Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1331
KARAR NO : 2022/2174
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/376 Esas, 2020/172 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ……Yurt İşletmeciliği Ticaret Limited Şirketinin, …….numaralı su abonesinin kullanıcısı olarak müvekkilinin kuruma olan borcunu daha önce taksitlendirmiş olduğunu, söz konusu taksitler ödenmediğinden dolayı yapılandırmanın bozulmuş olduğunu, borcun tamamını ve ferilerini kabul etmiş olan davalı borçlunun bu süreçte müvekkil kurumun yetkilerinin tüm uyarı ve ikazlarına rağmen borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün 2018/……sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının ise borca sebep olarak bildirilen …….numaralı su abone borcu kapsamında müvekkil tarafından takip alacaklısı kuruma 11.500,00-TL ödeme yaptığını, asıl alacak olarak müvekkili yönünden 10.206,00-TL fazladan takip konusu yapıldığını bildirerek itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, itirazın haksız ve hukuka aykırı yapıldığını, bu nedenlerle davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2018/……Esas sayılı takip dosyası, dava konusu …….abone numaralı abone sözleşme metni, 17/01/2018 tarihli borç ödeme ihtarı yazısı, 26/01/2018 tarihi itibarıyla çıkarılmış 13/06/2017-14/12/2017 tahakkuk tarihleri arasını kapsayan hesap kartı dönemsel borç özeti dosya arasına alınmış, Hesap Uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Hesap Uzmanı … ………tarafından aldırılan 29/04/2019 tarihli kök ve 26/12/2019 tarihli ek raporunda; “……..numaralı abonenin takip tarihi 03/02/2018 itibarıyla olması gereken takip çıkıp borcunun 12.460,08-TL asıl alacak, 414,42 gecikme Zammı/ Yasal faiz olmak üzere toplamda 12.874,50-TL olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde; davalı ……Yurt İşletmeciliği Ticaret Limited Şirketinin, …….numaralı su abonesinin kullanıcısı olarak davacı kuruma olan borcunu daha önce taksitlendirmiş olduğu, söz konusu taksitler ödenmediğinden dolayı yapılandırmanın bozulmuş olduğu, davalı borçlunun davacı kurumun yetkilerinin tüm uyarı ve ikazlarına rağmen borcunu ödemediğinden bahisle mahkememizde dava açıldığı, bilirkişi tarafından aldırılan rapora göre; davacının takip tarihi 03/02/2018 itibarıyla olması gereken takip çıkıp borcunun 12.460,08-TL asıl alacak, 414,42 gecikme Zammı/ Yasal faiz olmak üzere toplamda 12.874,50-TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davalının kısmi itirazda da bulunduğu gözetilerek davalının Erzurum ……İcra Dairesinin 2018/……Esas nolu takip dosyasında yaptığı kısmi itirazın İPTALİ ile, takibin 12.460,08-TL asıl alacak, 414,42-TL yasal faiz olmak üzere toplam 12.874,50-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili aleyhine başlatılan takipte bildirilen …….abone numaralı su abonelik borcu kapsamında 21.706,01-TL asıl alacağı mevcut olduğu iddia edilmiş ise de müvekkili tarafından 11.500,00-TL ödeme yapıldığı davacının ödeme yapılan meblağda takibe konu etmesinin kötü niyetinin gösterdiğini, davalı müvekkiline ait yurt işletmesinde yıllardır uygulanan aboneliğin bireysel abonelik olup kurum tarafından kendiliğinden tarife değişikliği yapılmak sureti ile haksız hesaplama yapılarak borç miktarının artırıldığını, müvekkilinin olması gereken bedeli ödediğini, haksız olarak tahakkuk ettirilen kısma haklı olarak itiraz ettiklerini, bireysel abone bedeli olan 11.5000,00-TL ödenmiş olmakla borcun kalmadığını, müvekkilinin bireysel abone sözleşmesini adeta kamu kurumu gibi ele alarak bireysellikten çıkartıp tarife değişikliği yaparak müvekkiline fazladan fatura çıkarılmasının tamamen mevzuata aykırı olduğunu, açıklanan gerekçe ile itiraz konusunda herhangi bir inceleme yapılmaksızın bilirkişi tarafından abonelik nitelikleri ve tarifelere ilişkin hiçbir değerlendirilme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, su abone borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, davalı ……Yurt İşletmeciliği Ltd. Şti. ‘nin …….numaralı su abonesi olduğunu, kuruma olan borcunu daha önce taksitlendirdiğini, söz konusu taksitler ödenmediğinden dolayı yapılandırmanın bozularak icra takibine başlanıldığını, davalının borca itirazda bulunması nedeni ile takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı davaya cevap vermemiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Erzurum …….İcra Müdürlüğü’nün 2018/……Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı kurum tarafından davalı şirket ve dava dışı…….. aleyhine …….numaralı su aboneliğinden kaynaklı olarak 21.708,01-TL asıl alacak, 1.356,22-TL gecikme cezası, 42,82-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.107,05-TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, borçlu vekilinin 09/02/2018 tarihli dilekçesi ile, müvekkili tarafından takip alacaklısı kuruma 11.500,00-TL ödeme yapıldığı, 10.206,01-TL fazladan takip konusu yapıldığı, bu sebeple 10.206,01-TL yönünden kısmi itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılamada alınan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda borç özetinde yer alan 9.247,93-TL borç tahakkuk kaydı için herhangi bir gerekçe (ve sarfiyat miktarı) gösterilmediğinden dolayı bu alacağın hesaplama dışı bırakıldığı, borç özetinde 13/06/2017 tarihinde tahakkuk eden 5.231,35-TL’ den 3.767,65-TL ödendiğinin kayıtlı olduğu, borç özetinde ödeme tarihi kaydı olmadığından tahakkuk tarihinde ödeme yapıldığı kabul edilerek …….numaralı abonenin takip tarihi itibari ile olması gereken takip çıkış borcunun 12.460,08-TL asıl alacak, 414,42-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 12.874,50-TL olduğu kanaati bildirilmiş, 26/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda davacı kurum tarafından ibraz edilen dönemsel borç özetinde tahakkuk ettirilen 9.247,93-TL’lik borç kaydının tüketimden doğan bir borç olmadığı, buna göre davacı belediyenin bu borç kaydının sebebini ve dayanağını açıklaması gerektiğini, borç kaydının sebebinin ve yasal dayanağının bildirilmesi halinde değerlendirilmeye tabi tutulabileceği, kök raporda belirtilen borç ve icra takip hesabı konusunda değişiklik bulunamadığı bildirilmiştir.
Yapılan değerlendirme de; her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde davalının borcu kabul ettiğini ve borcu taksitlendirdiğini, taksitleri ödemediği için yapılandırmanın bozulduğunu iddia etmiş ise de, dosya da davalı tarafın borcu kabul ettiği, yapılandırdığına dair bir evraka rastlanılmamıştır. Öncelikle davacı kurumdan davacının …….numaralı abonelik borcuna ilişkin borcunu kabul ettiği ve ne miktar üzerinden hangi tarihte yapılandırma yapıldığına dair evrakların getirilmesi gerekmekdir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişi 9.247,93 TL borç tahakkuk kaydının herhangi bir gerekçe gösterilmediğinden hesaplama dışı bırakılacağı bildirilmiş ve takip çıkışının 12.460,08-TL asıl alacak, 414,42-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 12.874,50-TL olması gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili icra dairesine yaptığı itirazında 21.706,01 TL asıl alacağın 11.500,00 TL’sinin ödendiğini 10.206,01 TL fazla takip yapıldığını belirterek 10.206,01 TL yönünden takibe kısmi itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesi içeriğinden davalı vekilinin ödeme yaptığını beyan ettiği 11.500,00 TL yönünden itirazının bulunmadığı, bakiye kısım için itirazda bulunduğu anlaşılmakta olup, davacı taraf da davasını itiraz edilen tutar üzerinden açmıştır. O halde, davalının 11.500 TL yönünden itirazının bulunmadığı ve bu miktarın dava konusu yapılmadığı dikkate alınarak, bilirkişi raporunda asıl alacağın 12.460,08 TL olması gerektiği tespit edildiğine göre, davalının icra dosyasına yaptığı itirazında kısmen haklı olduğu halde yanılgı gerekçe ile davalının kısmi itirazının tamamının iptaline karar verilmesi hatalıdır.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca, kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 18/06/2020 tarih ve 2018/376 Esas, 2020/172 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliği ile karar verildi