Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/162 E. 2022/1081 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/162
KARAR NO : 2022/1081
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2018/79 Esas, 2018/386 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21/10/2017 günü sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobil ile Ardahan istikametinden … istikametine seyri sırasında olay malilli … Mahallesi yolu kavşağına geldiğinde, … Mahallesi yolunu takiben gelerek kavşağa giren sürücü …’nin kullandığı… plakalı kamyonetin ön kesimi ile aracın sağ yan ön kesimine çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, olay sonucu müvekkilerin murisi … ‘nin hayatını kaybettiğini, yaşanan olay sonucu yaşamını yitiren … geride mirasçıları olan eş … ve çocuklar …, … ve … ‘yi geride bıraktığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, … için 500,00 TL maddi tazminat, 40.000,00 TL manevi tazminatın, müteveffanın çocuğu … için 500,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın, müteveffanın çocuğu … için 500,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın, müteveffanın çocuğu … için 500,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın ise davalılardan … ve …’tan tahsil edilerek davacı müvekkilerine verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça 21/10/2017 tarihinde davacı müvekkillerin murisi … ‘nin sevk ve idaresindeki… plakalı araç ile … ‘ın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracın çarpışması sonucunda … ‘nin hayatını kaybettiğini, müvekkilleri için destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebi ile dava açmış olduğu, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince sunulan 17/09/2018 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; Davalı sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, Davacıların murisi sürücü …’nin %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Yargılama devam ederken davacı tarafın maddi tazminat talepleri noktasında sigorta şirketi ile sulh olması nedeniyle feragat ettiği, davacı tarafın manevi tazminat istemlerinde ise; olayın meydana geliş şekli, tarafların mali ve sosyal durumu, ölenin ve tazminat sorumlularının kusur durumu gözönünde bulundurularak davacı tarafın manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile eş … için taktiren 7.000,00 TL, çocuklardan … için taktiren 3.000,00 TL, çocuklardan … için taktiren 3.000,00 TL, çocuklardan … için taktiren 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,
Davacı tarafın sigorta şirketi ile maddi tazminat yönünden sulh olması nedeniyle davadan feragat etmesi gözönünde bulundurularak davacı tarafın maddi tazminat isteminin de feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu ileri sürerek kararın davacılar lehine kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazında bulunulmasına rağmen davanın yetkisiz mahkemede görüldüğünü, maddi tazminat davasında feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, ancak müvekkilleri lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmediğini, dosyada mevcut ATK raporunda müvekkili …’ın meydana gelen kazada %20 oranında, davacılar murisi müteveffa …’nin ise %80 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, raporda dosya içeriğindeki bilgilerin yanlış değerlendirmeye tabi tutularak kanaatlerine göre hatalı bir sonuca ulaşan rapor olduğunu, bu nedenle iş bu raporun hükme esas alınarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece manevi tazminatın fazla hesaplandığını, yerleşik yargı kararlarında belirtilen kriterlere göre hesaplanmadığını, tüm bu nedenlerle tehir-i icra taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, maddi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacıların desteğinin hayatını kaybetmesi üzerine kazaya karışan davalı araç sürücüsü ile işleteni ve … sigortacısından destekten yoksun kalma ve davalı araç sürücüsü ile işleteninden manevi tazminat isteminde bulunulduğu, yargılama devam ederken davacılar ile davalı …’nin sulh olmaları nedeniyle davacıların maddi tazminat davasından feragat ettikleri, davalı araç sürücüsü ile işleteninin yetki itirazında bulunduğu, mahkemece yetki itirazı hakkında bir karar verilmeksizin maddi tazminat hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı 16. Maddesinde ” (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” ve,
Davalının birden fazla olması hâlinde yetki başlıklı 7. Maddesinde; ” (1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
(2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 57/c maddesinde, ihtiyari dava arkadaşlığı; “Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması” şeklinde tanımlanmıştır. Yine HMK 58. maddede “İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.” kuralı getirilmiştir.
Yargıtay 17.H.D.’nin 2012/8411 E. 2013/5407 K.sayılı ilamında özetle; dava, davalılardan hiç birinin ikametgahı olmayan bir mahkemede açılıp da, davalılardan sadece biri yetki itirazında bulunursa 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9/II c.1 (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 7/1) maddesi uygulanmaz. Bu durumda, yetki itirazında bulunmayan davalılar için mahkemenin yetkisi kesinleşir. O halde mahkemece, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. ve 21. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 7/2 ve 16.) maddeleri gereğince süresinde yetki itirazında bulunan davalının itirazının kabul edilerek onun yönünden davanın ayrılmasına, yetki itirazında bulunmayanlara karşı davaya devam edilerek onlar yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde tüm davalılar yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Bu genel açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde davalılar arasında zorunlu değil, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Dava konusu kaza … ilçesinde meydana gelmiş olup davalılar … ve …’ın adresleri de aynı ilçedir. Diğer davalı … şirketinin adresi …olup davacıların yerleşim yerleri ise… ilçesidir. Dava ise bahsi geçen adreslerden hiçbiri ile ilgisi bulunmayan …’da açılmıştır. Görüldüğü üzere dava, yetkili mahkemelerden hiçbirinde açılmamış olup, davalılar yasal süre içinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmuş olup mahkemece davalıların yetki itirazları kabul edilmesi gerekirken bu hususta karar tesis edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
İlk Derece Mahkemesince yasal süre içerisinde yetki itirazında bulunan davalılar yönünden dosyanın tefriki ile ayrı esasa kaydının yapılması ve yetki itirazı hususunun yukarıda açıklandığı şekli ile karara bağlanması, yetki itirazında bulunmayan diğer davalı yönünden usulî kazanılmış hak dikkate alınarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a(6) maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile, mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-İlk Derece Mahkemesince gerekçede bahsedilen hususta bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin karar harcının başvuru sahiplerine iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesinde verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İİK 36. Maddesi gereğince istinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın adı geçen davalılara İADESİNE,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.