Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/455 E. 2022/1411 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/455
KARAR NO : 2022/1411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/355 Esas, 2019/601 Karar
DAVA : Tespit
Taraflar arasında görülen tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma ile davalı banka ……… Şubesi arasında çek taahhüt kredisi, teminat mektubu ve taksitli ticari kredi kapsamında sözleşme imzalandığını, davalı Kahramanmaraş ……… Noterliği’nin 25/12/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Akdedilen sözleşme hükümleri ihlal edilmiş olduğundan kredi hesabınız 24/12/2018 tarihi itibarı ile kat edilmiştir.” şeklinde bildirimde bulunduğunu, müvekkillinin Erzurum ……. Noterliğinin 31/12/2018 tarih ………. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme hükümlerinin herhangi bir şekilde ihlal edilmediğini beyan ettiğini, akabinde davalı tarafından Van …….. İcra Müdürlüğünün 2019/………. E sayılı dosyasına kayden müvekkil aleyhine icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, keza müvekkil takibin iptali talebi ile Van İcra Hukuk Mahkemesine dava ikame ettiğini, müvekkilin tahsil için davalıya teslim ettiği 154.000,00 TL lik çek bedellerinin taksitli krediye mahsubunu ve kalan miktarın bildirilmesini talep etmesine rağmen davalı banka tarafından herhangi bir cevap verilmediği gibi keşidecisi ……… Taş. Ve Mot. Araçlar Tic. San. Ltd. Şti olan 20/09 tarihili 52.000,00 TL bedelli çek borçlu tarafından ödenmediğini, yasal işlem yapılması için çekin iadesine ilişkin taleplerinin davalı banka tarafından yerine getirilmediğini, müvekkilinin konkordato talebinde bulunması ve bu talebin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/…….. E sayılı dosyası kapsamında kabul edilip müvekkiline kesin mühlet verilmesi nedeniyle açıklanan davranışlar içine girdiğini, davalının neyi niçin talep ettiğini müvekkiline bildirmediği gibi bu davranışlarında da ısrarını sürdürmekte olduğunu, bu nedenlerle Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/….E sayılı dosyası kapsamında müvekkilin konkordato talebi kapsamında kesin süre verildiğini dikkate alınarak taraflar arasındaki hak ve borçların neler olduğunun tespiti ve taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalının davaya karşı cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davanın konusunun, taraflar arasındaki çek taahhüt kredisi, teminat mektubu ve taksitli ticari kredi kapsamında imzalanan sözleşme nedeniyle ve Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/……. E sayılı dosyasında davacının konkordato talebi kapsamında kesin süre verildiğini dikkate alınarak taraflar arasındaki hak ve borçların neler olduğunun tespiti ve taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup davacının talebinin olumlu tespit içerdiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin E:2016/5065 , K:2017/3689 ve E:2016/9789 , K:2017/5182 sayılı kararlarında özetle; 6100 Sayılı HMK 106/3. maddesi gereğince, maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamazlar. Dava, 6100 sayılı HMK’un yürürlükte olduğu dönemde açılan olumlu tespit davasıdır. Eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. denilmekte olup, emsal kararlarda da belirtildiği üzere davacı tarafça dava dilekçesinde “… davalı bankaya karşı sorumlu olunan borç tutarının tespiti… ” talep edilmiş olup bu istem olumlu tespit niteliğinde olduğundan ve davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davanın konusunun, taraflar arasındaki çek taahhüt kredisi, teminat mektubu ve taksitli ticari kredi kapsamında imzalanan sözleşme nedeniyle ve Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E sayılı dosyasında davacının konkordato talebi kapsamında kesin süre verildiğini dikkate alınarak taraflar arasındaki hak ve borçların neler olduğunun tespiti ve taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup davacının talebinin olumlu tespit içerdiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin E:2016/5065 , K:2017/3689 ve E:2016/9789 , K:2017/5182 sayılı kararlarında özetle; 6100 Sayılı HMK 106/3. maddesi gereğince, maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamazlar. Dava, 6100 sayılı HMK’un yürürlükte olduğu dönemde açılan olumlu tespit davasıdır. Eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. denilmekte olup, emsal kararlarda da belirtildiği üzere davacı tarafça dava dilekçesinde “… davalı bankaya karşı sorumlu olunan borç tutarının tespiti… ” talep edilmiş olup bu istem olumlu tespit niteliğinde olduğundan ve davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil tahsil için davalıya teslim ettiği 154.000,00 TL’lik çek bedellerinin taksitli krediye mahsubunu ve kalan miktarın bildirilmesini talep etmesine rağmen davalı banka tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, keşidecisi ……..Taş. ve Mot. Araçlar Tic. San. Ltd. Şti. olan 20/09/2018 tarihli 52.000,00 TL bedelli çekin borçlu tarafından ödenmediğini, yasal işlem yapılması için çekin iadesine ilişkin talebin de davalı banka tarafından yerine getirilmediğini, davalı elindeki bir takım motifleri kullanarak müvekkilin maddi ve manevi değerlerine saldırı niteliğinde edimler yaptığını, müvekkilin sözleşme kapsamındaki borçlarının tespitini istemesi hukuken himaye edilmesi gereken hakkının olduğu nedenleri ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hak ve borçların tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, taraflar arasındaki hak ve borçların tespiti yönündeki talebin bir eda davası olmadığı, bu yönde eda davası açılabilmesi mümkünken davacının tespit isteminde bulunmasında hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 80,70-TL harçtan başlangıçta alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
6-Kararın kesinleştirme ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve İİK’nın 364. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.