Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1098 E. 2023/966 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1098
KARAR NO : 2023/966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2016 (Karar)
NUMARASI : 2016/175 Esas, 2016/725 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 15.949,10 TL alacağının tahsili için Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2013/….esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalının borcu olmadığını beyan ederek , icra takibine itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulmasına karar verildiğini , davalı tarafından ödendiği iddia edilen borca ilişkin belge ibraz edilmediğini belirterek davalının Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2013/….esas sayılı dosyasında icra takibine yapmış olduğu itirazın iptltain , borçlu aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ikamet adresi mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu Erzurum mahkemelerinin bu davada yetkili olmadığını belirterek yetkisizlik kararı verilmesini, davanın haksız olduğunu bu nedenle reddine karar verilmesini, %20 oranında haksız takip tazminatına karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça davalı tarafa sevk irsaliyeli fatura ile satış yapıldığı, davalı tarafın faturayı kabul etmekle birlikte icra dosyasında ödediğini beyan ederek itirazda bulunduğu, bu durumda ispat külfetinin davalı tarafa geçtiği, 09/05/2016 tarihli ….. nolu ara kararı gereğince davalı tarafa delillerini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, davalı vekilinin ne delil sunduğu ne de duruşmalar katıldığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne, itirazın iptaline, kötü niyetle icra takibine itirazda bulunulduğundan asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “Davacının davasının KABULÜNE, Erzurum …..icra Müdürlüğünün 2013/….Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,” şeklinde karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece gerekli incelemelerin yapılmadığını, bozma doğrultusunda yargılama yapılmadığı gibi, anılan hususların araştırılmadığını, davacı tarafın muhasebe ve defter kayıtları getirtilip ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini, bunun bozma nedeni olduğunu, vekiline tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, ticari kayıtalar ve defterlerin içeriğinin incelenmeden ve yeterli araştırma yapılmadan karar verilmiş olmasının dava konusu olayın özüne aykırı olduğunu, sırf karar vermiş olmak için bir karar verildiğini, ticari satımdan kaynaklanan nizalarda ispat külfetinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafta olmasına rağmen mahkemece bu külfetin kendisine yüklendiğini, faturaların gerçek olup olmadığı ve kanunen aranan sıhhat şartlarını taşıyıp taşımadığının araştırılmadan kendisine çok ağır bir yükümlülük getirildiğini, inkar tazminatına hükmedilmemesinin de yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkeme kararının hukuka, kanuna ve davanın özüne aykırı olup, teknik hukuksal verileri barındırmayan matbu bir karar olduğunu, sevk irsaliyeli ve faturaları satıştan bahseden mahkemenin sevk irsaliyesi ve faturayı dosyaya celb etmediğini ve asıl yapması gerekeni yapmadığından görevinin gereklerini yerine getirmediğini, vatandaş olarak yerel mahkeme yerinde yapılmayan yargılamanın mağduru olduğunu, hiçbir borcu olmamasına rağmen kendisini borca mahkum ettiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava,faturaya dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde takip konusu borcu ödediğini iddia etmiş olup mahkemece ödeme iddiası nedeniyle ispat külfetinin davalıda olduğunu, davalının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının ticari defterlerinin incelenmeden ve eksik araştırma ile karar verildiğini ve hatalı olarak kendisine ispat külfeti yüklendiğini iddia etmiştir.
Yerleşik Yargıtay kararları uyarınca itirazın iptali davasında ispat külfeti davacıda olmakla birlikte davalının borç ilişkisini inkar etmeyip borcun ödendiğini savunması halinde ispat külfeti ödeme savunmasında bulunana geçer. Bu nedenle mahkemece ispat külfetinin tayinin de bir yanılgı bulunmadığı, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gibi alacağın likit olması nedeniyle de inkar tazminatına hükmedilmesinde de yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin reddi gerekir.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalara göre, davalının istinaf dilekçesinde belirttiği nedenler ve kamu düzenine ilişkin hususlara yönelik yapılan inceleme sonucunda kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığında istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf aşamasında alınması gereken 1.089,48-TL istinaf karar harcından başlangıçta alınan 272,37‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 817,11‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere …….. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.