Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/234 E. 2022/1171 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/234
KARAR NO : 2022/1171
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/172 Esas, 2019/448 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı dava dilekçesinde özetle;davalı bankanın, müvekkilinden dayanaktan yoksun, keyfi ve haksız bir şekilde, değişik zamanlarda ve çeşitli adlar altında hukuka aykırı olarak para tahsil ettiğini, bu nedenlerle banka tarafından tahsil edilen kesintilerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 05/10/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 6.000,08-TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm dosya kapsamından; Davacı taraf 13/05/2016 havale tarihli dava dilekçesinde, davalı bankanın müvekkilinden dayanaktan yoksun keyfi ve haksız bir şekilde değişik zamanlarda çeşitli adlar altında hukuka aykırı olarak para tahsil ettiğinden bahisle, banka tarafından tahsil edilen kesintilerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, Erzurum … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce mahkememize dosya görevsizlikle gönderilmeden önce; alınan bilirkişi asıl ve ek rapora göre taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olduğu, kullandırılan ticari krediden dolayı ihbar, EFT, kredi komisyonu ve tahsis ücretine davacının katlanması gerektiği, davacıdan 6.000,08 TL fazla tahsilat yapıldığı, fazla tahsilatın erken kapama komisyonundan kaynaklandığı anlaşılmış, davacı taraf 04/10/2019 tarihli beyan dilekçesi ile 6.000,00 TL erken kapama komisyonu ücretinin tahsilatın yapıldığı 07/11/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkememizce de tekmil dosya kapsamı, sunulan belgeler ve bilirkişi raporu gözönünde bulundurularak davacı tarafın davasının kabulüne, usulsüz tahsil edilmiş olan 6.000,00 TL ‘nin 07/11/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “Davacı tarafın davasının KABULÜNE, 6.000,00 TL ‘nin 07/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa ödenmesine,” şeklinde karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde talep olarak EFT işlem masrafı, komisyon masrafı, tüketici kredi masrafı, kredi masraf kesintisi, ihbar masraf kesintisi, kredi tahsis ücreti ve kredi kapama komisyon ücreti olmak üzere 7 kalem masraf için 140 TL yatırmak suretiyle dava açtığını, ancak ıslah dilekçesinde yalnızca kredi kapama komisyon ücreti yönünden davayı ıslah ettiğini, diğer 6 kalem talebi ıslah etmediğini, bu nedenle diğer 6 talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kısmi dava olarak açıldığını, bu nedenle ıslah edilen kısım yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece diğer bankalar tarafından ticari kredilere uygulanan kredi kapama komisyon tutarı oranı araştırılmadan bilirkişi tarafından belirlenen %2’lik oran üzerinden hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yasa ile belirlenen erken kapama komisyonunun ana para borcu üzerinden hesaplanacağı yönündeki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, TKHK’nun 37/2. maddesi uyarınca erken kapama faizinin erken ödenen miktar üzerinden hesaplanması gerektiğini, asıl alacak üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ticari krediler nedeniyle haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu davada, davalı bankadan kullanmış olduğu krediler nedeniyle ihbar ve eft masrafı, komisyon, tahsis ücreti ve erken kapama gibi isimler altında haksız kesintiler yapıldığını iddia ederek bu kesintilerin iadesini talep ettiği, mahkemece görevsizlik kararı verildiği, bu kez Erzurum 2. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla )Mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı mercii olarak tayin edildiği ve mahkemece Erzurum 2. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla )Mahkemesinde aldırılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu kredi ticari nitelikte olup, mahkemece hükme esas alınan ve görevsiz Erzurum 2. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla )Mahkemesine sunulan ek raporda mahkemenin talimatı üzerine yapılan hesaplamada tüketici kredileri için erken kapama komisyonunun %2 olarak belirlendiği ve davacıdan erken kapama ücreti olarak 6.000,08 TL fazla ücret alındığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu kredinin ticari kredi olması nedeniyle tüketici kredileri için öngörülen %2 oranındaki erken kapama komisyonunun somut olayda uygulanması mümkün değildir.
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde erken kapatma ile ilgili bir hüküm bulunmamakta ise de davalı bankanın hangi oranda erken kapatma ücreti aldığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, bankacılık uygulamaları araştırılarak bu konuda teamül olup olmadığı, teamül varsa davalı bankanın ve diğer bankaların uyguladığı erken kapatma komisyon oranları araştırılarak makul oranın ne olduğu, davalı bankanın uyguladığı erken kapatma ücreti oranının fahiş olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E:2015/254 , K:2015/4732) yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı bankanın dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olmasına rağmen kesintinin yapıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi de doğru görülmediğinden bu yöndeki davalı vekilinin istinaf talebi de yerinde görülmüştür.
HMK.’nun 353/1-a-6. maddesinde “…Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” bölge adliye mahkemesince başvuruya konu kararın esası incelemeden kaldırılmasına karar verilmesi gereken haller arasında sayılmıştır. Somut olayda, yukarıda ayrıntılı biçimde izah edilen yargılamadaki eksiklikler uyuşmazlığın esasının çözümü için olmazsa olmaz niteliktedir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında uyuşmazlığın esasının çözümü için olmazsa olmaz nitelikte delillerin usulüne uygun biçimde toplanılıp değerlendirilmediği, toplanılan bir kısım dellilerin hükme esas alınamayacak derecede yetersiz olduğu, tarafların iddia ve savunmalarının karar gerekçesinde değerlendirilmediği anlaşılmakla; HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile, mahkemece verilen hükmün HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin karar harcının başvuru sahibine iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesinde verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İİK 36. Maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın davalıya İADESİNE,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.