Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/53 E. 2022/1332 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/53
KARAR NO : 2022/1332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/306 Esas, 2019/479 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen ihalenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Elazığ … İcra Dairesinin 2017/…. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, söz konusu takipte Kars … İcra Dairesinin 2019/….. Talimat sayılı dosyası ile 09/12/2020 tarihinde açık arttırma yolu ile satışa çıkarılan ve şirkete ait … marka asfalt plenti ihalesinin hem satış öncesi esas dairesi tarafından yapılan hatalı işlemler, hem de talimat dairesince yapılan hatalı işlemler nedeniyle icra müdürü tarafından şartname ve ilanın tahrifata uğradığını, pey akçesi ibaresinin ihale teminat bedelinin banka hesaplarına yatırılması ve buna ilişkin banka dekontunu ibraz edenlerin ihaleye iştirak edebileceği şeklinde değiştirildiğini, nakdi teminat bedelinin kabul edilemeyeceği ilan edildiği halde ihale esnasında ihaleye gelen … isimli şahsın sunmuş olduğu nakdi teminatının kabul edilmesinin ihalenin feshini gerektirdiğini, Elazığ … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/…Esas sayılı dosyasından 19/09/2019 tarihinde verilen karar ile yetkilisi olduğu şirketin iflasına karar verildiğini ve iflas tasfiyesi işlemlerinin Elazığ ….. İflas Dairesi’nin 2019/….. İflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, iflas kararının temyiz edildiğini, iflasın açıklanmasıyla müflis adına bu ehliyetleri kullanma yetkisi iflas dairesinde olduğunu, ihalesi yapılan taşınırın piyasa fiyatının çok altında bir değer üzerinden ihaleye çıkarıldığını, ayrıca bu makinelerin konusunda hiçbir ruhsat ve ehliyeti olmayan kişilerce değer tespiti yapılmasının malın gerçek değerinin tespitini sakatladığını, tebligatın araştırma yapılmadan usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, söz konusu ihaleye ilişkin Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın 02/12/2020 tarih ve …. sayılı yazıları ile esas dairesi olan Elazığ …. İcra dairesinin 2017/….. Esas sayılı dosyasına bildirimde bulunulduğunu, ihale öncesinde talimat dairesine bildirilmediğinden talimat dairesince bu hususta bir değerlendirme yapılmayarak katılımcılara da bu hususta bilgilendirme yapılmadığını, talimat dosyasında hazırlanan satış ilanı ve şartnamesinde taşınır mal tescilli ruhsatlı ve plakalı olarak şatışa çıkarıldığı, ancak Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası kararıyla tescil ve ruhsatın iptalinin ihale katılımcılarını hataya düşürdüğünü, bu itibarla tescilli ve ruhsatlı olarak satışa arz edilen bu mahcuz malın icra dairesince tescilinin yapılmasının imkansız hale geldiğini, söz konusu malın tescilli, ruhsatlı ve plakalı olarak satışa çıkarılması alıcılar nezdinde ilgili malın mobil olduğu yönünde kanaat oluşturduğunu, ilgili tesise ruhsat ve plaka tahsis edilmesinin ancak söz konusu tesisin mobil olması halinde mümkün olduğunu, mobil olmayan bir tesise mobilmiş gibi ruhsat çıkarıldığını, plaka tahsis edilmesinin malın niteliği konusunda alıcıları olabilecek kişileri yanılttığını ve bu sebeple ihaleye katılımın azaldığını, iflasın açılmasından sonra 210.madde gereğince iflas dairesine başvurularak geçici faaliyet izni talebinde bulunulduğunu ve talebin kabul edilerek alacaklılar toplantısına kadar şirkete geçici faaliyet izni verildiğini ve 1. alacaklılar toplantısında da masa alacaklılarının tamamının oyuyla geçici faaliyet izninin 2. alacaklılar toplantısına kadar uzatıldığını, iflas dairesi tarafından şirket adına verilen geçici faaliyet izninin kapsamı doğrultusunda şirkete ait yol yapım çalışmasında zaruri olarak kullanılması gerekli olan tüm makine ve ekipmanların da bulunduğunu, bu mal yönünden satışa gidilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın almış olduğu karar ile ihalesi yapılan taşınır malın ruhsatının iptal edildiğini, rehinin hükümsüz hale geldiğini, rehin sözleşmesinin noter huzurunda yapılmadığını, hukuken geçerli bir rehin hakkı bulunmayan …. adına rüçhanlı rehin hakkına istinaden rehin paraya çevirmesi yolu ile takip yapılmasının usulsüz olduğunu beyan ederek ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle: Elazığ … İcra Müdürlüğü’nün 2017/…. E sayılı takip dosyasının talimatı ile Kars ….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/….. Talimat sayılı dosyasında 09.12.2020 tarihinde yapılan açık artırma ile yapılan satışta usulsüzlükler nedeniyle ihalenin feshinin talep edildiğini, davacı tarafın satış şartnamesi ve satış ilanının yasaya aykırı olarak düzenlendiği, satış şartnamesi ile ilanın tahrifata uğradığı iddiasında bulunduğunu, menkul malların artırma ile satışına dair ilanın ne şekilde yapılacağını, ilgililerin menfaatlerine en uygun geleni dikkate alarak icra müdürünün takdir edeceğini, davacı borçlu tarafından davaya konu taşınmazların satış ilanının ne şekilde yapılacağı icra müdürünün takdirinde olup resen icra müdürlüğünce karar verildiğini, Elazığ …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2015/….. E sayılı dosyasında borçlu şirket hakkında verilen, istinaf incelmesinde olan iflas kararı ve bu karar sonucu iflas dairesinin ihaleye itiraz etmemesi itirazın feshi sebebi olarak ileri sürüldüğünü, ancak bu iddianın hukuki bir dayanağı olmadığını yapılan kıymet takdirinde de borçlunun menfaatine aykırı bir durum söz konusu olmadığını, ihalenin feshi sebepleri ihaleye hazırlık aşamasındaki ve ihale anında ortaya çıkan usulsüzlüklerin hiçbiri gerçekleşmediğini, davacı borçlunun ihalenin feshini talep etmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, yapılan kıymet takdirinin hem borçlu vekiline ( 12.07.2020 tarihinde tebliğ ) hem de iflas dairesine sistem üzerinden gönderildiğini, ek bilirkişi raporu borçlu vekiline 12.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve iflas dairesine sistem üzerinden gönderildiğini, ek bilirkişi raporu alınmasının ilk bilirkişi raporunda taşınırın model yılı ve tescil plaka numarasının belirtilmediğinden kaynaklandığını ve yeniden ek rapor alınarak dosyanın kesinleştiğini, ….. marka asfalt plenti iş makinası olarak tanımlandığını, Ticaret ve Sanayi Odaları’nda bu makinaların cinsi ve aidiyeti belirlenebilmesi için bunların sicile harç ve talep ile yapıldığını, 2012 yılında yapılan tescil ile müvekkil banka arasında rehin sözleşmesi yapıldığını, rehin takibi kesinleştiğini, satış istenebilme süresi yasa gereği Elazığ …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin ( Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) 2015/….. E sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararının bulunduğunu ve mahkemenin 19.09.2019 tarihinde davanın reddine ve şirketlerin iflasına karar verildiğini ancak hükmün 5. Maddesi gereği ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına da karar verildiğini, tedbiren durdurulan işlemler devamına yol açılmak suretiyle rehin alacağı dosyada da takip kaldığı yerden devam ettiğini, Elazığ ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin ( Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) 2015/….. E, 2019/…. K sayılı karar davacı tarafın istinaf etmesi üzerine Gaziantep BAM 11. HD’ sinin 2019/2449-1666 E.K. Sayılı 27.12.2019 tarihi itibariyle de reddedildiği halen yine davacı tarafın talebi üzerine Yargıtay 23. HD’ sinin 2020/747 E sayılı dosyasında inceleme için sıra beklenildiğini, davacının hukuki neden olarak ileri sürdüğü hususlar işletme rehninde uygulanacak hususlar olup hukuki mahiyeti nedeniyle dosyadaki rehin sözleşmesinin işletme rehni nedeniyle kabulü mümkün olmadığını, davacının işlem tesis ederken ve ticari kredisini kullanırken yaptığı işlemlerden kaynaklandığını, 2012 yılından itibaren dile getirilmediğini, Elazığ …. İcra Müdürlüğü 2019/……. İflas sayılı dosyasında yapılan satışın durdurulmasına yönelik taleplerinin de reddedildiğini ve satışın icra edildiğini beyan ederek Elazığ ….. İcra Müdürlüğü’ nün 2017/….. E sayılı takip dosyasının talimatına istinaden Kars …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…. Talimat sayılı dosyasında 09.12.2020 tarihinde yapılan ihalede herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından davacının ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı…. …. Asfalt Yol Yapı İnş. Taah. Taş. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Kars ….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…..Talimat sayılı dosyasına konu 09/12/2020 tarihli açık artırma usulü ile yapılan satışta usulsüzlükler bulunduğu iddiası ile ihalenin feshi talep edildiğini, İflas Dairesi veya Esas Dairesi olan Elazığ …..İcra Müdürlüğü tarafından yapılan işlemlere yönelik itiraz merciinin Mahkeme olmadığını, 09/12/2020 tarihinde yapılan ihalenin usulüne uygun yapıldığını, söz konusu itirazın ihale sürecinin sürüncemede bırakılmasına ve ihale alıcısı müvekkil firmayı mağdur etmek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Her ne kadar davacı vekili tarafından ihalesi yapılan taşınır malın ruhsatının iptal edildiği, rehnin hükümsüz hale geldiği, rehin sözleşmesinin noter huzurunda yapılmadığı, hukuken geçerli bir rehin hakkı bulunmadığı ve rehin paraya çevirmesi yolu ile takip yapılmasının usulsüz olduğu ileri sürülerek ihalenin feshi talep edilmiş ise de;
Öncelikle belirtelim ki, takibin iptalini gerektirecek nitelikteki bir eksiklik dahi ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Zira, devlet gücünü temsil eden icra müdürü vasıtasıyla gerçekleştirilen ihale, ancak yasalarda öngörülen fesih nedenlerinin varlığı halinde ihalenin feshi mümkündür. Aksi halde, hep ihale alıcısının icra takibini denetlemesi gibi olumsuz bir sonuç doğar. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17.02.2009 tarih, 2009/16820 esas ve 2009/25501 karar sayılı ilamı)
Her ne kadar davacı vekili tarafından ihalesi yapılan taşınır malın ruhsatının iptal edildiği, rehnin hükümsüz hale geldiği, rehin sözleşmesinin noter huzurunda yapılmadığı, hukuken geçerli bir rehin hakkı bulunmadığı ve rehin paraya çevirmesi yolu ile takip yapılmasının usulsüz olduğu ileri sürülerek ihalenin feshi talep edilmiş ise de, işbu husus ihalenin feshi nedeni olmadığından, esasa etkili görülmemiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından iflas dairesince müflis şirket hakkında geçici faaliyet izni verildiği, şirket faaliyetlerinde kullanılan ihale konusu malın satışının usulsüz olduğu ileri sürülerek ihalenin feshi talep edilmiş ise de;
İşbu husus ihalenin feshi nedeni olmadığından, esasa etkili görülmemiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından ihale konusu taşınmazın değerinin düşük tespit edildiği ileri sürülerek ihalenin feshi talep edilmiş ise de;
Kıymet takdiri raporlarının müflis şirkete ve iflas dairesine ayrı ayrı tebliğ edildiği, yasal süresi içerisinde kıymet takdirine karşı şikayet yoluna başvurulmadığından kıymet takdiri raporunun kesinleştiği anlaşılmış olup, kıymet takdiri satış öncesi hazırlık işlemi niteliğinde olduğundan ve yasal süresi içerisinde kıymet takdirine karşı şikayet yoluna başvurulmadığından, davacı tarafın ihale konusu taşınmazın değerinin düşük tespit edildiği yönündeki iddiasının ihalenin feshi davasında dinlenmesi mümkün değildir.
İhale aşamalarının resen yapılan incelemesinde; Elazığ … İcra Müdürlüğünün 2017/….. esas sayılı dosyası ile davalı …….. A.Ş. tarafından davacı …. İnşaat Nakliye ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine 4.296.612,00 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı şirkete ait Kars – Ardahan yolu ….. geçidi şantiye bölgesinde bulunan … marka …. tipi …..model …. …. seri nolu asfalt plenti ve eklentilerinin satışa esas değerinin 3.000,000,00 TL olarak belirlendiği, satış ilanı ve açık artırma şartnamesinin düzenlendiği, satış kararındaki ilana ilişkin hüküm ile yapılan ilanların birbirine uygun olduğu, şartnamede satış günlerinin, satış saatlerinin, taşınmazın özelliklerinin ve diğer hususların yazıldığı, satış kararında ilanın, Belediye ilan panosu ile Adliye divanhanesine asıldığı, İİK 126 ve 129. maddeleri gereği elektronik satış ilanının yapıldığı, İİK 126/1 kapsamında satış ilanlarının ihale tarihinden en az 1 ay önce yapıldığı, 09.12.2020 tarihinde yapılan ihalenin kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren yasal 2 yıllık süre içinde yapıldığı, İİK 129/1 maddesi kapsamında; ihale bedeli 1.570.000,00 TL olup, ihale bedelinin, muhammen bedelin yarısını ve satış ile paylaştırma giderleri toplamını karşıladığı, resen incelenen hususlarla ilgili ve davacı tarafça ileri sürülen hususlarla ilgili ihalenin feshini gerektir sebebin dosyada tespit edilmediği, yapılan satışın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, şikayetin esası bakımından incelenmek suretiyle reddedilmesine, şikayetin esastan reddedilmesi sebebiyle İİK nun 134/2 maddesi gereğince davacının şikayet konusu taşınmazların ihale bedeli toplamının %10’u olan 157.000,00 TL para cezası ile cezalandırılması” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıymet takdirinin tebliğ edilmediğini, taşınır değerinin çok altında bir bedelle satıldığını, satış ilanı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğini, feshi talep edilen ihalenin satış şartnamesine aykırı koşullarda gerçekleştiğini, şartname de nakdi teminatın kabul edilmeyeceğinin ilan edildiğini, … isimli kişinin sunmuş olduğu nakdi teminat kabul edilerek ihaleye iştirak şartlarının değiştirildiğini, bu dahi tek başına ihalenin feshinin gerektiğini, mahcuz malın esaslı nitelikleri şartname ve ilanda doğru olarak gösterilmediğini, satışa çıkarılan malın ruhsatının iptal edildiği bilgisinin yazılmadığını, malın esaslı nitelikleri bakımından ihaleye iştirak edenleri hataya düşürdüğünü, şirketin tasfiye sürecinde olduğunu, geçici faaliyet izni verildiğini, mahcuz işletmenin zaruri parçası olduğunu, alacaklıların oyuyla izin verilen bir hususta iflas idaresinin izin ve bilgisi olmadan satışa çıkartılmasının usulsüz olduğunu, ticari işletmelerde taşınır rehini kanunun 4. md. sine aykırı olarak mal üzerinde rehin tesis edildiğini, geçerli olmayan rehin sözlemesi ile usulsüz takip yapıldığını, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; menkul ihalesinin feshi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; Elazığ … İcra Müdürlüğü’nün 2017/…. Esas sayılı dosyasında müflis borçlu şirket hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, mahcuzun satış işlemlerinin yapılması için talimat yazıldığı, Kars….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/….. Talimat sayılı dosyasında 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile … marka asfalt plentinin değerinin 3.000.000,00 TL olarak belirlendiği, 09/12/2021 tarihinde yapılan ihalede 1.570.000,00-TL bedelle davalı …. Asfalt Yol Yapı İnş. Taah. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ihale edildiği anlaşılmıştır.
Elazığı ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 19/09/2019 tarih, 2015/….. E.- 2019/…..K. Sayılı dosyasında davacı şirketin iflasına karar verilmiş, karar 19/01/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
İflasına karar verilen şirket, medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz. Sadece, İİK’nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren hak ve mallar hakkında tasarruf hakkını kaybeder. Bir başka deyişle, anılan mallar üzerindeki tasarruf yetkisi, iflas masasına geçer. Bu durumda ihalenin feshinin talep edilmesi ile, müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamaz.
Müflis, İİK’nun 191. maddesi gereğince iflas masasına giren mallar hakkında tasarruf hakkını kaybeder. Bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin içtihatlarında da belirtildiği üzere, hukuki yararının bulunması nedeniyle müflis, ihalenin feshi davası açabilir.
Davacının istinaf sebepleri yönünden yapılan inceleme de; her ne kadar davacı satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2016/4151 Esas, 2016/10731 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi satış ilanının iflas idaresi yanında ayrıca müflise de tebliğinin zorunlu olmadığı, borçlu müflis şirkete satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının ihalenin feshine sebep olmayacağı, kaldı ki satış ilanının iflas idaresi ile birlikte dosyada vekaletnamesi bulunan davacı şirketin vekili Av. … ve müflis şirkete tebliğ edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
İİK’nın 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK’nın 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. (Y.12. H.D., 2021/6479 E.- 2021/11721 K.) Somut uyuşmazlıkta; kıymet takdiri raporunun iflas idaresine, müflis şirkete ve vekiline tebliğ edildiği yasal süresi içerisinde kıymet takdirine itiraz edilmediği, ihalenin feshi davasında her ne kadar keşif yapılarak yeniden dava konusu taşınırın kıymeti konusunda rapor alınmış ise de, icra dosyasında alınan raporun kesinleşmesi nedeniyle davacı şirket yetkilisinin kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği ve taşınırın değerinin çok altında satıldığı yönünde istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
İİK’nun 134/8. maddesinde; “İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, ihaleye katılan …’in ihalede teklif sunmadığı, ihale konusu taşınırın ruhsatının iptal edildiği bilgisinin şartnamede ve ilanda doğru olarak gösterilmemesi nedeniyle davacının menfaatinin olumsuz yönde etkilenmedi anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
İİK 134.maddesinde; ihalenin feshi nedenleri sayılmamıştır. Sadece ihalenin Borçlar Kanunun 226.maddesinde yazılı satış ilanı tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliğindeki hata ve ihaledeki fesat nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında, arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, ihaleye fesat karıştırılmış olması, alıcının taşınmazının önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklindedir. Davacı şirketin tasfiye sürecinde olup, geçici olarak faaliyet izni verilmesi ve hacizli malın işletmenin zorunlu parçası olduğu ve mahcuz mal üzerinde tesis edilen rehnin usulsüz olduğu yönündeki iddiaların ihalenin feshi nedeni olmadığı, bir başka davanın konusu olabileceği anlaşıldığından, davacı şirket yetkilisinin bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
İhalenin kamu düzeni yönünden değerlendirildiğinde; ihalenin 09/12/2020 tarihinde yapıldığı, davanın 15/12/2020 tarihinde yasıl süresinde açıldığı, dosya kapsamında yapılan satış ve paylaştırma giderlerinin, muhammen bedelin % 50’sini ve paraya çevirme masraflarını karşıladığı, taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren yasal 2 yıllık sürenin dolmadığı, elektronik ortamda satış ilanının yapıldığı re’sen gözetilecek kamu düzenine ilişkin ihalenin feshi nedeni de bulunmamaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı müflis şirket yetkilisinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında yeteri kadar harç alındığından harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından istinaf aşamasında iki sefer harç yatırıldığı anlaşılmakla, 80,70-TL istinaf karar harcı ile 220,80-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının iadesine,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde İİK 364. ve HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.