Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/167 E. 2022/1070 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/167
KARAR NO : 2022/1070
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/393 Esas, 2018/476 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket üzerine kayıtlı sumotomo … marka model … motor numaralı … seri numaralı ekskavatör davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe numarasıyla sigortalandığını, müvekkili şirketin iş makinesinde 08/04/2014 tarihinde meydana gelen hasar üzerine davalı sigorta şirketine başvurduğunu, davalı sigorta poliçesinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, ancak davalı sigorta şirketinin 29/08/2014 tarihli cevabında hasara karşılık herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayacağının söz konusu iş makinesinin hasar tutarının38.940,00.-TL olduğunu, bu bedelin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin ise … Sigorta Poliçesi kapsamındaki hasar bedelini karşılamadığını, bu sebeple hasar bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’nden tazmin edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle 38.940,00.-TL tutarındaki poliçe kapsamındaki hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 29/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu sözleşme çerçevesinde kiracı-sigorta ettiren … Yapı İnş….Ltd. Şti. tarafından davaya konu ekskavatörü kiraladığını, poliçede sigortalı tarafın yatırım … A.Ş’ye ait olduğunu, … Yapı İnş…Ltd.Şti’nin bu davada taraf sıfatı bulunmadığını, davaya konu iş makinesinin … Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, özel şartları gereği her hasar başına % 15 oranında tenzili muafiyet uygulanacağını, hasar tarihi ile sürücü konusunda ihtilaflar olduğunu, aracı kullanan kişinin aracı kullanmaya yeterli ehliyeti bulunmadığını, dava dışı …’nın baskı sonucu iş makinesini kullandığını beyan etmesi ve daha sonra ehliyetinin yetersiz olması sonrasında arama ile dava dışı … adlı kişinin şoför olarak gösterdiğini ancak bu kişinin de sigorta girişinin kazadan sonra olduğunu, iş makinesinin sürücü belgesi G sınıfı olmayan bir operatör tarafından kullanılmasının kloz 312 gereği hasarı teminat kapsamı dışına çıkardığını hususlarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davaya konu iş makinesinin bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere, hasar tarihi ile sürücü konusunda ihtilaflar olduğu, iş makinesini kullanan kişinin aracı kullanmaya yeterli ehliyeti bulunmadığı, sunulan deliller içinde …’nın baskı sonucu iş makinesini kullandığını beyan etmesi ve daha sonrasında ehliyetinin yetersiz olması akabinde, …’ın şöför olarak gösterildiği, …’ın E-G sınıfı ehliyetinin olduğu, …’nın e+G sınıfı ehliyetinin olduğu, … için 14/03/2013 tarihinde … iş yeri sicil no’lu iş yerinden prim yatırıldığı ve olay tarihinden 02/07/2014 tarihine kadar devam ettiği, … işyeri sicil no ile davacı tarafından 15/03/2014-30/06/2014 tarihleri arasında sigorta yapılmak suretiyle aynı anda iki işyeri tarafından sigorta yaptırıldığı, sigorta şirketine bildirilen ilk şoförün ehliyetinin yetersiz olması ve aynı dönem başka bir işyerinde çalışıyor görünmesi hususları da dikkate alındığında, davaya konu iş makinesinin yetkili olmayan kişi tarafından kullanıldığının tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca iş makinesinin ehliyeti olmayan bir operatör tarafından kullanılmasına bağlı olarak sözleşmeye aykırılık nedeniyle, oluşan hasarın teminat kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait dava konusu ekskavatörün davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, 08/04/2014 tarihinde meydana gelen 38.940,00-TL bedelli hasarın karşılanması için davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak davalı tarafından herhangi bir tazminat ödenmeyeceğinin bildirildiğini, ilk derece mahkemesince iş makinesini kullanan operatörün yetkisizi ve yetersiz ehliyete sahip olması ile iki farklı yerde çalışması gibi kabul edilemez gerekçeler ile usul ve yasaya aykırı bir şekilde davanın reddine karar verildiğini, bilirkişi raporlarında dava konusu olayda KDV dahil 34.363,20-TL onarım bedelinin hesaplandığını, sigorta ettirenin poliçeye aykırı davrandığı, bu nedenle hasarın teminat kapsamı dışında olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporuna itirazlarında iş makinesinde meydana gelen arızanın nedeninin “yetersiz sürücü belgesi” ile araç kullanmanın bir sonucu mu, yoksa başka bir dış etken mi olduğunun araştırılması ve saptanması gerektiğini, bilirkişilerin bu konuda hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan soyut iddialar ile rapor düzenlemiş olduklarından raporun karar için yeterli olmadığının ilk derece mahkemesine bildirdiklerini, Yargıtay’ın bu konudaki görüşünün kazanın nedenin sürücünün yeterli ehliyete sahip olmaması değilse, zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu ve sigortacının zararı ödememesi gerektiği şeklinde olduğunu, iş bu Yargıtay kararının mahkemeye sunulmasına rağmen bu yöndeki beyan ve itirazlarının değerlendirme konusu yapılmadan karar verildiğini, eksik bilirkişi raporuna istinaden haklı davalarının reddine karar verildiğini, müvekkil şirketin 2014 yılında … İnşaat tarafından yaptırılan konut inşaatının bulunduğu yerde iş makinesini çalıştırdığını, şantiye alanı içerisinde ise iş makinesinin bilirkişi raporunda adı geçen …’ın kullandığını, bu kişinin aynı zamanda hem müvekkil şirket tarafından hem de … isimli şirket tarafından sigortalı olduğunu, bunun Sosyal Güvenlik Kurumuna aykırı olduğu yönünde bir mevzuat bulunmadığını, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; makina kırılması sigorta (Leasing All Risks Sigorta Poliçesi)sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; davacının davalı sigorta şirketi nezdinde sigorta ettiği iş makinasının hasar görmesi nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, mahkemece davacıya ait makinenin yeterli ehliyete sahip olmayan kişi tarafından kullanılırken hasara uğradığından hasarın teminat kapsamı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, aralarındaki ihtilafa sigorta poliçesi hükümleri, Makina Kırılması Sigortası Genel Şartları ve TTK hükümlerinin uygulanması gerekir.
Sigorta poliçesinin kloz 312 maddesine göre makinelerin ehliyetsiz personel tarafından kullanılması halinde hasarın teminat dışında kalacağı belirtilmiştir.
Somut olayda iş makinesinin ehliyetsiz personel tarafından kullanıldığı ve bu nedenle hasarın teminat dışı olduğu mahkemece belirlenmiş olup bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
Dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.