Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1706 E. 2022/2418 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1590
KARAR NO : 2022/2401
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2020/306 Esas, 2020/286 Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, davacının Erzurum … iş hanında gelinlik ve çeyiz eşyaları üzerine “…” isimli esnaf işletmesi bulunduğunu, davacının …’a gelinlik bayiliği almak için gittiğini ve 140.000TL ödeyerek bayiliği aldığını, bu durumu kabullenemeyen yan dükkan komşusunun dava dilekçesi ekinde sunulan mesajlar attığını, anılan mesaj içeriklerinin davacının iş faaliyetini, iş çevresini ve itibarını zedeler mahiyette olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, dava dilekçesindeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin … mağazasıyla herhangi bir alakasının bulunmadığını, davalının ev hanımı olduğunu ve mezkur olayda dahil olmak üzere hiçbir ticari faaliyetin içerisinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının arabulucuya başvurulmadan görevsiz olan Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde davayı açtığı ve dosyanın görevsizlik kararının kesinleşmesi ile Mahkememize gönderildiği, Mahkememizde görülen davanın Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesin 2019/66 E sayılı dosyasının devamı niteliğinde olduğu, dava tarihi itibariyle icra takibine karşı açılan menfi tespit davasından önce arabuluculuya başvurmanın dava şartı olduğu, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/531 E- 2019/549 K sayılı kararının da aynı yönde olduğu, ticari nitelikteki davanın görevsiz mahkemede açılmış olmasının dava şartı zorunluluğunu ortadan kaldırmadığı, Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi gereğince davacının davasının dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 138 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesiyle ” Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE; ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın ticari dava olmadığını, davanın kabulünün gerektiğini, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken verilen usulden red kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın menfi tespit davası olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, karar aşamasına gelinen dosyanın görevsizlik kararı verilerek akabinde dava şartı engeliyle karşılaşıldığını, davacının hukuki ve güncel menfaatinin ihlal edildiğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabet nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacının … isimli esnaf işletmesi bulunduğunu, davacının …’dan gelinlik bayiliği aldığını, bayilik veren firmaya davacı ile aynı yerde dükkanı bulunan komşusu davalının davacının iş faaliyetini, iş çevresini ve itibarını zedeler mahiyette mesajlar göndererek zarar verdiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, haksız rekabetin TTK’da düzenlendiği, bu itibarla davanın TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.