00-TL ödeme yaptığını, ancak bakiye borcunun tamamının ödenmediğini, bu nedenle Ankara… İcra Müdürlüğü’nün 2015/…Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibinde hem yetkiye hem de borca itiraz ettiğini, bu nedenle Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2016….Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açıldığı, icra takibinin yetkili icra dairesine yapılmadığı için davanın usulden reddine karar verildiği, bu nedenle Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle itirazın iptaline ve davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında önceden davacı şirket tarafından işletilmekte olan akaryakıt istasyonunda bulunan market ürünlerinin devri hususunda anlaşma yapıldığını, bahse konu anlaşma gereği olarak davacıya 29/09/2015 tarihinde 23.175,00.-TL ödeme yaptığını, bu ödemenin dışında müvekkili şirketin Kamu Hastaneler Birliği’ne yakıt ücreti olarak 5.418,26.-TL, bir aylık kira bedeli olarak 3.000,00.-TL, Erzurum Su ve Kanalizasyon idaresine davacı şirketten kalmış olan su faturası borcu olarak 10.482,84.-TL, davacıya ait olan Belediye Totem Vergisi için de 1.200,00.-TL olmak üzere çeşitli ödemeler yaptığını, davacının gönderdiğini iddia ettiği ….-….-… seri numaralı faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmede bulunmayan ve ifa ile ilgili hususlarda sonradan ortaya çıkan kayıtların faturaya konulduğunu, vade farkı faturasının da ifa ile ilgili olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, Mahkememizin 2016…Esas sayılı dosyası, Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…Esas sayılı dosya aslı, Davacı tarafından, davalı şirket adına düzelenmiş fatura suretleri dosyamız arasına celp olunmuş, Davalı şirkete ait ticari defterleri dosyanmız arasına celp olunmuş, davacı tarafın ticari defterleri ise bilirkişi tarafından yerinde incelenmiş mali müşavir bilirkişisinden rapor ve ek rapor aldırılmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi tarafından sunulan 02/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı ve davalının ticari defter kayıtları incelendiğinde, davacının düzenlemiş olduğu 21/09/2015 tarih ve… nolu içeriği devir işlemleri takip bedeli + alt yıkama motor kira bedeli + alt yıkama motor kira bedeli olan KDV dahil 9.440,00.-TL ile 30/09/2015 tarih … nolu içeriği vadesinde ödenmeyen faturalar için vade farkı bedeli olan KDV dahil 3.540,00.-TL tutarlı faturaları davalının kayıtlarına almadığını, davalının da davacı adına yapmış olduğu toplamda 13.487,89.-TL olan belediye totem vergisi, su faturası ve tavlaşoğlu firması ödemeleri ile 31/08/2015 tarih … nolu 3.000,00.-TL tutarlı kira faturasını davacının ticari defter kayıtlarına almadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu kalemlerden kaynaklandığını, bu nedenlerle davacının toplam 16.487,89.-TL olan kira bedeli faturası ve davacı adına yapılan ödemeleri ticari defter kayıtlarına almadığını, davalının da toplam 12.980,00.-TL olan devir işlemleri takip bedeli + alt yıkama motor kira bedeli faturalarını ticari defter kayıtlarına almadığını, davacı ve davalı arasında herhangi bir sözleşmenin olmadığını, bu nedenle bahse konu kalemlerin dayanaığının olmadığını, uyuşmazlığın çözümü bakımından davacı ve davalının ticari defter kayıtlarına almadığı kalemlerin nedenleri ve belgeleriyle mahkememize sunması gerektiği tespit ve rapor edilmiştir. Taraf vekilleri tarafından aldırılan bilirkişi raporuna karşı itiraz edildiği, yapılan itirazlar üzerine dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan 25/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; TTK’da belirtildiği üzere, fatura, tacirin ticari işletmesi bağlamında bir mal satması, üretmesi, bir iş görmesi veya bir menfeaat sağlaması durumunda düzenlenir. Aynı zamanda fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Akdi ilişkinin inkarı halinde ise faturayı düzenleyen kimsenin bu ilişkisinin varlığını kanıtlaması gerekmektedir. Bu nedenle davacının defter ve belgelerinin incelenmesinde davalı firma ile aralarında herhangi bir sözleşmenin bulunup bulunmadığı bilirkişi tarafından sorulmuş, davacı yetkilisi tarafından “herhangi bir sözleşme olmadğı” sözlü olarak beyan edildiğini, bu nedenlerle 02/08/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat kısmında, davacı ve davalının ticari defter kayıtlarına almadığı kalemlerin akdi ilişkinin kanıtlanabilmesi için belgeleriyle mahkemeye sunulması gerektiği yönünde görüş bilidrildiğinin belirtildiği rapor edilmiştir. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinide; davacı şirket ile …&… Petrol A.Ş. arasında 01/06/2014 tarihli Oto Gaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, bu anlaşma ile petrol istasyonunun kullanım ve işletmesinin davacı işletmeye devredildiği, söz konusu sözleşmenin daha sonra fesih edildiği ve akabinde davalı şirket ile …&… Petrol A.Ş.’nin Oto Gaz Bayilik Sözleşmesi imzalayarak petrol istasyonunun işletmesinin davalıya devredildiği, daha önce davacının işletmiş olduğu akaryakıt istasyonunda bulunan market ürünlerini ve eşyalarının, yapılan anlaşma gereği davalıya devredildiği, davalının borcu ödememesi nedeniyle Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasında takip yapıldığı ve yapıla takibe itiraz üzerine takibin durması nedeniyle mahkememizde dava açıldığı, davalı ve davacı arasında düzenlenen yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, ancak davalı tarafından aradaki ilişki nedeniyle bir kısım ödemelerin yapıldığı belirtilerek sözleşme ilişkisinin kabul edildiği, her ne kadar mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemede; davacı ve davalının ticari defter kayıtlarına almadığı kalemlerin akdi ilişkinin kanıtlanabilmesi için belgeleriyle mahkemeye sunulması gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ise de, Mali Müşavir Bilirkişi tarafından sunulan 02/08/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, davacının ticari defterler kayıtlarındaki cari hesap dökümünde yer alan; ….NOLU …. NAK.LTD.ŞTİ.DÜZENLENEN FTR 37.328,47 TL, … NOLU … NAK.LTD.ŞTİ.DÜZENLENEN FTR 1.800,11 TL, … TL NOLU …. NAK.LTD.ŞTİ.DÜZENLENEN FTR 5.418,26 TL VE …. NAK.LTD.ŞTİ.YATAN PARA 23.175,00 TL, kayıtların davalının ticari defterler kayıtlarındaki cari hesap dökümü ile eşleştiği dikkate alındığında, bilirkişi raporu sonuç kısmında yer alan tespitler değrlendirilmeye alınmamış, ticari defterlerdeki kayıtlar dikkate alınarak davalı tarafın davacı tarafa (37.328,47 TL + 1.800,11 TL =39.128.58 -(23.175+5.418,26)= toplam 10.535,32.-TL borçlu olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca her ne kadar davalı tarafça sözleşme uyarınca resmi kurumlara davalı yerine bir kısım ödemelerin yapıldığı iddia edilmiş ise de yapıldığı iddia edilen bu ödemelerin sözleşme gereğince yapıldığına ilişkin bir kayıt ve belgenin sunulmadığı” gerekçesiyle “Davalının Erzurum… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE; 10.535,32.-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına; davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, Takip konusu alacak likit nitelikte olmakla; 10.535,32.-TL asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça iddia edilenin aksine hakim uzmanlığı gerektiren ticari hesapların yapılmadığı, yalnızca ticari defterlerin delil niteliğine yönelik bir değerlendirmede bulunduğunu, davalı borçlu iddialarını ispata yönelik herhangi bir delilin dosya kapsamına sunmadığını, takip konusu alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davalının istinaf taleplerinin reddine, kararın kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme bir uzman vasıtasıyla yapılması gereken ticari alacak hesabını kendisinin yaptığını, sadece bir tarafın ticari defterlerinde yer alan ancak karşı tarafın ticari kayıtlarında yer almayan bedellerin ise hesaplamaya dahil edilmediğini, davacı tarafın iddia ettiği ve müvekkilin ticari defterlerinde yer almayan alacakların ise davacı tarafça başkaca bir delile ispat edilmeden hesaplamaya dahil edilmemesinin gerektiğini, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığı bile ispat edilmemekteyken borçlu olduğu iddia edilen müvekkilin borcun miktarını ve kaynağını tam olarak bilip hesap etmesinin beklenemeyeceği, bu sebeple davacı tarafın alacak iddiası her halükarda yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacağın söz konusu olmadığını, bu sebeple de icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını belirterek kararın kaldırılması ve davanın reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Erzurum…. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden alacaklı … Petrol Turizm Petrol Taşımacılık Tarım San. Tic. A.Ş tarafından borçlu… Nakliye Petrol Ürünleri Ltd. Şti aleyhine 29.515,33-TL takip çıkışı üzerinden Genel Haciz Yolu ile ilamsız İcra takibine başlanıldığı, bu takibe itiraz üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama üzerine, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı kararın kaldırılması istemi ile taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda, yapılan hesaplamalardan ziyade bilirkişi raporunda yer alan tespitler değerlendirilmeye alınmayarak ticari defterdeki kayıtlar dikkate alınıp ilk derece mahkemesi tarafından hesaplama yapıldığı, bu hesaplamaya ilişkin detaylı gerekçeye yer verilmediği ve neticede mahkemece hesaplanan tutar üzerinden davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK ‘nun bilirkişi deliline ilişkin düzenlemelerine göre bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporu takdiri delil mahiyetindedir. Mahkeme bilirkişi raporuna uygun karar vermek zorunda olmayıp gerekçesini de belirtmek suretiyle bilirkişi raporunun ulaştığı sonucun aksine karar verebilir. Zaten bilirkişi incelemeleri de çözümü teknik bilgiyi gerektiren konularda başvurulabilen bir delil türüdür. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince gerekçesi detaylı olarak belirtilmeksizin bilirkişi raporunda belirtilen tespitler aksine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK ‘nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Dairemiz kaldırma kararının sebebine göre, davalı vekilinin istinaf başvurusu ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf başvurusu dışında kalan hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 12/12/2019 tarih ve 2018/296 Esas, 2019/581 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı vekilinin istinaf başvurusu ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf başvurusu dışında kalan hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan istinaf peşin harcının taraflara iadesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İİK 36. maddesi gereğince istinaf aşamasında tehiri icra talebi doğrultusunda yatırılan teminat olması halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ……….. tarihinde oy birliği ile karar verildi.