Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1505 E. 2021/1060 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1505
KARAR NO : 2021/1060
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021 (Dava), 23/06/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/119 D.iş 2021/118 Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Taraflar arasında görülen ihtiyati hacize itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair ara karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Alacaklı vekilinin sunmuş olduğu 15/06/2021 tarihli talep dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçları için 20/05/2018 düzenleme tarihli, 15/09/2018 vade tarihli, 450,000,00-TL bedelli bono düzenlediğini, borçlu taraf düzenlediği bononun vadesi gelmesine rağmen borcunu ödemediğini, borçlu taraflar vadesi gelen bonoyu ödemediklerini, müvekkilinin borçluların yaşadıkları mali sıkıntılar için yeterince beklendiğini fakat herhangi bir ödeme alamadıklarını, müvekkil ile iletişimini kesen borçluların kaçma şüphesi olduğunu, bu nedenlerden dolayı borcu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, teminatsız veya teminatla ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesini talep ettiği ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
İhtiyati hazce itiraz eden … vekili dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebine dayanak gösterilen evrak kambiyo vasfını haiz olmadığını, borçlu kısmında müvekkili …’ın ismi ve imzasına bakıldığında müvekkilinin resmi kurumlara verdiği imzalardan görüleceği üzere müvekkiline ait bir imza olmadığını, alacaklı taraf kötü niyetli bir tutumla müvekkilinin kendisine borcu olmadığı halde borçlu gibi gösterip müvekkilini mağdur etmek maksadıyla iş bu yola başvurduğunu, müvekkiline ait olmayan bir senetle müvekkili hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunması hukuka ve ahlaka aykırı bir durum olduğunu, bu nedenle alacaklının elindeki sahte evrakla olduğundan bu hususların sayın mahkemece göz önünde bulundurulmasını, ihtiyati haciz talebini davacı taraf ellerinde bono olduğundan bahisle talep ettiğini, ihtiyati hacze de konu bir senet olmadığından ötürü ihtiyati haciz kararlarının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kambiyo senedi dayanak yapılarak talep edilen ihtiyati haciz kararı Mahkememizce kabul edilmiştir. Borçlu itiraz eden söz konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/8596 Esas 2016/7765 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, İİK’nın 265. m. ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmıştır, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İmza itirazı, açılacak bir menfi tespit davasında yapılacak yargılama sonucunda değerlendirileceğinden, bu itiraz ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden değildir. ” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait imza sirküsü ve resmi kurumlara verilen imza örneklerine bakıldığında, bonodaki imza incelendiğinde ihtiyati hacize konu imzanın müvekkiline ait bir imza olmadığının, karşı tarafın müvekkiline ait olmayan bir borçla alakalı olarak alınan İhtiyati haciz kararından dolayı mağduriyetin doğduğunu, konuyla ilgili olarak Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’ na suç duyurusunda bulunulduğunu, dosyanın soruşturma aşamasında olduğunu 2021/……… soruşturma dosyasında devam ettiğini, ihtiyati haciz talebi için alacaklının yerel mahkemeye 15.06.2021 tarihinde başvurmuş olduğu, kararın çıktığı gün ihtiyati hacze itiraz edildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep, bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; ihtiyati haciz talebine ekli keşidecisi borçlu, lehdarı talep eden olan ve vadesi gelen bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili bonoda ki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. İleri sürülen bu itiraz İİK’nun 265. maddesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri arasında yer almadığından, söz konusu itirazların açılacak ayrı bir davada yargılama konusunu oluşturabileceği, bononun illetten mücerret olması ve vadesinin geçmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği anlaşılmakla, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haciz talep eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/119 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati hacze itiraz üzerine varilen 23/06/2021 tarihli ara karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati hacze itiraz eden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.