Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1616 E. 2021/1351 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1616
KARAR NO : 2021/1351
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2018/104 Esas, 2018/468 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı, davalıdan 2017 yılının kurban bayramı arifesinde bir adet büyükbaş hayvan satın aldığını, bu büyükbaş hayvanın piyasa değerinin 8.000,00 TL olmasına rağmen kendisinin de nakde ihtiyacı olduğundan dolayı 13.000 TL’lik senet imzalayarak verdiğini, daha sonra davalının senedi icraya vereceğine ilişkin görüşmeler yaptığını, bu aşamada kendisi ile yaptığı sözlü ve facebook görüşmelerinde köyden iki adet büyükbaş hayvan ayarlaması halinde senedi kendisine vereceğini söylediğini, kendisinin iki adet hayvanı muhtelif tarihlerde gönderdiğini, ancak hayvanları götüren nakliyecinin senedi istemesine rağmen davalının senedi iade etmediğini, akabinde davalı ile yaptıkları yazışmada kendisinin bu senedi borca mahsuben teslim ettiği ilk hayvanı 3600 TL’ye sattığını ve 13000 TL lik borcun halen ödenmesi gerektiğini ifade ettiğini, bu nedenlerle öncelikle Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 201…. nolu takip dosyasının tedbiren durdurulmasına, dosyaya sunulan belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak kabulü ile tanıkların dinlenilmesine, takibe konu senetten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, senede karşı senetle ispat yükümlülüğü olduğundan dolayı davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakatinin olmadığını, müvekkili ile davacı arasında yapılan ticaret sonucu davacının müvekkiline 13.000 TL borçlandığını, ancak müvekkilinin davacıya borcunu ödemesi için defalarca talepte bulunulmasına rağmen davacının borcunu ödemediğini, dava dilekçesinde sunulan facebook yazışmalarında, davacının sürekli borcunu ödeyeceğinden bahsettiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine, davacının takibe konu borcun % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, “Davacı tarafından düzenlenip davalıya verilen bononun aralarındaki hayvan satımına ilişkin olduğu noktasında taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık bononun ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. İcra takibine konu bono da ihdas nedeni belirtilmemiştir. Davalı taraf savunmalarında borcun ödenmediğini,ileri sürmüş bononun ihdas nedenini de talil etmemiştir. Facebook yazışmaları takibe konu senede ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin somut beyanlar içermemektedir. Tanık beyanları da taraflar arasında başka alışverişler olduğunu dava konusu senedin hangi alışverişe ilişkin verildiğini net ve somut olarak ortaya koyan ifade de bulunmadıklarından beyanlara itibar edilmemiştir. Burada ispat yükü bononun inek teslimi suretiyle ödendiğini iddia eden davacıdadır. Davacı senedin bedelsiz kaldığını iddia etmişse de senet metnindeki imzasını dava dilekçesinde ve icra takibinde inkar etmemiştir. Senede karşı senetle ispat kuralı gereği davacı borçlu bononun bedelsiz kaldığını yazılı delille kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamında davacı tarafça bedelsizlik iddiasını kanıtlar yazılı delil ileri sürülemediği gibi davacı taraf yemin teklifinde de bulunmamıştır. Davacı taraf her ne kadar taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak dava konusu senet de dahil olmak üzere Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını beyan etmiş ve beklenilmesi talebinde bulunmuşsa da davacı taraf dava konusu senetle ilgili dava dilekçesinde ve icra takibinde tahrifat ve imza inkarında bulunmadığından ceza dava dosyasının beklenilmesine gerek duyulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın bedelsizlik iddiasını yazılı delil ile ispat edememiş olması karşısında ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkeme kararında senedin yazılı delille kanıtlanması gerektiği, borcun inek teslimi suretiyle ödendiğinin ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, gerekçenin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, tanık beyanları ve davalı tarafın cevap dilekçesinin yeterince tahlil edilmediğini, davalının cevap dilekçesinde müvekkili ile farklı ticari ilişkilerden ve senetlerden bahsetmediğini, zira taraflar arasında tek bir mal alışverişi ve tek bir senet olduğunu, davalının müvekkiline bir adet inek verip bunun karşılığında aldığı senedi kendi hesabına göre 13.000,00-TL olarak doldurup icraya koyduğunu, icraya koymadan önce taraflar arasında yapılan Facebook yazışmaları ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere müvekkilinin verilen inek karşılığı alınan senede ilişkin olarak 2 adet ineği davalıya teslim etmek suretiyle borcunu ödediğini, bu durumu davalının Facebook yazışmalarında doğruladığını, ancak mahkemece bu durumun yeterince araştırılmadan karar verildiğini, davalı hakkında karşılıksız kalan senet üzerinde tahrifat yapmak suretiyle icraya koyması nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, Erzurum … Asliye Ceza Mahkemesi’ne 201….. Esas sayısı ile ceza davası açıldığını, ancak mahkemece bu dosyanın incelenmeden ve irdelenmeden karar verildiğini, mahkemece kararın gerekçesinde davacının dava dilekçesinde tahrifattan bahsetmediği gerekçesiyle davanın reddin karar verildiğini, davalının cevap dilekçesinde ve savcılık ifadelerinde ikinci bir alışverişten bahsetmediğini, mahkemece ceza dava dosyasının celp edilmediğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacının davalıya verdiği 13.000,00 TL bedelli ve 15/10/2017 vadeli senet borcunun iki adet büyükbaş hayvan teslim edilerek ödenmiş olmasına rağmen davalının icra takibine konu ettiğini ileri sürerek bahsedilen bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, senede karşı senetle ispat kuralı gereği senedin ödendiğinin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Erzurum …… Asliye Ceza Mahkemesinin 201…… Esas-201……Karar sayılı ilamı ile davalı hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan açılan davada davalının delil yetersizliğinden beraatine karar verildiği, kararın istinaf incelemesi sonrasında kesinleştiği anlaşılmıştır. Ceza mahkemesinin delil yetersizliğinden verdiği beraat kararı hukuk hakimi bağlamaz.
Davacı ödeme iddiasını ispat etmek amacıyla facebook mesajlaşma kayıtlarına ve tanık beyanlarına dayanmıştır.
Senede karşı senetle ispat kuralı gereği senedin ödendiğini ileri süren tarafın ödeme iddiasını kesin delille kanıtlaması gerekmektedir.
Davacının dayandığı facebook mesajlaşma kayıtları ödeme iddiasının kanıtlanması yönünden kesin delil niteliğinde değil ise de bu masajlara yönelik mahkemece 27/06/2018 tarihli celse de davalı isticvap edilmiş ve davalı isticvap beyanında;
“Davalı ………’dan cevap dilekçesinde belirttiği gibi davacı taraf ile aralarındaki ticari ilişki soruldu:
……. söz aldı, ben hayvan alım satımı ile uğraşırım. Davacı taraf benden bir tane damızlık tosun aldı. Bedeli 13.000 TL’ydi bu senedi de bu tosun karşılığında bana verdi.
Davalı ……’e facebook yazışmalarındaki; “oğlum gönderdiğin iki inek daha 6500 TL eder. Yani sen 13.000 TL yi böyle mi kapatıyorsun” ibaresi soruldu:
Davalı … Söz Aldı; ben aramızdaki bu bono alışverişinden hariç olarak 6.200 TL ye kendisine iki tane daha hayvan verdim. O tarihte bono borcunun günü gelmemişti. Ben arada gönderdiğim bu iki hayvana ilişkin olarak biraz önce bana okuduğunuz 6500 TL lik yazışmaya ilişkin olarak benim burada demek istediğim, bana aramızdaki bu dava dışı ticari ilişki dışına bana gönderdiği iki ineğin bedelinin tahmini olarak 6500 TL olduğunu söyledim. Bu iki ineğin bedelini bana 5.500 TL olarak ödedi. Ancak düzenlemiş olduğumuz bonoya ilişkin ineklerin bedelini ödemedi. Söyleyeceklerim bundan ibarettirdedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkeme içi ikrarın kesin delil niteliğinde olduğu izahtan varestedir.
Davalı isticvap beyanında facebook yazışmalarını ve davacıdan iki adet büyükbaş hayvan teslim aldığını ve bunların bedelinin 6.500,00 TL olduğunu kabul etmiş, ancak almış olduğu bu iki büyükbaş hayvanı taraflar arasındaki farklı bir ticari ilişki nedeniyle aldığını ileri sürmüştür.
Davacı davalıdan bir adet büyük baş hayvan aldığını, bunun karşılığında 13.000,00 TL bedelli davaya konu senedi verdiğini, verdiği senet bedelini gönderdiği iki adet büyükbaş hayvan ile ödendiğini ileri sürmüş, davalı mahkemece yapılan isticvapta davacının kendisine iki adet büyükbaş hayvan gönderdiğini kabul etmiş ancak bu iki büyükbaş hayvanın kendisine dava dışı ticari ilişki nedeniyle gönderildiğini beyan etmiştir. Yine davalı Erzurum ……. Asliye Ceza Mahkemesinin 201…… E. 201…… K. sayılı dosyasında da kendisine gönderilen iki adet büyükbaş hayvanın davacının kendisinden daha önceden almış olduğu iki adet hayvanın karşılığı olduğunu beyan etmiştir. Davacı tarafından davalıya gönderilen iki adet büyükbaş hayvan bedelinin 6.500,00 TL ettiği davalının kabulünde olmasına ve davacının gönderdiği iki adet büyükbaş hayvanın daha fazla bedelli olduğunu ispat edememiş olmasına göre 6.500,00 TL’lik bu ödemenin başka bir hukuki ilişki için verildiğini savunan davalı bu iddiasını yazılı delillerle ispat etmelidir. (Yargıtay 11. HD . 20/10/2020 tarihli ve 2020/2544 e. – 2020/4253 k. Sayılı ilamı – Yargıtay 19. HD. 20/04/2011 tarihli ve 2011/ 3316 e. – 2011/5311 k. sayılı ve 24/06/2010 tarihli ve 2009/12649 e. – 2010/8100 k. sayılı ilamları )
Bu durumda mahkemece davalının davacı tarafından verilen 6.500,00 TL’lik iki adet büyükbaş hayvanın daha önceki iki adet büyükbaş hayvanın karşılığı olduğu yönündeki savunmasına dair delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken davalının bu husustaki delilleri toplanmadan davacının yapılan ödemeyi davaya konu bono nedeniyle yaptığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmesi yerinde değildir.
HMK.’nun 353/1-a-6. maddesinde “…Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” bölge adliye mahkemesince başvuruya konu kararın esası incelemeden kaldırılmasına karar verilmesi gereken haller arasında sayılmıştır. Somut olayda, yukarıda ayrıntılı biçimde izah edilen yargılamadaki eksiklikler uyuşmazlığın esasının çözümü için olmazsa olmaz niteliktedir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında uyuşmazlığın esasının çözümü için olmazsa olmaz nitelikte delillerin usulüne uygun biçimde toplanılıp değerlendirilmediği, toplanılan bir kısım dellilerin hükme esas alınamayacak derecede yetersiz olduğu, tarafların iddia ve savunmalarının karar gerekçesinde değerlendirilmediği anlaşılmakla; HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca davanın esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.12.2018 tarih 2018/104 Esas- 2018/468 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın tebliği ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 30.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.