Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/49 E. 2022/668 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/49
KARAR NO : 2022/668
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/270 Esas, 2019/510 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı … Dağıtım A.Ş Kars İl Müdürlüğü arasında yapılan 26/09/2003, tarihli sözleşme ile 6 emisyon (okuma) dönemi, 26/03/2005 tarihli sözleşme ile 24 emisyon (okuma) dönemi, 12/04/2007 tarihli sözleşme ile 16 emisyon (okuma) dönemi, Kars ili merkezi, ilçeleri, beldeleri ve köylerinde elektrik abonelerine ait sayaçların endeks tespiti, tespit edilen endekslerin endeksöre kayıt edilmesi bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması tespit edilmiş bilgilerin bilgisayarlarına aktarılması abone sayaçlarının ve mühürlerinin kontrolü kaçak ve usulsüz kullananların tespiti işlerine ilişkin sözleşme yapıldığını, ihaleye konu işin ifası davalı tarafından belli periyot ve plana göre hazırlanan iş emirleri manyetik ortamda müvekkile teslim edilmesi gerektiğini, müvekkilin ise davalıdan aldığı bu verileri kendisine ait veri toplama istasyonundan el terminallerine yükleyeceğini, görevlendirdiği personeli sağlamış olduğu donanımla abone adresine gönderileceği, gönderilen personel aboneyi yerinde ziyaret edeceğini ve aboneye ait sayacın okunduğunu, endeksöre kayıt edildiğini, bu kayıtla tahakkuk eden borcun belirtilen bildirimin tanzim edilerek aboneye bırakıldığını, abone sayacından oluşmuş herhangi fiziki durum olursa bu durumu raporlandırılacağının ve oku gel, bina yıkık, daire boş vs gibi hükümlerin işin ifasında yer aldığını, davalı idare müvekkilinin yapmış olduğu işlerin hak edişini düzenli olarak tanzim ettiğini ve ödeme yaptığını, ancak hak ediş tanzim ederken sadece sayacı okuduğunu ve faturası tahakkuka bağlanmış abonelerin iş bedellerinin ödendiğini, kapısı kapalı olduğundan oku gel daire boş bina yıkık, tüketimi olmayan vb. vasfındaki abonelere ilişkin hizmet bedelleri ise davalı tarafından dikkate alınmadığını, bu durumdaki işler nedeni ile müvekkile hizmet bedeli ödenmediğini, müvekkilinin sözleşme yükümlüğünü yerine getirmesine rağmen ifa ettiği hizmetin bedelini alamadığını, bu nedenlerle 26/09/2003 tarihli sözleşme, 26/03/2005 tarihli sözleşme ve 12/04/2007 tarihli sözleşmeler kapsamında endeks okuma işlerinin ifası sırasında müvekkili tarafından yapılan ve ödenmeyen işlerin ve iş bedellerinin tespitine, fazlaya ilişkin hakkının saklı kalması kaydıyla 20.000,00 TL’nin tahakkuk ettirilmesi gereken tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalı idareden alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı itirazının olduğunu, davanın Kars mahkemelerinde açılmış ise de yetkili mahkemenin müvekkilinin şirket merkezi olan Erzurum Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yapılacak ödemelerde yüklenici, sözleşme gereğince idarenin ödeme planına uymayı önceden kabul eder ve idare tarafından yapılacak ödemelerde bir gecikme olursa bu gecikme nedeniyle yüklenici faiz gecikme cezası vb. talebinde bulunamaz hükmünün sözleşmede yer aldığını, hükümden de anlaşılacağı üzere yüklenicinin yapacağı işlere karşılık alacağı hakediş bedellerinin nasıl ve hangi şartlarla ödeneceği açıkça belirtildiğini, yükleniciye yapılacak ödemeler her ay düzenlenecek ara hakediş raporları ile fatura karşılığı ödeneceğini, bunun aksi düşünülecek olursa yüklenici tarafından ara hakediş raporlarına yansıtılmayan bedellerin ödenmesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkil tarafa açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 10.04.2006 tarihinde …İstisna Kapsamındaki Mal ve Hizmet Alımları İçin Satın Alma ve İhale Yönetmeliğine Göre Endeksörle Endek Okuma Hizmet Alımı Tip Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 9./2 maddesinde ihale dokümanının bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup idareyi ve yükleniciyi bağlayacağı, sözleşme hükümleri ile ihale dökümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki olduğu zaman ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağının kararlaştırılmış olup; maddenin 9.2. bendinde ihale dökümanını oluşturan belgeler arasında Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin de yer aldığı, anılan şartnamenin Hakedişler ve Ödeme başlıklı 42. maddesinde geçici hak edişlere itirazın ne şekilde yapılacağı açıkça düzenlenmiş olup, belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişlerin hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağının belirtildiği, davacının hakedişlere herhangi bir itirazının bulunmadığından hak edişleri olduğu gibi kabul etmiş sayıldığı yine sözleşmenin eki niteliğindeki teknik şartnamenin 2 ve 3.Maddeleri gereğince yüleniciye ödeme yapılmasının tahakkuk şartına bağlandığı, davacının ödenmesi talep ettiği tutarlar hakkında tahakkuk düzenlenmediği, 17/10/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunun dosya içeriğine uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla kanıtlanamayan davanın reddi” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teknik şartnamenin 2. maddesinde ödeme yapılmasının kaçak tutanağının işlem yapıldıktan sonra tahakkuka bağlanması şartına tabi tutulduğundan ve dava konusu yapılan hususlarda davalı idarece yapılmış bir tahakkuk bulunmadığından, davacının davalıdan talep edebileceği bir alacak tespit edilmediğine dair görüş bildirdiğini, dosyadan tarafların iddia ve savunmalarını tam olarak karşılayan hükme esas olabilecek bir bilirkişi raporunun olmadığını, dosya içerisinde bulunan istihkak tespit tutanakları, hakedişler, endeksör hakediş raporları incelenerek, bedeli ödenmemiş ve okunmamış abonelere ilişkin müvekkilinin ifa ettiği iş ve iş bedellerinin tespitinin mukayese ve denetime elverişli şekilde yapılması gerektiğini, bu eksiklik giderilmeden tesis edilen hükmün eksik incelemeyle tesis edildiğinin açık olduğunu, belirterek kararın kaldırılarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp davanın kabulü karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca eksik ödendiği iddia edilen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında 26/09/2003, 26/03/2005, 12/04/2007 tarihli Hizmet Alımı Tip Sözleşmesi imzalandığı, davacının sözleşme kapsamında verilen hizmet bedellerinin eksik ödendiği iddiasıyla işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında çeşitli tarihlerde imzalanan hizmet sözleşmesinin 9. maddesinin 9.1. bendinde ihale dokümanının bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup idareyi ve yükleniciyi bağlayacağı, sözleşme hükümleri ile ihale dökümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki olduğu zaman ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağının kararlaştırılmış olup; maddenin 9.2. bendinde ihale dökümanını oluşturan belgeler arasında Hizmet İşleri Genel Şartnamesi de yer almaktadır.
Anılan şartnamenin 42. maddesinde “Yüklenicinin geçici hakedişleri, itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de Hakediş Raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun “İdareye verilen ……tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini yazarak ya da bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yani anılan maddede geçici hak edişlere itirazın ne şekilde yapılacağı açıkça düzenlenmiş olup, belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişlerin hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı sözleşme kapsamında verdiği hizmet nedeniyle eksik ödenen iş bedellerinin tahsilini istemiştir. Dava konusu sözleşmelere ilişkin hakediş raporlarından davacının herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin hak ediş bedellerini aldığı anlaşılmakta olup davacı taraf da hak edişlere itiraz ettiğine dair bir delil bildirmemiştir. Bu durumda, mahkemece davacı hizmet verenin Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde gösterilen şekilde yaptığı herhangi bir itirazının bulunmadığı nazara alınarak, davacının hak edişleri olduğu gibi kabul etmiş sayıldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 23. H.D.’nin 2019/1599 E.- 2020/2152 K, 2015/9063 Esas-2016/5425 Karar, 2015/8858 Esas-2017/1203 Karar sayılı ve Yargıtay 15. H.D.’nin 2021/2146 Esas-2021/2192 K. Sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 80,70-TL harçtan başlangıçta alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 20/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.