Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/948 E. 2022/1972 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/948
KARAR NO : 2022/1972
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/447 Esas, 2020/108 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasında görülen rücuen tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Kiralama A.Ş üzerine kayıtlı, ……. sevk ve idaresindeki müvekkil şirketin ……… poliçe numaralı ZMMS sigortasi ile sigortalı bulunan …………. plakalı iş makinesinin … sevk ve idaresindeki ……….. plakalı araca 29.07.2017 tarihinde çarpmak sureti ile maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda ehliyetsiz araç kullanan sürücü … ilgili trafik kazası tutanağına ve ekspertiz raporuna göre %100 kusurlu olduğunu, araç sahibi davalı ……. Kiralama A.Ş ise aynı ölçüde araç sahibi olduğundan sorumlu olduğunu, kaza sonraki ilgili araç karşı sigortasına dosyaya sunulan faturalar ve belgeler ekseninde tazminat ödemesi yapıldığını, bu neticede ilgili meblağı ise davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte defalarca talep ettiğini, ancak davalının bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenlerle 20.475,00 TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankasının uyguladığını en yüksek reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19/10/2016 tarihli sözleşme ile dava dışı ………. İnşaat Taahhüt .. A.Ş ile ………….. plakalı iş makinesi de dahil olmak üzere Finansal araç kiralama sözleşmesi yaptığını, oluşan zarardan sözleşmenin 31. Maddesi uyarınca kiracı ………… İnşaat… A.Ş’nin sorumlu olduğunu, işleten olmadıklarını savunarak davanın ……. İnşaat… A.Ş’ ye ihbar edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu olayda davacı ile davalı arasında 02.12.2016/2017 vadeli ZMSS poliçesi düzenlenmiş olup poliçede, sigortalı davalı şirkettir. Davalı şirket tarafından, kazaya karışan iş makinesi , dava dışı …….. İnşaat… A.Ş’ ye 13.10.2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile uzun süreliğine kiralanmış ve kiracıya teslim edilmiştir. Davaya konu trafik kazası poliçenin yürürlükte olduğu tarihte araç kiracı şirket zilyetliğinde iken meydana gelmiştir. Davacı sigorta şirketi tarafından kaza nedeniyle 3.kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli zarar görene ödenmiş ve trafik sigortası genel şartlarının B.4/b maddesi (sürücünün ehliyetsiz olduğu) ile sürücünün ağır kusurlu bulunduğu ileri sürülerek ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı, akit) rücuen tahsili için işbu dava açılmıştır.
Davalıya ait iş makinesinin kiralandığı şirket, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesine göre maddi anlamda aracın işleteni ise de yukarıdaki emsal kararda da belirtildiği üzere KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca sigorta şirketinin rücuen tahsil istemine ilişkin dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında açılabileceği, sigortalı şirket ile aracın maddi anlamda işleteni olan kiracı şirket arasındaki iç ilişkinin davacı şirketi etkilemeyeceği anlaşılmakla davacının rücuen tahsil isteminin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ödediği tazminat bedelini 08.02.2018 tarihinde davalıdan tazmini için ihtarname gönderdiği ve bu nedenle davalı şirketin bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davanın kabulü ile; 20.475,00 TL alacağın 19/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; finansal kiralama şirketi olan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, karayolları trafik kanunu gereği de müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, mevzuat ve artık sübut buluna yargıtay içtihatları gereği müvekkil şirketçe uzun süreli ve finansal kiralama yöntemi ile kiralanan aracın neden olduğu zarardan müvekkil finansal kiralama şirketinin sorumlu olacağını, yerel mahkeme kararının gerekçesinde aracın uzun süreli kiralamaya konu olduğunu kabul ettiği halde yargıtayın finansal kiralama ile alakası olmayan bir olay hakkında verdiği içtihadını gerekçe göstererek hatalı kararını tesis ettiğini, gerekçede belirtilen içtihadın olayla hiçbir ilgisi bulunmadığı halde yargıtay hukuk genel kurulunun içtihadına aykırı karar verildiği nedenleri ile tehiri icra talebinin kabulü, kararın kaldırılması ile davanın reddi, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle üçüncü kişinin uğradığı maddi zararı ödeyen sigorta şirketinin, araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle sigortalı araç maliki finansal kiralama şirketine karşı açtığı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
KTK’nun 95/2.maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın 4/c maddesi gereğince ödemede bulunan sigorta şirketinin ancak kendi akidine rücu etmesinin mümkün olmasına, dava konusu poliçede sigortalı olarak davalı finansal kiralayanın görünmesine, sigorta ettiren olarak dava dışı finansal kiracının adının poliçede yer almamasına ve davalının daha sonra finansal kiracıya rücu imkanının bulunmasına göre (Yargıtay 11. H.D. 2006/6758 E.- 2007/9676 K.), istinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında yeteri kadar harç alındığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere …………. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.