Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1628 E. 2023/2151 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1628
KARAR NO : 2023/2151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/33 Esas, 2021/278 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
Taraflar arasında görülen davaya ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaca, 13/07/2005 tarihli sözleşmeye istinaden davalı …’a 35.500,00.-TL kredi kullandırdığını, sözleşmeyi davalı …’ın asıl borçlu, davalı ……. ile dava dışı şirketin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi brocunun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefillerine 13/11/2006 tarihli muacceliyet ihbarnamesi tebliğ edildiğini, Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2012/…Esas nolu dosyasında genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalıların imzaladıkları sözleşme gereğince müvekkili bankaya borçlandıklarını ve kredi alacağının tahsil edilemediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere 78.401,67.-TL alacağın kredi tarihlerinden itibaren cari ticari kredi temerrüt faizi oranları üzerinden işleyecek faiz ve fer’ileriyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2007 yılında ….’ndan araç satın aldığını, …’tan 35.000.-TL kredi kullandığını, …. ile başka şekilde alış verişinin olmadığını, araç satın aldığı tarihten yaklaşık 7-8 ay sonra Erzurum …. Noterliğinden şahsına bir bildiri geldiğini, aynı miktarda paranın … bankasına borçlandığını öğrendiğini, bankadaki imzalarının şahsına ait olup olmadığını bilmediğini, çünkü o tarihlerde …’ın ve … Bankasının personellerinin adı geçen …. ile beraber iş birliği içinde kendilerini dolandırdıklarını; satın almış olduğu aracın aracın üzerine … ve … bankasından da krediler kullanıldığını, çünkü o tarihlerde kredi borcunun devam ettiğini, kredi borcunun devam ettiği sırada aynı araç için … bankasından da kredi kullanılmasının mümkün olmayacağını, o tarihlerde …… Bankasına ve …Tarım Kredi Kooperatifine de gecikmiş borçlarının olduğunu, bu borçlar nedeniyle başka bankaların kredi vermesinin mümkün olmayacağını, 2007 yılından beri bütün çiftçi desteklerinden muaf kaldığını, bir an önce bu durumdan kurtulmak istediğini davanın lehine sonuçlanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; istinaf ilamında ticari kredi sözleşmesinde yer alan imzanın davalıya ait olmasının davalının bu sözleşme uyarınca kredi kullandığı veya davacı tarafından kredinin bizzat davalıya kullandırıldığı anlamına gelmeyeceği, “kredi bedelinin doğrudan davalıya ödenmeyip sistem üzerinden dava dışı …Otomotiv Limited Şirketi hesabına virman yapılması halinde bu işleme ilişkin davalının yazılı talimatının bulunup bulunmadığı, varsa, bu imzanın davalıya ait olup olmadığının araştırılması” gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca davalının dava dışı …’dan kullandığı krediye ilişkin belgelerin de getirtilmesi belirtilmiş ise de, bu banka ile yapılan yazışma neticesinde 02.11.2005 tarihinde kredi kullanıldığından, bankanın 10 yıllık kanuni evrak saklama süresi geçtikten sonra bu kredi dosyalarının imha ettiği bildirilmiştir.
Mahkememizce bu doğrultuda davalı bankaya yazılan müzekkereler ve verilen kesin süre neticesinde yukarıda da belirtildiği üzere, davacı banka tarafından davalının hesabına yapılan kredi ödemesine dair dekont ile, dava dışı …Otomotiv Limited Şirketi’ne yapılan virmana dair dekont aslı Mahkememiz’e sunulmuştur. Bu dekontlar incelendiğinde söz konusu kredi tutarının davalının hesabına aktarıldığı ve aktarma işleminden 18 (onsekiz) dakika sonra dava dışı …Otomotiv Limited Şirketi hesabına virman yapıldığı anlaşılmıştır. Bu dekontlarda ya da sunulan diğer belgelerde söz konusu virman işlemine dair davalının yazılı bir talimatının bulunmadığı da tespit edilmiştir. Davacı banka çalışanları, noter çalışanları ve dava dışı …Otomotiv Limited Şirketi yetkililerinin işbirliği ile sahte belgeler ve usulsüz işlemlerle davacı bankadan kredi tahsisleri yapılmasına sebebiyet verdikleri, bu şekilde usulsüz işlemlere alet edilen şahıslardan birinin de davalı …. olduğu anlaşılmıştır. İstinaf ilamında söz konusu virman işlemine dair davalının yazılı belgesinin dosyaya kazandırılmasından sonra dosyanın bankacılık alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, söz konusu yazılı belgenin bulunmaması nedeniyle Bilirkişilik Kanunu’nu 3/2. Maddesindeki “Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hüküm gereğince dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmeden, davalının bu kredi tahsisinden faydalanmaması nedeniyle borçlu olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamı sabit olduğu üzere dosyaya konu ticari kredi sözleşmesinin bizzat davalı tarafından imzalandığı ve ticari kredi sözleşmesindeki miktarın davalı hesabına aktarıldığını, buna rağmen davalının söz konusu krediden faydalanmadığının kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın kabulü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, Dairemizin 14.05.2018 tarih ve 2018/388 Esas, 2018/791 Karar sayılı kararı uyarınca yapılan yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 269,85-TL harçtan başlangıçta alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ……. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.