Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/876 E. 2022/1863 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/876
KARAR NO : 2022/1863
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2016/293 Esas, 2020/60 Karar
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin eski tarihli üyesi olduğunu, kooperatife üye olduğu zamanlarda aidat yatırdığını, müvekkili kooperatife ödediği paraların aidatların toplamının 1.658,00 TL olduğunu, davacı tarafça davalı …’ın kooperatif aleyhine 04/08/2005 tarihinde Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlattığı icra takip dosyasının 2011/…….. Esaslı olduğunu, ilamsız takipte ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinden icra mahkemesince süre yönünden reddedilmekle birlikte, kendilerince İİK 72/7 fıkrası gereğince borç ödenmekle birlikte süresinde dava açıldığını, davalı tarafın kooperatife ait ….. ili, ….. ilçesi, ……ada, ….. parsel …… Kat, ….. nolu bağımsız bölümün 16/03/2016 tarihli satış ihalesinde alacağına mahsuben 60.000,00 TL bedelle satın aldığını, böylelikle 60.000,00 TL tahsilat yapmakla birlikte bu tutarın 48.180,26 TL ‘lik kısmının haksız olduğunu istirdatının gerektiğini, bu nedenlerle 48.180,26 TL’nin haksız olarak tahsil edildiğinin tespiti ile bu tutarın istirdatına, davalıdan ödeme tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça davalı …’ın kooperatif aleyhine 04/08/2005 tarihinde Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlattığı icra takip dosyasının 2011/…… Esaslı olduğu, ilamsız takipte ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinden icra mahkemesince süre yönünden reddedilmekle birlikte, kendilerince İİK 72/7 fıkrası gereğince borç ödenmekle birlikte süresinde dava açıldığı, davalı tarafın kooperatife ait …….ili, …… ilçesi, …. ada, .. parsel ……. Kat,……. nolu bağımsız bölümün 16/03/2016 tarihli satış ihalesinde alacağına mahsuben 60.000,00 TL bedelle satın aldığını, böylelikle 60.000,00 TL tahsilat yapmakla birlikte bu tutarın 48.180,26 TL ‘lik kısmının haksız istirdadından dolayı söz konusu davayı açtığı, 17/03/2019 tarihli ilk ve 18/10/2019 tarihli nihai rapora göre; icra dosyasındaki mevcut bilgilere göre 5.038,00 TL ana para, işlemiş faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı, icra masrafları toplamının 24.851,91 TL olması gerektiği, tahsil harcı 3.514,14 TL kabul edildiği takdirde ise davacı tarafın alacağının 35.148,09 TL olması gerektiği, tahsil harcı mahkemece davacı üzerinde bırakılır ise bakiye istirdat talebinin 32.579,65 TL ‘ye tekabül edeceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporundaki ceza evi harçları ile ilgili bilirkişi görüşü mahkememizce de uygun görülmek suretiyle, alacaklı sorumlu olduğundan, esas alacak miktarına göre tahsil harcı alındığından, Davacı tarafın davasının Kısmen Kabulüne, 35.148,09 TL’nin 16/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp, davacı tarafa ödenmesine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin Reddine, ” gerekçesiyle ” Davacı tarafın davasının Kısmen Kabulüne, 35.148,09 TL’nin 16/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp, davacı tarafa ödenmesine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin Reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece sadece icra dosyasındaki ana para faiz ve tahsil harcını sadece hesaba kattığını, icra satış dosyasında satışa ilişkin olarak satış masrafları, avukatlık ücreti, KDV ve icra dosyasının icra masrafları da bulunduğunu, mahkemece bu alacak kalemlerinin dikkate alınmadığını, satış yapılırken dosyada mahkeme vekalet ücreti de hesaba katılmış olduğunu, toplamda icra dosyasıyla alacaklı olarak borçlunun açmış olduğu 4 adet davanın reddedilmesiyle alacaklı çıkan vekalet ücretleri de hesaba katıldığını, vekalet ücretleri icra dosyasıyla alakalı olarak açıldığından dolayı dosya hesabına katılarak tahsil edildiğini, mahkeme dosyada yapmış oldukları bu beyanları dikkate almadığını, icra dosyasındaki icra masrafları, satış masrafları, vekalet ücretlerinin müvekkiline ödettirilmekte ve borçlu bu karar ile bu ücretlerden kurtulmakta olduğunu, alacaklı müvekkili borçlunun ödeme zorunda olduğu masrafları ve vekalet ücretlerini ödemek zorunda kaldığını, bu kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İİK’ya aykırı olduğunu, mahkemece yeteri kadar araştırma yapılmadığını, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif hakkında üye aidatlarının iadesi için başlatılan icra takibinde fazla ödeme yapıldığı iddiasına dayalı istirdat davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalı tarafından davacı hakkında Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2011/… Esas sayılı dosyasında satışa çıkan ….. nolu bağımsız bölümün 60.000,00-TL bedelle alacağına mahsuben davalı alacaklı tarafınca satın alındığını, davalının alacağının bu kadar olmadığını, fazla tahsil edilen ana para ve faizlerin istirdatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde fazlaca yapılmış bir tahsilat bulunmadığını savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan 18/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda, davaya konu takip dosyasına ilişkin icra masrafları ve vekalet ücreti ile icra hukuk mahkemesinde açılan davalara ilişkin vekalet ücretlerinin de hesaba katıldığının görüldüğü, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında alınması gerekli 2.400,97-TL harçtan peşin alınan 600,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.800,57‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere …….. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.