Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/438 E. 2022/1542 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/438
KARAR NO : 2022/1542
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/59 Esas, 2019/537 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın Erzurum Ticari Şubesi ile davalılardan asıl borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Sözleşme imzalandığını, diğer davalılar … ile … ‘ın anılan sözleşmeleri imzalayarak müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, borçlu firma ve kefillerin sözleşmelerden kaynaklanan borçlarını ödememeleri üzerine kendilerine Erzurum …. Noterliği’nin 27/10/2017 tarih ve … sayılı hesap kat ihtarının gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası ile 6.425.798,25 TL ‘lik alacağın tahsili için takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaliyle takibin devamına, borçluların haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmeleri sebebiyle alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça davacı bankanın Erzurum Ticari Şubesi ile davalılardan asıl borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Sözleşme imzalandığı, diğer davalılar … ile … ‘ın anılan sözleşmeleri imzalayarak müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları, borçlu firma ve kefillerin sözleşmelerden kaynaklanan borçlarını ödememeleri üzerine kendilerine Erzurum …. Noterliği’nin 27/10/2017 tarih ve … sayılı hesap kat ihtarının gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası ile 6.425.798,25 TL ‘lik alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, Bankacılık hesap uzmanı bilirkişiden alınan bilirkişi esas ve ek raporunda; Yargıtay ve emsal BAM kararlarında temerrüt faizinin tespitinde kredi çeşitlerine göre bankanın kat tarihinide fiilen uyguladığı akdi faiz oranlarının esas alınması gerektiği konusundaki hükümler gözönünde bulundurularak; … nolu krediler için fiilen % 13,80 akdi faiz oranının iki katı kadar cari faiz uygulanacağı yönünde sözleşmede temerrüt faiz oranının belirlendiği, % 27,60 olması gerektiği, yine … nolu kredilere uygulanan akdi faiz oranının %15,12 akdi faiz oranının iki katı kadar cari faiz uygulanacağı yönünde sözleşmede temerrüt faiz oranının belirlendiği % 30,24 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, bilirkişinin de raporunda ki tablo ve hesaplamalarında bunu esas aldığı ve bilirkişi raporunun dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu, gözönünde bulundurularak bilirkişi raporu doğrultusunda; Davacı tarafın davasının kısmen kabulüne; Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasında … nolu kredi için 5.453.010,26 TL asıl alacak, 179.767,57 TL işlemiş temerrüt faizi, 8.988,38 TL % 5 BSMV’si olmak üzere 5.641.766,21 TL, … nolu kredi için 579.951,68 TL asıl alacak, 20.947,85 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.047,39 TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 601.946,92 TL olmak üzere toplamda takibin 6.243.713,13 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline % 20 icra inkar tazminatı talebinin alacak belirli ve likit olmadığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan 10/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda temerrüt tarihinin hatalı hesaplandığını, vade tarihi belli olan takibe konu kredilerde ödeme tarihinin geçmesi ile birlikte temerrüt oluştuğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda temerrüt oranının hatalı şekilde hesap edildiğini, sözleşme 105. md. en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında kabul edildiğini, dönem faizlerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde de, bunların muaccel oldukları tarihten itibaren, ödeme tarihine kadar geçecek günler için en yüksek cari faiz oranın 2 katı gecikmede faiz uygulanacağını, banka tarafından TCMB’ye bildirilen ve uygulanmakta olan faiz oranları % 46 olduğunu, bilirkişi hatalı olarak %27,60 ve %30,24 oranlarında hesaplama yapıldığını, asıl alacak tutarı eksik hesaplandığını, banka kayıtlarının delil olarak kabul edileceği sözleşme ile belirlendiğini, alacağın likit olduğunu, icra inkar tazminatının reddinin hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamı itibariyle, Davacı banka ve davalı asıl borçlu … San.ve Tic. Ltd. Şti. arasında 15.000.000,00 limitli kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalılar … ile … ‘ın sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine, davalılara Erzurum ….. Noterliği’nin 27/10/2017 tarih ve … sayılı hesap kat ihtarının gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine Erzurum ….. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası ile …. ve …… Taksitli Ticari Kredi borca için 6.000.072,93 asıl alacak, 405.452,68 TL işlemiş temerrüt faizi, 20.272,64 TL BSMV olmak üzere toplam 6.425.798,25 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile, … nolu kredi için 5.453.010,26 TL asıl alacak, 179.767,57 TL işlemiş temerrüt faizi, 8.988,38 TL % 5 BSMV’si olmak üzere 5.641.766,21 TL, … nolu kredi için 579.951,68 TL asıl alacak, 20.947,85 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.047,39 TL % 5 BSMV olmak üzere 601.946,92 TL, olmak üzere toplamda takibin 6.243.713,13 TL üzerinden devamına karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Kural olarak hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez. Takip talebinde her iki kredi için toplam 6.000.072,93 TL asıl alacak talep edilmiş, mahkemece talep aşılarak 6.032.961,94 TL asıl alacak yönünden hüküm kurulmuştur. Bu durumda, mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarının davacının talebini aşmamasına dikkat edilerek tayini gerekirken 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesine aykırı biçimde talepten fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan sözleşmede temerrüt faiz oranının bankaca ticari kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında uygulanacağının düzenlenmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/01/2015 tarih 2014/14648 esas 2015/137 karar sayılı emsal içtihadı ve diğer emsal içtihatları gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunda … numaralı kredi için fiilen uygulanan akdi faiz oranının 13,80, … numaralı kredi için fiilen uygulanan akdi faiz oranının %15,12 olduğu belirtilerek hesaplama yapıldığı, ancak raporun gerekçelendirilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda ispat yükünün davacı banka üzerinde olduğu gözetilerek, banka alacağı yönünden temerrüt tarihi itibariyle bankanın kendi müşterilerine fiilen uyguladığı, aynı nitelikteki kredilere uygulanan faiz oranı belirlenip bu oran üzerinden sözleşme hükümlerine göre temerrüt faiz oranı ve miktarı belirlenerek ayrıca istinafa sadece davacının geldiği nazara alınıp, usulü kazanılmış haklarda dikkate alınarak denetime elverişli ve açıklayıcı bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu itibarla davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
İİK’nın 67. maddesi uyarınca, itirazın iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda takip ve dava konusu alacağın likit olduğu açıktır. Davacı yararına İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili 26/08/2022 tarihli dilekçesinde borçluların icra takibine itirazlarından vazgeçtiklerini bildirmiş, davalılar vekili tüm itirazlardan vazgeçerek talepleri kabul ettiklerine dair dilekçe sunmuş ise de, davalılar vekili Av. …’ın davalı … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’in vekili olduğu, davalı … yönünden gerek fiziki dosyaya gerekse UYAP’tan sunulmuş bir vekaletnameye rastlanılmadığı, ilgili icra müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta Av. … tarafından tüm itirazlardan vazgeçildiğine dair sunulan dilekçenin gönderildiği, davalılar vekili Av. …’ın davalı …’ın vekili olduğunun dosya kapsamı itibariyle anlaşılamaması dolayısıyla, davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’in yönünden davanın konusuz kaldığının ilk derece mahkemesince gözetilebileceği dikkate alınarak, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca, kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2019 tarih ve 2018/59 Esas, 2019/537 Karar sayılı kararının HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.