Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/917 E. 2022/1765 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/917
KARAR NO : 2022/1765
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/515 Esas, 2020/6 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı … İnşaat Taah….Konstrüksiyon Tarım Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti. İle müvekkil şirket arasındaki anlaşmaya nazaran, davalı şirket tarafından müvekkil şirketine çeşitli demir doğrama işlerinin yapımına yönelik yapılan iş karşılığı düzenlenen 29/12/2017 tarihli …….nolu fatura bedelinin ödenmediğini, bu nedenler davalı aleyhine genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %9 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket yetkilisi yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın konusunun taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan ilamsız takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkin olduğu, taraflar tacir olup dava konusu faturanın tarafların ticari defterlerine kayıt edildiği ve bu nedenle fatura konusu malların davalı şirkete teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalı şirket tarafından malların teslim alınmadığı ve iade faturası kesilecekken davacı şirketin dava açtığından iade faturası kesilmediği iddia edilmiş ise de faturanın ticari deftere kayıt edilmesinden sonra malların teslim alınmadığı iddiasının yazılı belge ile kanıtlanmasının gerektiği ancak davalı tarafça bu yönde bir delil sunulmadığı, ayrıca dinlenen tanıkların beyanlarından da fatura konusu malların davalıya teslim edildiği ve davalının malları iade etmediği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne davanın kısmen kabulü ile; Davalının Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2018/……E sayılı dosyasında 54.790,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin bu alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, likit nitelikteki alacağa haksız itiraz nedeniyle kabul edilen asıl alacağın %20’si tutarındaki inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilemsine,” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu olmadığının muhasebe kayıtlarından çıkarılan mahsup fişlerinden anlaşılacağını, ……’a 20/01/2018 tarihinde 24.00,00-TL 10/02/2008 tarihinde 37.950,00-TL ödeme yapıldığını ve bunun müvekkilinin muhasebe kayıtlarına işlendiğini, bunun yanında müvekkilinin davacı şirketten 03/01/2018 tarihinde kiralamış olduğu deposuna …… firması olan …….’den ödemeleri yapılarak alınmış olan 100 ton şerit profilleri ve 2 tır 400 ipe malzemesini kiraladıkları adrese indirdiklerini, aleyhlerine şahitlik yapan …… ve …….’in indirilme ve diğer kısımlarda müvekkilinin yanında olduğundan gerçekleri bildiklerini, müvekkili ile bazı hususlarda anlaşamadıklarından dolayı aleyhe şahitlik yaptıklarını, …… ….’da müvekkilinin yaptığı işlerde çalışanların hatasından kaynaklanan 150,000,00-TL lik zarar yüzenden tartışma çıktığını ve müvekkilinin bu zararın tazminini istediğini fakat çalışanlardan ………’in müvekkiline ve çocuklarına ağır küfür ve hakaretlerde bulunduğunu ve bundan dolayı yalan beyanlarda bulunduğunu, bunun ispatının ise isimlerini sunacakları çalışanların net olarak anlatacağını, ……. ve …….’in şahitliklerini kabul etmediklerini, müvekkili ve …….arasındaki ortaklıkta …’ın işlerde hiç bir kuruş ödeme yapmadığını, şirkette devamlı olarak elden ödemeler aldığını, tüm çalışanların SGK ve maaşlarını kendi cebinden ödediğini, tüm çalışanların bildiğini, müvekkili diğer işler için ……’dan ayrıldıktan sonra geri döndüğünde …….’dan kiralamış olduğu atölyeden…malzemelerin azaldığını gördüğünü, tanık …….’ın müvekkiline “abi indirdiğimiz malların 1/3 sen burada yokken ……. bey ile değişik adamlar geliyor haberin olsun” gibi bir kaç kez aralarında konuşma geçtiğini, …… ……’da ki bu olaydan sonra ……’ın aleyhine ifadeler kullandığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ekte sundukları mahsup fişinin defter kayıtlarında görülmediğini, yahut görmezden gelindiğini, tanıkların adi ortaklık beyanlarının defaatle söylemesine rağmen ilk derece mahkemesinde bu hususun kapalı kaldığını, müvekkilinin …….’da olan malzemesinin ……’ın müvekkiline geri vermediğini belirterek eksik incelemeye dayalı kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde 5383 numaralı toplam 61.950,00-TL bedelli fatura karşılığı demir doğrama işi yapıldığını, davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediğini, fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptalini talep etmiş, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmayan davalı şirket yetkilisi duruşmada böyle bir borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamada alınan 09/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından davalı unvanına düzenlenen faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan belgeli somut ödemelerin mahsubundan sonra davacının davalıdan 54.790,00 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.)
Somut uyuşmazlıkta, dava ve takibe konu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dolayısıyla fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin kabulünün zorunlu olduğu, zira tacir olan davalının almadığı hizmet karşılığı düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin ticari hayatın işleyişine aykırı olduğu, davacının fatura karşılığı hizmeti sunduğunun ispatlanması nedeniyle ispat yükü üzerine düşen davalının dekont karşılığı 4.660,00 TL ödeme yaptığının ispatlandığı ancak tek taraflı düzenlenen mahsup fişlerinin ödemeyi ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla, istinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 3.742,70-TL karar harcından peşin alınan 935,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.807-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 18/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.