Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1629
KARAR NO : 2023/2127
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/11 Esas, 2020/322 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasında görülen davaya ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından kasko poliçesi ile sigortalanan …….’nun kullandığı ….. plaka sayılı aracın 24/12/2012 tarihinde 11:45 civarında …İnşaata ait 7 katlı bina önünde park halinde iken çatıdan kar ve buz düşmeleri sonucu kaza ve hasara uğradığını, araçta meydana gelen hasarlar nedeniyle müvekkili … Tüketici … A.Ş’ye 25.399,20.-TL ve araç sahibi …….’na 9.404,00.-TL ödeme yaptığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapılmasına karşın davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğundan bahisle Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın reddedilerek takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısının uğradığı zarar ile müvekkilinin hiçbir ilgisinin bulunmadığını, oluşan zarar nedeniyle tarafların izafe edilecek hiçbir hizmet kusurunun olmadığını, olayın sigortalının keyfi ve dikkatsiz davranışından kaynaklandığını, olayın meydana geldiği binanın inşaat halinde olduğunu ve uyarıcı levhalar ile demirlerden koruma bandı çekili olmasına rağmen hayatın olağan akışını göz ardı etmek suretiyle aracını risk oluşturan yere park ettiğini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamından; Özellikle 11/10/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda İş Güvenliği Uzmanı ve Trafikçi Bilirkişiden alınan rapor gözönünde bulundurulduğunda;
* Davaya konu kar buz kütlesinin düştüğü yer 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda fotoğraflandırıldığı üzere …Marketin önünde… ‘e yakın yerde kar buz kütlesinin düşmesi sonucunda meydana geldiği,
*Söz konusu bilirkişi heyetinde mevcut trafikçi bilirkişi … ‘a keşif esnasında daha önce tanıklardan birinin 3-5 tane aracın üzerine de düştüğünü beyan ettiği trafikçi bilirkişisine bildirilmiş, trafikçi bilirkişi raporunda açıkça ifade ettiği üzere o tarihlerde başka araçlar üzerine kar buz kütlesi düştüğüne ilişkin herhangi bir belge ve tutanağa kendi çalıştığı kurum olan Emniyette rastlanmadığını, mevcut olmadığını beyan etmiştir.
*Şöyleki 07/09/2020 tarihli alınan teknik bilirkişi raporunda da; Binanın onaylı ruhsat eki mimari projeye uygun olarak yapıldığı, yapı kullanım izin belgesinin de mevcut olduğu, çatı yapımından kaynaklı bina malikinin herhangi bir kusurunun olmadığı, yine araç sahibi …….’nunda aracın park edilmesi ile ilgili herhangi bir kusurunun bulunmadığı trafikçi bilirkişi tarafından rapor edilmiştir. Böylelikle ne araç park eden kişinin ne de bina malikine yapım ve bakımdan kaynaklı herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği, ” kaza ve hasar umulmayan beklenmeyen bir halden kaynaklandığı ” için davacı tarafın davasının reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kar ve buz kütlelerinin araca verdiği tüm zararların müvekkil sigorta firmasınca sigortalıya ödendiğini, yerel mahkemenin karar vermeye yeterli olmayan bilirkişi raporu ile karar verildiği, kusursuz sorumluluk halinin davalı lehine yorumlandığı, bu yorumlarda da kurtuluş kanıtının ortaya konulmadığı, malikinin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, ayrıca doğabilecek tüm tehlike ve zararlara karşı tedbirini önüne geçebilecek şekilde alması gerektiğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın kabulü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak müvekkil davacıya ödenmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesi uyarınca yapılan hasar ödemesinin, hasara sebebiyet verdiği iddia edilen bina malikinden kusuru oranında rücuen tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacı vekilinin duruşmalı istinaf incelemesi talebinin reddine karar verilerek, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak, inceleme yapılmıştır.
Dairemizin 27/12/2018 tarih ve 2018/1308 Esas, 2018/2146 Karar sayılı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin kararında belirtildiği üzere, mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ve dinlenen tutanak mümzilerinin ifadeleri neticesinde, davacı … şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davalıya ait binanın önünde park halindeyken, davalının binanın çatısından kar kütlesinin sigortalı aracın üzerine düşmesi neticesinde hasar gördüğü ve hasarın sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiği anlaşılmıştır.
Bina malikinin kusursuz sorumluluğu gözetilerek olay tarihinde inşaat halinde olan binanın çatısından ve etrafından düşecek kar kütlesi veya sair inşaat malzemelerinin düşmesine engel olacak şekilde gerekli koruma ve önleme tedbirlerinin davalı tarafından alınmadığı, davalının gerekli dikkat ve özeni göstermediği, davalının sorumluluğunun kusursuz sorumluluk hali olduğu ve kurtuluş kanıtı getiremediği gözetilerek, davacı … şirketinin, zarar gören sigortalıya ödemiş olduğu gerçek zarar miktarını davalıya rücu hakkı gözetilerek davanın kabulü ile 24.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan gerçek zarar miktarı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, itirazın iptali isteminin kısmen kabulü yerine yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/10/2020 tarihli, 2019/11 Esas ve 2020/322 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Erzurum …İcra Dairesinin 2013/… Esas sayılı icra takibinde itirazın kısmen iptaline, 34.803,00 TL asıl alacak, 2.057,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.860,94 TL üzerinden İCRA TAKBİNİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alacak miktarı likid olduğundan (asıl alacak miktarı 34.803,00 TL’nin) % 20’si oranında 6.960,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.517,97-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 594,35-TL’nin ve 40,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.883,62-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 150,00 TL keşif araç ücreti, 206,20 TL keşif harcı, 314,00 TL keşif harcı, 594,35 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 40,00 TL tamamlama harcı, 2.630,00 TL bilirkişi ücreti, 741,10 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.703,45 TL yargılama giderinden, davanın kabulü oranında 4.680,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Davacıdan alınan istinaf karar peşin harcının davacıya iadesine,
IV-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10-TL başvuru harcı ve 135,10-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 297,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere ….. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.