Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1673 E. 2021/1356 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1673
KARAR NO : 2021/1356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2021(Dava), 30/09/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/425 Esas,
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
Taraflar arasında görülen ticari satımdan kaynaklanan davanın yapılan yargılaması sırasında; mahkemece 30/09/2021 tarihli tensip zaptı ….. nolu ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı taraf girmiş oldukları ticari ilişki doğrultusunda anlaşmışlar ve müvekkil şirket davalı tarafa karşı yüklendiği edimi yerine getirdiğini, yüklendiği edime ilişkin faturasını keserek davalı tarafa sunduğunu, taraflar arasında sürmekte olan ticari ilişki nedeniyle çeşitli nicelikte ve miktarda iş ve işlemlere bağlı edimlere dair faturalar kesilerek davalı tarafa teslim edildiği ve davalı tarafça da ticari defterlerine işlendiğini, tüm faturalar ve ödemeler müvekkil şirketin ilk takibe başladığı anda 112.777,93 TL bakiye alacağının olduğu, davalı taraf; hizmete ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmekten imtina ettiğini, gerekli ödemeyi süresinde yapmadığını, bu sebeple taraflarınca öncelikle Eskişehir …. İcra Dairesi …E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, ancak davacının yetkiye itirazı nedeniyle takibe Erzurum ….. İcra Dairesi …… Esas sayılı dosyasından devam edildiği, borçlunun adı geçen takibe itiraz ettiğini, ilamsız takip olarak başlatılan takip, itiraz üzerine yeniden durduğunu, taraflar arasında mevcut ticari ilişki dolayısıyla yapılan icra takibine itiraz üzerine arabuluculuk yolunun kullanılması zorunlu olduğundan Eskişehir ili Arabuluculuk bürosuna yapmış olduğu başvuru neticesinde taraflar arasında görüşmeler yapılmış ancak uzlaşma sağlanamadığını, taraflarınca işbu davayı açarak davalının haksız ve kötü niyetli olarak, sırf takibi sürüncemede bırakmak ve alacağını tahsilini engellemek maksadı ile yapmış olduğunu, itirazının iptalini ve alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve davalı aleyhine ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ TENSİP ARA KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece düzenlenen 30/09/2021 tarihli tensip ara kararda; ” Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden işbu dosya arasına alınmasına,
– Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirkete ait, taşınır, taşınmaz malların borca yetecek miktarı üzerine 3. Kişilere devir ve temliklerinin önlenmesini temine, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş ise de; HMK 389.maddesi uyarınca dava konusu şey hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden talebin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz isteyen davacı istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekil tarafınca, davalı borçlu şirket hakkında başlatılan Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline yönelik açmış olduğu yerel mahkemenin itirazın iptali davası halen devam ettiği, açılan işbu dava kapsamında alacaklarına dayanak faturalar, mutabakat formları ve cari hesap dökümü de dosyaya sunularak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, fakat ihtiyati haciz talebinin usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğini, zira dava konusu olan şey para alacağı olup taraflarınca usul ve yasaya uygun olarak ihtiyati haciz talep edildiği, yerel mahkemenin gerekçesi tamamen hukuka ve dosya içeriğine aykırı olduğunu, işbu davaya ve ihtiyati haciz taleplerine konu faturalar taraflar arasında tutulan cari hesap çizelgesinde mevcut olduğu, dava dilekçelerinde belirtilen faturalara ilişkin olarak davalı tarafından Eskişehir ilinde açılan ilk takibe yapılan itirazdan sonra 06/03/2020 tarihli 30.000 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı, tüm faturalar ve ödemeler dikkate alındığında müvekkil şirketin ilk takibe başlandığı anda 112.777,93 TL bakiye alacağının davalı tarafından bu faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, mallar ve hizmet itiraz ileri sürülmeksizin teslim almasına rağmen fatura bedellerini ödemeyen borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak sırf takibi sürüncemede bırakmak ve alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile itiraz ettiğini, yerel mahkeme bu husustaki taleplerimizi dosya kapsamında mevcut delilleri ve dava konusunun para alacağı olduğu hususunu dikkate almaksızın ihtiyati haciz taleplerini reddettiğini, borçlu, borcunun varlığını bilmesine rağmen haksız ve kötüniyetli olarak sırf takibi sürüncemede bırakmak ve alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile itiraz ettiğinden ve borçlunun mallarını gizleme, haklarımızı ihlal eden hileli işlemlerde bulunma şüphesi mevcut olup bu nedenle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını gerektiğini, yerel mahkemenin kararının istinafen incelenerek kaldırılmasını makul, geçerli, kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın yapılan takibe itirazın alacaklının mülkiyet hakkına zarar verecğini, dava konusu itirazda, irade sakatlığı ya da imza inkarına ilişkin herhangi bir beyan da bulunmadığını,
Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile; Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/425 E sayılı dosyasında tensibin 9 numaralı fıkrasında vermiş olduğu 30/09/2021 tarihli “Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirkete ait, taşınır, taşınmaz malların borca yetecek miktarı üzerine 3. Kişilere devir ve temliklerinin önlenmesini temine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş isede; HMK 389.maddesi uyarınca dava konusu şey hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden talebin REDDİNE,(Tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere) ” kararının, yapılacak istinaf incelemesi sonucu, HMK ve ilgili mevzuat hükümleri gereği kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak 98.831,18 tl miktar için borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep; mülkiyet (tespit istemli) davasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara ilişkindir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/425 Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında davacı vekilinin dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu ihtiyati haciz talebi üzerine ilk derece mahkemesince 30/09/2021 tarihli tensip tutanağının 9. Maddesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İhtiyati haciz de ihtiyati tedbir gibi nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir (HMK m. 406).
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
İhtiyati haciz müessesesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “İhtiyati haciz şartları” başlıklı İİK’nun 257. Maddesi:
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir.
İhtiyati tedbir ise 6100 Sayılı HMK’nun “İhtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. Maddesinde; “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir.
Tüm bu mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz para alacakları için söz konusu olabilen bir geçici hukuki koruma tedbiri iken dava konusu hakkında henüz dava neticelenmeden bir koruma sağlamayı amaçlayan ise ihtiyati tedbir müessesesidir.
Davacı dava dilekçesi ile birlikte açıkça ihtiyati haciz talep etmiş olmasına rağmen ilk derece mahkemesince 30/09/2021 tarihli tensip tutanağı ile talebinin ihtiyati tedbir olarak değerlendirilerek bu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gereklidir.
İhtiyati haciz talebi açılmış olan itirazın iptali davasında talep edilmiştir. Davacı vekili bu talebine dayanak olarak dava dilekçesi ile taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturalara dayanmıştır. Açılmış olan itirazın iptali davası bilindiği üzere bir icra takibine bağlı olmakta ve o icra takibinde borçlu tarafından yapılan itirazın hükümden düşürülmesini amaç edinmektedir. İtiraz üzerine icra takibi durduğundan itirazın hükümden düşürülmesi amacıyla itirazın iptali davası açılmaktadır. Yine itirazın iptali davası, icra takibine konu edilen alacağın esasını inceleyip bu konuda bir karar verilmesine yönelik bir eda davası niteliğindedir. Dolayısıyla davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine dayanak yaptığı faturalara konu ticari ilişki işbu itirazın iptali davası ile incelenecek ve uyuşmazlığın esası ile ilgili olarak bir karar verilecektir.
İhtiyati haciz, rehinle temin edilmemiş ve muaccel hale gelmiş para alacakları için söz konusu olabilmektedir. Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturalara dayanak talep yapılmış ise de, aynı faturalara dayanılarak yapılan icra takibi borçlunun itirazı üzerine durmuş ve eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Bu aşamada alacağın varlığı ve miktarı itirazın iptali ile davası ile birlikte tespit edilmeye çalışılacaktır. Bu sebeple alacağın varlığı ve miktarı, ne kadarının muaccel olup olmadığı henüz belirli olmadığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi gereklidir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile;
II- Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/425 esas sayılı dosyasında verilen 30/09/2021 tarihli tensip zaptının 9 nolu ARA KARARININ 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
III-KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“27/09/2021″ Tarihli dava dilekçesi ile talep edilen İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE,
IV-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
V-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından ilk derece mahkemesi kararından sonra yapılan BVH 162,10-TL ve posta masrafı 43,20 -TL olmak üzere toplam 205,30-TL’nin aleyhine ihtiyati haciz istenen karşı davalı taraftan alınarak ihtiyati haciz isteyen davacıya verilmesine,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Kararın tebliği harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 01/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.