Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/152 E. 2022/1200 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/152
KARAR NO : 2022/1200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/303 Esas, 2019/146 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının Erzurum Şubesindeki …, … ve …sayılı hesaplarından 2003- 2006 yıllarında banka personelinin usulsüz işlemleriyle, imzasız ya da üzerindeki imzanın kime ait olduğu belli olmayan ödeme dekontlarıyla zaman zaman yetkisiz şahıslara para çıkışlarının yapıldığını, davalı bankaya birden fazla ihtarname gönderiliş olmasına rağmen bu ihtarnamelere uyulmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı tutularak şimdilik 10.000,- TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, davacının talebinin 10 yıllık zaman aşımına uğradığını, talebin sadece miktar yönüyle değil konusu ile de belirsiz olduğunu, dava konusu yapılan döneme ilişkin müvekkili bankanın ibra edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu bankanın yaptığı işlemlerin davacının dosyamız da aldırılan bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere kendi kontrolünde yapıldığı, davacının kendisine yapılan ihtar üzerine bankayı ibra ettiği, davacının ticari defterlerini sunmadığı, ayrıca dosyamızda Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından sunulan 27/09/2018 tarihli bilirkişi raporu ile “davacı firmanın bahse konu yıllara ait belgeler incelendiğinde, firmaya ait banka hesaplarından çekilen paraların yer aldığı, banka ekstrelerine ve dekontların suretlerindeki açıklamalara göre davacının iddiasında belirttiği kişilerin yapmış olduğu işlemlerin tamamı araç satış sonrası işlemleri ve firmanın belirli ödemelerine ilişkin yapıldığı” yönündeki tespiti dikkate alındığında, davaya konu işlemlerin davacının kontrolünde yapıldığına dair mahkememizde kanaat oluşmuş olup, davasını ispatlamayan davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Davacı tarafın davasının REDDİNE, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili şirket hesabından imzasız ve imza kime ait olduğu belli olmayan dekontlarla yapılan ödemelerin hak sahibine ödendiğinin ispat yükünün davalı bankada olduğunu, davacı tarafından imzalan ibranamenin usulsüz işlemleri kapsadığının kabul edilemez olduğunu, 27/09/2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin başka bir dosya kapsamında Yargıtay’da olduğundan mahkemeye sunulmadığının mahkemeye bildirilmesine rağmen mahkemece sunulmadığı yönündeki değerlendirmesinin yerinde olmadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, mevduat hesabından usulsüz çekilen paraların banka tarafından ödenmesi isteğine ilişkin alacak davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacı şirkete ait davalı banka nezdinde bulunan mevduat hesabından 2003-2006 yıllarında usulsüz ödemeler yapıldığını, davalı bankanın hesap sahibine karşı sorumlu olduğunu, para çekimine ilişkin dekontlardaki imzaların incelenmesi ile çekilen paranın davacı tarafından çekilip çekilmediğinin anlaşılabileceğini ve bu şekilde gerçek alacak miktarının belirlenebileceğini, müvekkilinin izni ve onayı olmadan çekilen paraların davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 10.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacının 31/12/2006 tarihine kadar tüm para çekme ve havale, eft, virman işlemleri nedeniyle tüm hesaplarına ilişkin olarak davalı bankayı ibra ettiğini ve mutabık olduğunu kabul ettiğini savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davacı firmanın bahse konu yıllara ait belgeler incelendiğinde, firmaya ait banka hesaplarından çekilen paraların yer aldığı, banka ekstrelerinde ve dekontların suretlerindeki açıklamalara göre davacının iddiasında belirttiği kişilerin yapmış olduğu işlemlerin tamamı araç satış sonrası işlemleri ve firmanın belirli ödemelerine ilişkin yapıldığı anlaşılmaktadır denildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, davacı tarafından davalı bankaya karşı verilen 13/04/2007 tarihli yetkilendirme ve ibraname konulu belgede; “İşbu ibraname ile nezdinizde bulunan … nolu müşteri numaramız altındaki tüm hesaplarımız ile ilgili olarak açılış tarihinden 31/12/2006 tarihine kadar olan tüm para çekme/havale/eft/virman işlemlerinden dolayı bankanızı ibra eder, tüm hesaplar için mutabık olduğumuzu bilgilerinize sunarız.” denilerek bankanın davaya konu döneme ilişkin ibra edildiği, basiretli tacir olan davacının ibraya ilişkin vermiş olduğu belgenin sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.