Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/270 E. 2022/1218 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/270
KARAR NO : 2022/1218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/204 Esas, 2019/459 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı … Madencilik Enerji Nakliye Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ‘nin … payının hissedarı iken bu hissesini Erzurum …. Noterliği’nin 17/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile davalı … ‘a devrettiğini, müvekkilinin kardeşi …’da aynı şirketteki 30 pay hissesinden 15 payını Erzurum …. Noterliği’nin 17/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile diğer hissedar …’ye, 15 payınıda Erzurum …. Noterliği’nin 17/08/2019 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile …’a devrettiğini, böylece davalı şirketin toplam 300 yapından 150 pay …ye, 150 payda … ‘a ait olduğunu, 17/08/2012 tarihinde ” Hisse Devir ve Ortaklığın Sona Erdirilmesi Şartlarını içeren Sözleşmedir ” başlığına sahip bir sözleşme tanzim edildiğini, sözleşmeyi …’nün müteselsil kefil olarak imzaladığını, davalıların bu sözleşmeye uymadıklarını ve müvekkilinin ortak olduğu dönemde şirketin kredi borcuna kefaleti ve vermiş olduğu ipotek nedeniyle icra takibi tehdidi altında 29/04/2013 tarihinde … Bankası … Şubesi nezdindeki şirket hesaplarına toplam 145.415,00 TL ödeyip şirket borçlarını kapatmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kefaleti nedeniyle davalı şirketin … Bankası’ndan almış olduğu ve Erzurum Valiliği İl Tarım Müdürlüğü’ne vermiş olduğu 15/02/2011 tarihli … sayılı ve 38.114,44 TL bedelli teminat mektubu nedeniyle her an takibe uğrama riski altında olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile 146.610,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken-müteselsilen tahsiline, … Bankası … Şubesi 15/02/2011 tarihli … sayılı ve 38.114,44 TL bedelli teminat mektubunun bedeli teminat mektubunun bedelinin davalılardan müştereken-müteselsilen tahsili ile … Bankası’na teminat mektubunun karşılığı olarak depo edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili, müvekkilinin Hisse Devir ve Ortaklığın Sona Erdirilmesi Şartlarını içeren Sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, … Madencilik Enerji Nakliye Tarım Hay.San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketteki % 45 hissenin müvekkiline devri hususunda anlaştıklarını, ….000,00 TL devir bedeli belirlendiğini, devir bedelinin davacıya ödendiğini,… Madencilik Enerji Nakliye Tarım Hay.San. Tic. Ltd. Şti.için … Bankası’ndan çekilen krediye karşılık, mülkiyeti daalılardan …’nün eniştesi …’e ait olan taşınmaz ile davacıya ait avukatlık bürosu bankaya teminat olarak verildiğini, davalılardan …’nün 17/08/2012 tarihinde 27.500,00 TL ve 17/08/2012 tarihinde 4.615,00 TL çekilen krediye ilişkin … Bankası’na ödeme yaptığını, bu tutarların bankaya ödenmesi gereken tutarlardan düşüldüğünü, müvekkili açısından hukuki menfaat dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini, aksi takdirde hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm dosya kapsamından ; … Bilirkişi kurulundan alınan 05/05/2016 tarihli rapor ve 25/12/2017 tarihli ek rapor gereğince; Davacı … ve davalılar arasında 17/08/2012 tarihinde hisse devir ve ortaklığın sona erdirilmesi şartlarını içeren sözleşme akdedildiği, davalıların sözleşme ile yüklendikleri edimleri yerine getirmemeleri üzerine … Madencilik Ltd. Şti. ‘ni … Bankasından çektiği krediye kefil olan davacının icra tehdidi altında 29/04/2013 tarihinde sözü edilen rakamın yatırıldığı, yine 06/02/2014 tarihinde … tarafından şirketin … Bankası’ndan kullandığı Gayri Nakdi Kredi Komisyonu ( Teminat Mektubu Komisyonu ) olarak 1.295,00 TL ödeme yapıldığı, davalı şirketin 2010-2011-2012-2013 yıllarına ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda; … Bankası ve … Bankası olan kredi borçlarının ticari defterlerde yer almadığı, Bankasyaya yönelik borca yer verildiği, ticari defterlerde … Bankasına ve … Bankasına yapılan herhangi bir borç ödemesine yer verilmediği, …’na söz konusu ticari defterlere göre şirket tarafından yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 6.maddesine göre … Bankası’ndan çekilen kredi borcundan dolayı …, … ve …’ın sorumlu olacağı kararlaştırıldığı, sözleşmenin 7.maddesinde de davacının vermiş olduğu ipoteğin 30/01/2013 tarihinde fekedilmesi aksi halde davacının hukuki ve tazmin hakları bulunabileceği hüküm altına alındığı, söz konusu sözleşmenin 12.maddesine göre garantör ve kefil sıfatıyla imza atan… ve …’danda talep hakkı bulunduğu, davacının şirketin borcunu ödemesi nedeniyle genel hükümlere ve halefiyet prensibi uyarınca rücu hakkının mevcut olduğu, … Bankası’na davacının ödemiş olduğu 1.295,00 TL’ninde sözleşmenin 10.maddesi gereğince rücu ve talep hakkı bulunduğu, Davalılardan …, … ‘in iki adet bağımsız bölümünü davacıya devretmiş olması nedeniyle borcun sonlandığını iddia etmekle birlikte, tapudan gelen yazı cevabına göre 24/03/2013 tarihinde … adına kayıtlı iki adet bağımsız bölümün üzerlerindeki ipotekleri ile birlikte … yevmiye nolu senet ile birlikte …’na satışının yapıldığı, söz konusu resmi senette bedelin nakden ve tamamen ödendiği belirtilmiş, bir borca karşılık taşınmazın mülkiyetinin devredildiği konusunda herhangi bir ibare belirtilmemiş, ancak bu satışların sözleşmeden doğan borçlara karşılık yapıldığına ilişkin HMK 200.maddesi gereğince aynı nitelikte bir belge sunulmadığı davalıların bu iddialarını ispat edemediğinden, davacının ödediği bedeli talep etme hakkı olduğu, yine davacı taraf, … Bankası’ndan kullanılan 38.114,44 TL teminat mektubu bedelinin davalılar tarafından depo edilmesi talebinde bulunmuş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği davacının depo talebini haklı kılacak bir hüküm mevcut bulunmadığından, sözleşmede davacının zararının oluşması durumunda rücu talebinde bulunacağı hüküm altına alındığından, depo kararı talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, bu yöndeki talebin reddine, Davacı tarafın davasının kısmen kabulüne, 146.610,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken- müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜNE, 146.610,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken- müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalıların müvekkiline karşı söz konusu teminat mektubunu bankaya ide etme borcu altına girmiş olduklarını, teminat mektubunu bankaya iade etme borcunu yerine getirmemiş olmasının hukuki yaptırımının ise teminat mektubu bedelinin davalılardan tahsili ile bankaya depo edilmesi olduğunu, davalıların teminat mektubunu bankaya iade etmemeleri nedeniyle süresiz olarak bu teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve bankanın takibine muhatap olması riski altında bırakıldığını, depo kararının icra dairesi tarafından paranın borçlulardan tahsili ile bankaya depo edilmesi şekinde infaz edilebileceğini, İİK gereğince icra emri ile bu kararın yerine getirilebileceğini, Borçlar Hukukundaki sözleşme serbestisi prensibi gereğince düzenlenen Atipik sözleşmeye aykırılıkta talebin dayanabileceği hukuk kuralının olmadığının söylenemeyeceğini, mahkemece verilen kısmen red kararının kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin hisse devir ve ortaklığın sona erdirilmesi şartlarını içeren sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, davacı ile müvekkili, … Madencilik Enerji Nakliye Tarım Hay.San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketteki % 45 hissenin müvekkiline devri hususunda anlaştıklarını ve ….000,00 TL devir bedelinin belirlenerek davacı tarafa ödendiğini, … Madencilik Enerji Nakliye Tarım Hay.San. Tic. Ltd. Şti. için … Bankası’ndan çekilen krediye karşılık, mülkiyeti davalılardan …’nün eniştesi …’e ait olan taşınmaz ile davacıya ait avukatlık bürosu bankaya teminat olarak verilmiş olduğunu, davalılardan … 17/08/2012 tarihinde 27.500,00 TL ve 17/08/2012 tarihinde 4.615,00 TL çekilen krediye ilişkin … Bankası’na ödeme yapmış olduğunu, bu hususların mahkemece dikkate alınmadığını, davacı kalan kısımlara karşılık mülkiyeti …’e ait taşınmazların kendisine verilmiş olduğunu, Tanık …’in 28/06/2019 tarihli duruşmada beyanının bu durumları doğrulamış olduğunu, ancak Mahkemece bu beyanların değerlendirilmediğini, mahkemece verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeye ve halefiyet kuralına dayalı olarak davacının dava dışı bankaya ödemiş olduğu kredi borcunun davalılardan tahsili istemi ile davacının da kefil olduğu kredi sözleşmesine dayalı olarak verilen teminat mektubu bedelinin bankaya depo edilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, tarafların davalı … Mad. Ltd. Şti.’de ortak olduğu, bu ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin 17/08/2012 tarihli hisse devir ve ortaklığın sona erdirilmesi şartlarını içeren sözleşmenin düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davalıların … Bankasına olan kredi borcunu ödeyerek davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan ipoteği kaldırtmaları gerekirken davalıların bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının kredi sözleşmesinin kefili olması nedeniyle banka tarafından çekilen 13/09/2012 tarihli ihtara istinaden bankaya 146.610,00-TL ödeme yaptığını, davacının yapmış olduğu bu ödemenin davalılar tarafından davacıya ödenmesine ve yine taraflar arasındaki 17/08/2012 tarihli sözleşme uyarınca davalıların sorumluluğunda bulunan … Bankası’ndan alınan teminat mektubuna ilişkin bedelin … Bankası’na depo edilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalılardan … vekilinin cevap dilekçesinde, müvekkilinin taraflar arsındaki 17/08/2012 tarihli sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gerekli olan tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacıya alacağına karşılık 2 tane dairenin devredildiğini, davacının talep edebileceği hiç bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istediği, diğer davalıların davaya cevap vermediği mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen hisse devir ve ortaklığının sona erdirilmesi şartlarını içeren sözleşmedir başlıklı sözleşmenin 10. maddesinde; “Tarım İl Müdürlüğü’ne teminat olarak verilen … Bankası teminat mektubu için, gerekli teminatların verilmesi, veya alınıp iadesi edilmesi işlemi ile bulunan borçların ödenmesini …, … ve …yapacaklardır.” düzenlemesi bulunmakta olup, bu düzenlemede davalılara teminat mektubu bedelini dava dışı bankaya depo etmeye yönelik bir yükümlülük getirilmediğinden mahkemece davacı vekilinin depo talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı … vekilinin istinaf itirazlarına gelince, davalı vekili davacının alacağına karşılık davacıya 2 adet daire verildiğini ileri sürmekte ise de, bu hususa ilişkin sunabildiği yazılı bir delil bulunmadığından ve taraflar arasındaki işlemlerin yazılı olarak yapıldığı, borç miktarı gözetildiğinde tanıkla ispatın mümkün olmadığı anlaşıldığından mahkemece davalı tanığı …’in beyanının hükme esas alınmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında alınması gerekli 80,70-TL harcın fazlaca peşin alınan 651,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 570,30-TL harcın talep ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Başvuru sırasında alınması gerekli 10.014,93-TL harçtan peşin alınan 2.503,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.511,20-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
7-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.