Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1489 E. 2022/2404 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1489
KARAR NO : 2022/2404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/669 Esas, 2020/233 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, 27/08/2010 tarihinde sürücü ………’in yönetimindeki … ….. ….. plaka sayılı araç ile ….. ….. idaresindeki … ….. ……. plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında ……………. plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacı müvekkilinin yaşam boyu malul kaldığını, İstanbul 18. Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2014/………….. Esas sayılı dosyasında dava dışı …Sigorta A.Ş aleyhine ikame edilen davada kusur ve maluliyet durumunun tespit edildiğini, iş bu davada davalı sorumlulardan …Sigorta A.Ş’nin ZMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğunu davalıya yapılan başvuru sonucu ödeme yapılmadığını, müvekkilinin ağır vasıta ve iş makinesi motor tamir ustası olduğunu, kazansının buna göre tespit edilerek şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 9.863,30-TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili, davacıya 13/09/2013 tarihinde 3.108,00 TL ve İstanbul 18. Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2014/………. Esas sayılı dosyasında verilen karar sonrası yapmış olduğu başvuruya istinaden de 16.731,98 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin 2018 yılı verilerine göre sorumluluğunun 21.237,06 TL olduğunu ve bunun da tam olarak ödenmek suretiyle yerine getirildiği savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda 27.08.2010 tarihinde ………’in sürücüsü olduğu … ….. ….. plaka sayılı araç ile ….. …..’nın sürücüsü olduğu … ….. ……. plaka sayılı aracın çarpışması sonucu çift taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, davacı …… ………’ın … ….. ….. plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve meydana gelen yaralanması nedeniyle davalı sigorta şirketinden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/……esas sayılı dosyasında düzenlenen 27.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalı …Sigorta Aş’nin sigortalısı olan … ….. ….. plaka sayılı araç sürücüsü ………’in %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 01.12.2017 tarihli raporuna göre davacının trafik kazası nedeniyle yüzde 16,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren dokuz ay kadar sürebileceği belirtilmiştir.
Davalı tarafından sunulan belgelerde davacıya 13.09.2013 tarihinde 3.108,00 TL ve 11.09.2018 tarihinde 16.713,98 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış, bu doğrultuda bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde güncel ödemenin 24.075,20 TL olduğu tespit edilmiştir.
13.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının 33.938,89 TL zararının bulunduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş değeri üzerinden yapılan mahsup neticesinde iş göremezlik zararının 9.863,38 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 07.05.2020 tarihinde dava değerinin 9.863,30 TL üzerinden ıslahı talep edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında dosya arasında bulunan adli tıp kurumu raporları ve bilirkişi raporu ile talep edilen tazminat bedeli göz önüne alınarak davacının davasının 9.863,30 TL üzerinden kabulüne ve davalı sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesinin kanuni şartları oluşmadığından yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle ” Davanın KABULÜ ile; 9.863,30 TL maddi tazminatın 05.06.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı …Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, maluliyet oranı bilinmeden tazminat hesabı yapılabilmesinin mümkün olmadığın, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin 2018 yılı verilerine göre davacıya ödemesi gereken miktarı ödeyerek sorumluluğunu yerine getirdiğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkilinin 27/08/2010 tarihinde yolcu olarak bulunduğu … ….. ….. plakalı araç ile ……….. plakalı aracın çarpışması suretiyle meydana gelen kaza nedeniyle malül kaldığını, bu nedenle müvekkiline iş göremezlik tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacıya 13/09/2013 tarihinde 3.108,00-TL İstanbul 18. ATM’nin 2014/……Esas sayılı dosyasında verilen karar sonrasında 16.731,98-TL ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından davacıya ödenmesi gereken bir miktar kalmadığını savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davacıya ödenen miktarlar güncellenerek yapılan hesaplama sonrasında davacının karşılanmamış iş göremezlik zararının 9.863,38-TL olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler ile zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğramadığı (Yargıtay 4. HD’nin 23/03/2022 tarihli 2021/12101 E. – 2022/5616 K. Sayılı ilamı.), davalı sigorta şirketinin ödeme tarihi itibariyle temerrüte düştüğünün kabulü gerektiğinden faizin dava tarihinden itibaren başlatılmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında alınması gerekli 673,76-TL harçtan peşin alınan 168,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 505,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.