Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/164 E. 2023/399 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/164
KARAR NO : 2023/399
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2020 (Karar)
NUMARASI : 2016/1008 Esas, 2020/338 Karar
DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)|Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın davalı ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden kabulüne, davalı … yönünden reddine dair verilen karara karşı davalı ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkili …ın, 2013 yılında …………. ve Kapı Sistemleri adıyla iş yapan bir ticaret firmasını …….. isimli şahıstan devraldığını, müvekkilinin kendi şirketi adına Kayseri’de faaliyet gösteren ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile çeşitli tarihlerde yangın çıkış kapısı alarak ticaret yaptığını, bu ticaretin karşılığı olarak davalıdan aldığı ürünleri sattığı müşterisi ……. tarafından kendisine verilmiş olan toplam bedelleri 110.570,00 TL olan çekleri ……. Çelik Kapı şirketine ciro ederek verdiğini, bu çekleri ……. Çelik Kapı şirketine müvekkili ile ……….’ın ciro ettiğini, ……….’ın ciro yetkisinin bulunduğunu, yapılan bu ticaret sonucu müvekkilinin üstüne düşen borcunun tamamına karşılık gelen bedeli müşteri çekini çek ciro ederek ödemiş ise de karşı tarafın çeklerin karşılığı olan yangın çıkış kapılarının tamamını göndermediğini, ticaretin toplam bedeli 110.570,00 TL olmasına rağmen ……. Çelik Kapı şirketi yaklaşık piyasa değeri 45.000,00 TL olan ürün gönderdiğini ve çeklerin tümünü Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ……. şubesinden tahsil edildiğini, ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ………… Şubesinden tahsil edilen çeklerden bazılarının çek numaralarının ……, ………., …….., ………., olduğunu, diğer çeklerin seri numaralarını bilmediklerini, …, müvekkil ile ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasındaki bu ticarete komisyoncu sıfatıyla aracı olduğunu, davalı ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi temlik sözleşmesi karşılığında kalan borcu diğer davalı …’na ödediğini beyan ettiğini, bu temlik sözleşmesinde müvekkilinin adına gerçek olmayan imza ve ……. ve Kapı Sistemleri şirketi adına gerçek olmayan kaşe mevcut olduğunu, müvekkilinin böyle bir temlik sözleşmesini kesinlikle yapmadığını, ……. Çelik Kapı şirketinden temin etmiş olduğu temlik sözleşmesi müvekkili tarafından imza ve kaşe edilmiş gibi hazırlandığını, oysa müvekkilinin bu sözleşmeyi yapmasının, imza ve kaşe etmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını, ortada ………… adına şahısa verilmiş herhangi bir yetki ve vekaletin olmadığını, bu hususun ……. Çelik Kapı şirketince de bilindiğini, müvekiline ait imza ve kaşe taklit edilerek temlik sözleşmesi hazırlandığını, ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adı altında ticaret yapan bu şirketin bir limited şirketi ve tacir sayıldığını, ……. Çelik Kapı şirketinin basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne uygun olarak hareket etmediğini, yetkisi ve vekaleti olmadan imza ve kaşe taklit edilerek komisyoncu sıfatıyla kendisine sunulan temlik sözleşmesinin aslını araştırmadan müvekkiline yapılan ticaretten dolayı teslim etmesi gereken ürünleri teslim etmeyerek müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, … adlı şahsın müvekkilinin şirketi devir aldığı …….. ile 2013 yılının sekizinci ayında alacak verecek meselesi yüzünden ceza davası olduğunu, … temlik sözleşmesi sonucu ……. Çelik Kapı şirketinden temin etmiş olduğu ürünlerle aynı mahiyette ve sektörde kendisine işyeri açtığını, devlet memurlarının ticaret yapma yasağı olduğu içinde memuriyetten istifa ettiğini, tüm bu sebeplerin bile komisyoncu vasfı adı altında piyasada sahte evraklarla gerçek ve tüzel kişileri mağdur eden bu şahsın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, açıklanan tüm bu nedenlerden dolayı 65.240,00 TL alacağının yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Limited Şirketi vekili, müvekkili şirketin bahsi geçen ……. ve Kapı Sistemleri – …….. olarak faaliyet gösteren firma ile 2012-2013 yılında ticaret yaptığını, ödenmeyen çeklerden ötürü halen bu firmadan 71.581,75 TL alacaklı bulunduğunu, 2014 yılı ortalarında ….. ve Kapı Sistemleri isimli işyeri davacı tarafça devralınmış ve müvekkil şirketin ….. ve Kapı Sistemleri – … ile çeşitli tarihlerde yangın çıkış kapısı satarak ticaret yaptığını, davacının iddiasının aksine yapılan ödemelerin karşılığı olarak yangın çıkış kapılarının tamamı davacı tarafa teslim edildiğini, bu şekilde müvekkil şirketin üzerine düşen borcun tamamını ifa ettiğini, bu husus müvekkil şirketin ticari defterlerin incelendiğinde ortaya çıkacağını, dava dilekçesi ekinde sunulan temlik sözleşmesine göre hareket edilip diğer davalıya ürün teslimi gerçekleştirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, böyle bir temlik sözleşmesinin müvekkil şirket tarafından imza edilmediğini, bu sözleşmeye göre herhangi bir ürün teslimi yapılmadığını, ayrıca tarafı olmadıklarını ve aslı bile sunulmayan bir temlik sözleşmesi ile müvekkil şirketin basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediği iddiasının destekten yoksun, soyut ve haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalı şirketten almış olduğu ürünleri belge ve evrak uydurarak tekrar talep ettiğini, zaten iş yerinin kapatıldığını, bu şekilde firmalardan haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, dava dilekçesi tamamen soyut iddialar ile dolu olduğunu, bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’ın, 2013 yılında ….. ve Kapı Sistemleri adıyla iş yapan bir ticaret firmasını …….. isimli şahıstan devraldığı, Kayseri’de faaliyet gösteren ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile çeşitli tarihlerde yangın çıkış kapısı alarak ticaret yapıldığı, bu ticaretin karşılığı olarak toplam bedelleri 110.570,00 TL olan çeklerin ……. Çelik Kapı şirketine ciro edilerek verildiği, davalı tarafın çeklerin karşılığı olan yangın çıkış kapılarının tamamını göndermediğinden bahisle mahkememizde alacak davası açıldığı, her ne kadar dosyamızda imza incelemesine yönelik 01/01/2017 tarihli rapor alınmış ise de, ıslak imzalı olmayan bir belge üzerinde yapılan incelemenin hükme esas alınamayacağı, davaya konu temlik sözleşmesinin davalı … tarafından düzenlendiğine ilişkin geçerliliği olan bir belge aslına rastlanılmadığı, ayrıca davalıların bu yönde bir kabullerinin olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmede taraf olmayan davalı …’nın davamız açısından pasif husumet ehliyetinin olmadığı, Bilirkişi …………….. tarafından düzenlenen 09/03/2020 tarihli rapora göre; davalının toplam tahsilatının 133.915,00 TL olduğunun tespit edildiğini, … tarafından rapor incelemeler bölümünün 5.maddesinde toplamda 68.675,00 TL tutarındaki ……. Çelik Kapı Limited Şirketi faturalarının defterine kaydedildiği, davalı tarafın 65.240,01 TL tutarındaki fatura içeriğinde 148 adet yangın kapısının teslimini ispat edememesi halinde 65.240,00 TL lik malın ……. Çelik Kapı Limited Şirketi tarafından davacıya teslimine ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, davalı ……. Çelik Kapı Limited Şirketi, …’tan almış ve tahsil etmiş olduğu 133.915,00 TL lik çeklere karşılık 68.675,00 TL’lik mal tesliminde bulunduğundan 65.240,00 TL davacı …’a borcu olduğunun tespitinde bulunulduğu anlaşılmakla, davacının ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden davasının kabulüne, Davalı … yönünden davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesiyle ” Davanın ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden KABULÜ ile, 65.240,00 TL’nin davalı ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinden dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, Davalı … yönünden davanın REDDİNE, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı ……. Çelik Kapı Mobilya ve İnşaat Sanayi Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tarafların ticari defter ve belgeleri bilirkişiler marifetiyle incelenmesi neticesinde davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde ticari kayıtların dahi usulüne uygun tutulmadığını, eksik kayıt ve belgelere göre dahi müvekkilinden 5.325,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacı taraf kendi ticari kayıtlarına göre alacaklı olduğunu dahi ispat edemediğini, müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde usulüne uygun tutulan bu defter ve kayıtlara göre müvekkilinin davacı tarafa bir borcunun bulunmadığının belirlendiğini, müvekkili ve davacı tarafın ticari defter ve belgelerine göre müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı sabitken üçüncü kez rapor alındığını, alınan son raporda müvekkilinin davacı tarafa 65.240,01 TL bedelli fatura içeriği olan 148 adet yangın kapısını teslim etmediği belirtilerek, davacı defterine göre bile 5.325,00 TL çıkan bakiye 65.240,00 TL olarak belirlenerek davanın kabulüne karar verildiğini, son aşamada her 3 rapor arasında da çelişki mevcut olmasına rağmen ve müvekkilinin kayıtlarının tekrar incelenmesi gerekirken denetime elverişli olmayan rapor ile hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarındaki usulsüzlük ve kayıtların yer almayışı durumu kendi aleyhine delil olarak değerlendirilmesi gerekirken müvekkilinin usulüne uygun tutulan ve doğru olan kayıtlarının müvekkili aleyhine değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kaldı ki müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda açıkça bakiye bir alacak olmadığının da belirtildiğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, avans olarak verilen çek bedelleri karşılığında mal teslim edilmediğinden ödenen çek bedelinin iadesi talebine ilişkin alacak davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacının davalıya 110.570,00-TL’lik avans çeki verdiğini, 65.240,00-TL’lik mal teslim edilmediği halde çeklerin tahsil edildiğini, bu nedenle 65.240,00-TL’nin davacıya ödenmesine karar verilesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, tüm malların teslim edildiğini savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 207/2 maddesinde; “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Satış sözleşmesinde satıcı malı satıp teslim ettiğini, alıcıda mal bedelini ödediğini ispat ile mükelleftir. Aksi kararlaştırılmadıkça mal bedelinin teslim anında ödendiği kabul edilir. Bu kuralın aksini ileri süren iddiasını ispat ile mükelleftir. Yani mal bedelini tahsil etmeden malı teslim ettiğini ileri süren satıcı vadeli mal sattığını, malı teslim almadan bedelini ödediğini ileri süren alıcı avans ödemesi yaptığını ispat etmesi gerekir. Somut olayda davacı davalıya çek vermek suretiyle avans ödemesini yaptığını ileri sürmekte incelenen davalı kayıtlarında davalı tarafından davacının verdiği çeklerin ticari defterlerine kaydedildiği ve bedellerinin tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının almış olduğu çek bedellerine karşılık mal teslimini ispat etmesi gerekir davalı taraf bu külfeti kendi ticari defterlerine dayalı olarak yerine getirdiğini savunmaktadır. Ne var ki incelenen davacı kayıtlarında davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların 65.240,00-TL’lik kısmının davacı ticari defterinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla davalının kendi ticari defterlerine kaydettiği 65.240,00-TL’lik fatura içeriği malları davacı tarafa teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Davalının bu miktar malı davacı tarafa teslim ettiğini yazılı delil ile ispat edemediğinden davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket kayıtlarında davalının toplam 133.915,00-TL’lik çek tahsil ettiği, davacı kayıtlarında davalı taraf ait 68.675,00-TL’lik fatura kaydının bulunduğu, davalı tarafın 65.240,00-TL’lik fatura düzenleyerek hesabını sıfırladığı, 65.240,00-TL’lik faturanın davacı kayıtlarında yer almadığının bildirildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında alınması gerekli 4.456,54-TL harçtan peşin alınan 1.169,4‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.287,14-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.