Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/541 E. 2022/1389 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/541
KARAR NO : 2022/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/338 Esas, 2019/538 Karar
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın Erzurum Şubesi ile dava dışı borçlu ……… İnşaat Taahhüt İnşaat Malz. Nak. Gıda. Temz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında Kredi Genel Sözleşmesi’ne istinaden adı geçen dava dışı borçluya nakdi ve gayri nakdi ( çek karnesi, teminat mektubu ) ticari krediler açıldığını ve kullandırıldığını, davalı borçlunun ise 28/3/2012 tarihli ve 2.000.000,00 TL bedelli Kredi Genel Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından borcun tamamından ve işleyecek temerrüt faizi ve ferilerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı borçluya hesap kat ihtarnamelerinin tebliğine rağmen müvekkil banka alacağının ödenmemesi üzerine muaccel hale gelen ve borçluyu temerrüde düşürmüş olan banka alacaklarının tahsilinin temin amacıyla Erzurum ……. İcra Dairesinin 2016/…….. esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini ve bunun üzerine icra takibinin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu bu nedenle; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, Erzurum ………. İcra Dairesinin 2016/…………..esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, borç miktarının tamamından ve takip tarihinden itibaren yürütülecek % 39 faiz ve ferilerinden davalı borçluların müştereken – müteselsilen sorumlu olduğuna, takibin devamına, davalının asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça, davacı bankanın ……… Şubesi ile dava dışı borçlu ……… İnşaat Taahhüt İnşaat Malz. Nak. Gıda. Temz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında Kredi Genel Sözleşmesi’ne istinaden adı geçen dava dışı borçluya nakdi ve gayri nakdi ( çek karnesi, teminat mektubu ) ticari krediler açıldığı ve kullandırıldığı, davalı borçlunun ise 28/3/2012 tarihli ve 2.000.000,00 TL bedelli Kredi Genel Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından borcun tamamından ve işleyecek temerrüt faizi ve ferilerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı borçluya hesap kat ihtarnamelerinin tebliğine rağmen müvekkil banka alacağının ödenmemesi üzerine muaccel hale gelen ve borçluyu temerrüde düşürmüş olan banka alacaklarının tahsilinin temin amacıyla Erzurum ……….. İcra Dairesinin 2016/……… esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıkları, davalının söz konusu takibe itiraz ettiği ve icra takibinin durduğu, davalı bankanın sunduğu kredi sözleşmesi ve ekindeki belgelere göre alınan asıl ve bilirkişi ek raporuna göre; 12/06/2012 tarihli taraflar arasında düzenlenen çek taahhütnamesinde davalının imzasının bulunmadığı, 28/03/2012 tarihli sözleşmede davalı ………..’nın kefil olarak isim ve imzasının bulunduğu anlaşılmakla, çekten kaynaklı icra takibindeki alacak kalemleri yönünden sorumlu olmadığı, 17/06/2019 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmındaki ilk bentte, ………… nolu çek yaprağı nedeniyle davalı …’nın sorumlu olmadığı çek yaprağı ve müteferriği olan faiz BSMV çıkarılmak suretiyle takibin … yönünden; Davacı tarafın davasının kısmen kabulüne, Erzurum ……….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında takibin 322.616,96 TL asıl alacak, 14.423,95 TL akdi faiz, 20.414,11 TL gecikme faizi olmak üzere 34.838,06 TL toplam faiz miktarı, % 5 BSMV 1.006,02 TL olmak üzere takibin toplam 359.196,92 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline, alacak belirli ve likit olmadığnıdan icra inkar tazminat talebinin Reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, davacı yanın dava konusu alacaklara dayanak olarak sunduğu kefalet sözleşmesinde müvekkil cihetiyle kefalet şartları oluşmadığını, bu nedenle müvekkilinin dava dışı şirkete ait borclardan kefil sıfatıyla sorumluluğu bulunmadığını, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi ek ve kök raporunda davacı yan ile dava dışı şirket arasında imzalanan iki adet genel ekredi sözleşmesinin olduğunun belirtilmesine rağmen ilk derece mahkemesinde dava konusu edilen kredi ve borçların hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığının araştırılmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davaya konu kredi alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı konusunda açıklayıcı bir bilgi bulunmadığını, bu haliyle yetersiz olduğu gibi Yargıtay denetimine elverişli bulunmadığını uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı alacaklı banka tarafından davalı aleyhine Erzurum …………. İcra Müdürlüğü’nün 2016/………….. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine davalı alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından kendilerine usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve taraf teşkili yapılmadan davanın yürütüldüğü, takibe konu kefalet sözleşmesinde davalının sorumluluğunun bulunmadığı zira sorumluluk miktarının davalının el yazısı ile yazılmadığı, birden fazla Kredi Genel Sözleşmelerinden hangisinden ne kadar sorumlu olduğunun belirtilmediği ve mükerrer takip sebebiyle kararın kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İcra takibine ve davaya konu kredi genel sözleşmelerinde yer alan kefalet şerhinde miktarın davalı tarafından yazılmadığı iddia edildiğine göre, bu hususun araştırılmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yine dosya kapsamında bulunan Kredi Genel Sözleşmelerinden doğan banka alacaklarının hangisinden ne kadar ve ne için doğduğunun ayrı ayrı tespit edilmesi ve buna göre oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereklidir. Bu nedenle de, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması karar vermek gerekmiştir.
İlk derece mahkemesinde, 27/07/2017 tarihli itirazın iptali davası açıldığı, davalı … ‘ya çıkarılan tebligatın iade edildiği, daha sonra davalı …’ya çıkarılan ve içerisinde “davalı vekilinin” “havale tarihli cevap dilekçesi ” bulunduğu, tebligatın 20/07/2017 tarihide tebliğ edildiğine ilişkin tebligat mazbatasının bulunduğu, yine bilirkişi raporunun davalıya tebliğe çıkarıldığı ve taşınmış olduğu belirtilerek Tebligat Kanunu 21. Maddeye göre tebliğ işleminin yapıldığının anlaşıldığı, davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında tebligat mazbatası bulunmadığı ve sözlü yargılama celsesinin davalıya yine Tebligat Kanununun 21 maddesine göre “eski eşi ………. adresten ayrılmış beyanı ” şeklinde şerh düşülerek tebligat yapıldığı, tüm bunlara göre davalıya dava dilekçesinin usulüne göre tebliğ edilmemiş olduğu anlaşıldığından, taraf teşkili sağlanmaksızın yapılan yargılamada davalının savunma hakkının da kısıtlandığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 22/11/2019 tarih ve 2017/338 Esas, 2019/538 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.