Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1358 E. 2021/926 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1358
KARAR NO : 2021/926
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2021 (Dava), 08/07/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/258 Esas,
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen 08/07/2021 tarihli ara karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; … Bankası A.Ş. Erzurum Şubesi Muhataplı keşidecisi müvekkil şirket olan … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL, … çek nolu 31/08/2018 tarihli 10.000,00-TL olmak üzere 20.000,00-TL bedelli 2 adet çekin ödenmemesi, yapılan takibin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, yerel mahkemece 28/05/2021 tarihli tensip ara kararı ile İİK 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasından ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebin reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekili 02/06/2021 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirketin mallarına haciz işlemleri başlatılmadan, icra takibinin durdurulması amacıyla tüm dosya borcunu icra veznesine depo etmek ve gerekli teminatları yatırmak koşulu ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, yerel mahkemece 08/06/2021 tarihli ara kararı ile ” İİK madde 72 uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin kabulüne, … Bankası A.Ş. Erzurum Şubesi Muhataplı keşidecisi müvekkil şirket olan … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL, … çek nolu 31/08/2018 tarihli 10.000,00-TL olmak üzere 20.000,00-TL bedelli 2 adet çekin %15 miktarı olan 3.000,00-TL nakit teminat veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu ibrazı halinde İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesi” şeklinde karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı … Anonim Şirketi vekili 24/06/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin davalı şirkete faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluyla geçtiğini, dava konusu çeklerin teminat olarak ya da rehin cirosuyla devir alınmadığını, çeklerin faktoring mevzuatına uygun olarak fatura ile tevsik edilmek suretiyle alındığını, çeklerde rehin cirosu yapılamayacağını, çekler üzerindeki ciro silsilesinin düzgün olduğunu, davalı şirketin iyi niyetli hamil olup, bile bile davacının zararına hareket etmediğini, davalıya kötü niyet ya da ağır kusur yüklenmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, haksız davanın reddini, davacı aleyhine % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece ihtiyati tedbire yönelik yapılan itirazın incelemesi sonucunda 08/07/2021 tarihli ara kararı ile ” Tüm dosya kapsamından; davacı vekili 02/06/2021 havale tarihli dilekçesinde; … Bankası A.Ş. Erzurum Şubesi muhataplı keşidecisi müvekkil şirket olan … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL, … çek nolu 31/08/2018 tarihli 10.000,00-TL olmak üzere 20.000,00-TL bedelli 2 adet çekin ödenmemesi, yapılan takibin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise de; mahkememizce İİK 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasından ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiştir. Bu kez davacı şirket vekili 02/06/2021 tarihli dilekçesi ile; Erzurum … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, dosya borcunu icra veznesine depo etmek ve gerekli teminatları yatırmak istediklerini, davacı şirketin ticari hayatının devam ettiğini, malları üzerine haciz konulmasının ticari hayatını tehlikeye düşüreceğini, açılan davanın sonuçlanıncaya kadar davacı şirketin mallarına haciz işlemleri başlatılmadan icra takibinin durdurulması amacıyla tüm dosya borcunu icra veznesine depo etmek ve gerekli teminatları mahkemeye yatırmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkememiz’in, 08/06/2021 tarihli ara kararı ile dava sonuçlanıncaya kadar icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK’nin 72/3. maddesi kapsamında tedbir kararı verilmiştir. İtiraz üzerine yapılan değerlendirmede, İİK’nin 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenlendiğinden ve davacının talebi yalnızca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde olduğu” gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 72/3. maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında; haciz ve satış yapılmaması ile bundan sonra icra veznesindeki paranın alacaklılara ödenmemesi için uygulamada %115 teminat (takip konusu alacağın tümü + %15 teminat) yatırılması gerektiğini ancak teminatın yatırılmadığını, ihtiyati tedbire ilişkin HMK 391. maddesine göre, asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir tedbir kararı verilemeyeceğini, dava konusu çeklerin müvekkili şirkete faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluyla geçtiğini, rehin cirosuyla devir alınmadığını çeklerin, faktoring mevzuatına uygun olarak fatura ile tevsik edilmek suretiyle alındığını, çekte rehin cirosu yapılamayacağını, çekler üzerindeki ciro silsilesinin düzgün olduğunu ve müvekkili şirketin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, müvekkile kötü niyet ya da ağır kusur yüklenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğu ve dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap etmediği ve çeklerin iktisabında ağır kusurlu olmadığı müddetçe çekleri geri verme mükellefiyetinin olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın reddi kararının kaldırıması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir.
İİK 72. maddede; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.”
Somut olaya gelince; davalı … A.Ş tarafından davacı şirket aleyhine Erzurum ……. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasında kambiyo senetlerini özgü haciz yolu ile icra takibine 30.04.2021 tarihinde başlandıktan sonra, davacı şirketin 25.05.2021 tarihinde menfi tespit davası açtığı, 2004 sayılı İİK’nın 72. Maddesi gereğince icra takibi konusu alacağın % 15’i oranında teminat karşılığında menfi tespit davasının görüldüğü genel mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilebileceğinden ve bu tedbir kararı alacaklı davalının icra dosyasındaki haciz ve satış işlemlerini durdurmayacağından davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/258 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbire itirazın reddi talebine yönelik verilen 08.07.2021 tarihli ARA KARARININ usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunması nedeniyle ihtiyati tedbire itirazın reddinin kaldırılması talebini isteyen davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbire itirazın reddini isteyen davalı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbire itirazın reddini isteyen davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve avans iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.