Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1197
KARAR NO : 2021/1018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/07/2018 (Dava), 29/04/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/28 Esas, 2021/196 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, … Bankası A.Ş.’nin kredi müşterilerinden …. Nak. Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kullandığı kredi hesap özeti bakiyesi ödenmediğinden alacaklı banka tarafından keşide edilen ihtarname sonrasında borçlu hakkında icra takibine geçildiğini, borçlu hakkında düzenlenen Erzurum … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasından borca ve kar payı ve gider vergisine ve masraflara itiraz edildiği için ve takip de ilamsız takip olduğu için İcra Müdürlüğü tarafından 27/11/2017 tarihli ara kararla takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlu ile müvekkili arasında kredi sözleşmesi düzenlendiğini ve kendisine kredi verildiğini ve yıllık %25 kar payı oranı kararlaştırıldığını belirterek tüm bu nedenlerle borçlu davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve davalılar arasındaki kredi sözleşmesine bağlı alacak nedeniyle mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davalıların Erzurum …İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, yapılan incelemede davalının ikametlerinin Ağrı ili olduğu, sözleşmelerin Ağrı ilinde gerçekleştiği, Erzurum Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu hususunda bir yetki sözleşmesinin olmadığı birlikte değerlendirilerek, takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle usulden ret kararı verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “Davanın, takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili, borçlu hakkında düzenledikleri Erzurum ………. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından borca ve kar payı ve gider vergisine ve masraflara itiraz edildiği için ve takip de ilamsız takip olduğu için İcra Müdürlüğü tarafından 27/11/2017 tarihli kararla takibin durdurulmasına karar verildiğini, icra takibine yetki itirazında bulunulduğunu, oysa ki icra dairesine yapılan yetki itirazının, itirazın iptali davasında re’sen dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığını, itirazın dikkate alınabilmesi için davalı tarafın dava açıldıktan sonra ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiğini, davalı tarafından itirazın iptali davasında yetki itirazında bulunulmadığı ve ilk itiraz olarak ileri sürülmediği için ilk derece mahkemesinin re’sen yetkisizlik kararı vererek davayı reddetmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkındaki talepleri doğrultusundan davanın kabulüne karar verilmesi talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nun 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
Öte yandan, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır.
Davalı takip borçluları, icra dairesinin yetkisine itiraz ederek Ağrı icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu bildirmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 50/1. maddesinde, para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun genel yetkiye ilişkin 6/1. Maddesine göre dava, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi sözleşmeden doğan davalarda yetkiye ilişkin 10. maddesine göre de sözleşmeden doğan dava, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. 6098 sayılı TBK’nın 89/1-1 maddesinde ise, borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenmediği takdirde, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edileceği düzenlenmiştir.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı borçlularının yerleşim yerinin Ağrı ili olduğu, davacı takip alacaklısının yerleşim yerinin de icra takibinin başlatıldığı Erzurum ili olmadığı, davaya konu genel kredi sözleşmesinde de yetkili icra dairesine ilişkin yetki şartı bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davanın yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmaması nedeni ile dava şartından usulden reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/04/2021 tarih ve 2021/28 Esas, 2021/196 Karar sayılı hüküm usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında davacı kurumun harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 18.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.