Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/710 E. 2022/2248 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/710
KARAR NO : 2022/2248
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/52 Esas, 2019/397 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı bankadan ticari kredi kullandığını, davalı …’ün müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesini imzaladığını davalı …’un ise taşınmaz ipotek gösterdiğini, kredinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasında davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıların davaya cevap vermediği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça davalı şirketin davacı bankadan ticari kredi kullandığını, davalı …’ün müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesini imzaladığını, davalı …’un ise taşınmaz ipotek gösterdiğini, kredinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyasında davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş, Mahkememizin 2016/126 Esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi raporuyla daha önce aynı bilirkişinin Erzurum 1. AHM ‘ye sunduğu 05/12/2017 tarihli rapor arasında mübayenet olduğundan bilirkişiden ek rapor alındığı, davacı …… A.Ş. Erzurum … Şubesi ile … Gıda… Ltd. Şti. arasında 09/03/2011 tarihli 3.000.000,00 TL ( üçmilyontl) limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla davalı borçluların müşterek-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları ve ipotek verdikleri kat ihtarı üzerine borcun ödenmemesi nedeniyle Erzurum …. İcra Müdürlüğüne 2014/… E ve 2014/… E sayılı dosyaları ile icra takibi başlattıkları, Erzurum 1. AHM ‘nin 2016/696 Esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verildiği ve Mahkememizin 2016/52 E kaydı yapıldığı, 18/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda tablolaştırılan ana para ve faiz hesaplamaları ile birlikte; davalı … Gıda… Ltd. Şti.’ne kullandırılan iki adet kredi sözleşmesinde davalı … ‘un kefil sıfatı ile imzasının bulunmaması nedeniyle davalı bankaya karşı sorumluluğu, davalı banka lehine 18/03/2011 tarihinde imzalanan 260.000,00TL limitli ipotek olduğundan, hesaplanan miktarın sadece 260.000,00TL’lik kısmından sorumlu olduğu anlaşılmış, Bilirkişi raporunun 4.sayfasında açıkça irdelendiği üzere taraflar arasındaki genel kredi teminat sözleşmesinde akti faiz belirlenerek kredi sözleşmesi imzalanmaştır. Ancak söz konusu sözleşmenin 44. maddesinde temerrüt faiz oranının en yüksek akti faiz oranının % 50 fazla olacağı belirtilmektedir, takip talebinde alacak için talep edilen günlük akti faiz % 20,16 , gecikme faizi %30,24, diğer ticari … kredi faizi ise talep edilen %36,36, gecikme faizi %24,24 tekabül etmektedir, Davacı tarafın davasının Kısmen Kabulü ile; Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı icra dosyasında … Gıda Turz…. Ltd. Şti yönünden takibin 562.412,43 TL ile açık çekler ( gayrinakti kredi için ) 9.705,00 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline, … yönünden itirazın iptaline takibin devamına, … yönünden; Takibin 260.000,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline, Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyasında; Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, alacak belirli ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilamsız takibe dayanak olan sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalı … yönünden öncelikle ipoteğe müracaat edilmesi gerektiğini, kredi borcunun tamamının üzerinden ayrı bir takip yapılamayacağını, ilgili bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmemekle beraber özellikle müvekkil … yönünden ilgili kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, nitekim ilgili ipotek sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, özellikle ipotek alınırken gerekli olan muvafakatların alınmadığını, geçersiz olan ipotek işlemleri ile takibin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu nedenleri ile ilamın ortadan kaldırılması, davanın reddi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, cari kredi sözleşmesi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, 09.03.2011 tarihli cari kredi sözleşmesi ile davalı …-Gıda… Ldt.Şti.’ne kredi hesabı açıldığını, diğer davalılar … ve …’ün da bahsi geçen kredi sözleşmesi borçlusu şirketin müteselsil kefilleri olduklarını, kredi sözleşmesi gereğince borç ödenmediğinden hesabın kat edildiğini ve davalılar hakkında 2014/… esas sayılı icra takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettikleri, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; aynı kredi sözleşmesi nedeniyle davacı bankanın 2014/… esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, borçluların itirazı nedeniyle takibin durması üzerine banka vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/126 Esas, 2017/343 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline karar verildiği, kararın 13.02.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu 2014/… esas sayılı icra takibi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız icra takibi ve 2014/… esas sayılı genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, aynı kredi borcu nedeniyle davacı banka tarafından iki icra takibi başlatılmış ise de icra takiplerinde tahsilde tekerrür olmama şartı bulunduğu, ayrıca ipotek senedinin 10. maddesinde “ipoteğin varlığı rehin açığı belgesi alınmadan önce dahi bankanın gerek aleyhimize, gerekse borçlu aleyhine haciz veya iflas yolu ile takibe geçmesine engel değildir.” şeklinde düzenlenmiş olduğu, bu nedenle bankanın aynı alacak için davalılar adına şahsi kefaletleri ve ipotekli taşınmazları nedeniyle ayrı ayrı icra takibi yapmalarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan ipotek resmi senedinin incelenmesinde; davalı …’un resmi senedi ipotek veren taşınmaz maliki sıfatıyla imzaladığı, resmi senet içinde yer alan sözleşmede davalı …’un kefaleten de sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme yer almadığı, davalı vekili ipotek alınırken gerekli muvafakatlerin alınmadığını ileri sürerek 6098 sayılı TBK’nın 584/3 ve 603. maddelerine dayanmış ise de, söz konusu hükümler şahsi güvence verilmesine ilişkin düzenlemelere yönelik olup ipotek akdinde ise ayni güvence söz konusu olduğundan bahse konu kanuni düzenlemeler ipotek akdi yönünden uygulanamayacağı, TMK’nın 881 ve devamı maddelerinde düzenlenen ipotek akdinin kurulması yönünden eş rızası gerektiğine dair herhangi bir kanuni düzenleme de yer almadığı, davalı …-Gıda… Ldt.Şti. ile davacı banka arasında cari kredi sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalı …’un ise 18/03/2011 tarihinde taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği, ipotek tesisi için eş rızasının aranmadığının kabulü karşısında davalılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstinaf talebinde bulunan davalılar … ve … vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davalılar … ve … vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar … ve … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 39.104,35-TL harçtan başlangıçta alınan 9.770,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 29.334,01-TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalılar … ve … tarafınca bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere ……. tarihinde oy birliği ile karar verildi.