Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1220 E. 2022/2050 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1220
KARAR NO : 2022/2050
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/300 Esas, 2019/515 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Akaryakıt. Ltd. Şti. arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeleri davacı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı asıl borçlu hakkında Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip talebi, kefiller aleyhine de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Erzurum …….. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, söz konusu icra dosyasına zamanaşımı, yetki, sözleşmenin geçersizliği, genel kredi sözlemesi aslı temin edildiğinde imzaya itiraz haklarını saklı tuttuklarını, alacağın ipotek ile temin edilen alacak olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve mesnetsiz tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalının takip miktarının % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafın müvekkilinin hangi krediden sorumlu olduğunu ve sorumluluk miktarını ve kefalet tarihini belirtmediğini, dava konusu olayda geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığını, davacı tarafın dava konusu alacak miktarının likit olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, davacı tarafın dayanak icra takibinin % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamından; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Akaryakıt…Ltd. Şti. arasında Genel Nakdi Ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeleri davacı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, dava dışı asıl borçlu hakkında Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip talebi, kefiller aleyhine de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyasında Genel Haciz Yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, söz konusu icra dosyasına zamanaşımı, yetki, sözleşmenin geçersizliği, Genel Kredi Sözlemesi aslı temin edildiğinde imzaya itiraz haklarını saklı tuttuklarını, alacağın ipotek ile temin edilen alacak olduğu, alacağın ve fer’ilerin tamamına itiraz ile birlikte % 20 kötü niyet tazminat talebi ile davalı tarafın itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. 16/11/2018 tarihli celsede Genel Kredi Sözleşmesi aslı dosyaya sunulmuş olduğundan davalı asile icra dosyasına yaptığı itiraz gereği imzanın kendisine ait olup olmadığı konusunda 2 nolu ara kararı gereğince ihtarlı isticvap davetiyesi çıkartıldığı, usule uygun tebliğe rağmen davalının duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır. Talimatla Muhasebe – Finans Uzmanı Bilirkişiden alınan 01/07/2019 tarihli bilirkişi raporu gereğince; taraflar arasındaki Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin 10.5 maddesinde; müşterinin kredi borcunun masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücrete ödeme tarihinde veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde müşteri borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini, kabul ve taahhüt eder hükmü gereği, dosya kapsamında bulunan BCH – Hesap Ekstresinde uygulanan faiz oranının % 18 olduğu, gecikme faizinin % 19 olduğu, iki katı hesaplama durumunda % 38 olabileceği, yine asıl borçlu ve kefil yönünden temerrüt tarihininde 02/11/2017 tarihi olduğu anlaşılmıştır. ” gerekçesiyle “Davacı tarafın davasının KISMEN KABÜLÜNE;
1-… Akaryakıt…Ltd.Şti’nin ………. numaralı ticari nitelikli taksitli kredisinden kaynaklı kredi borcu için 222.650,28 TL asıl alacak, 6.348,16 akdi faiz, 20.849,75 temerrüt faizi, 1.359,00 TL BSMV olmak üzere toplam 251.207,68 TL üzerinden takibin devamına,
2-… Akaryakıt…Ltd.Şti’nin ………..,………., ………. numaralı ticari nitelikli taksitli kredilerden kaynaklı kredi borcu için 236.466,12 TL asıl alacak, 8.279,69 TLakdi faiz, 21.661,57 TL temerrüt faizi, 1.496,27 BSMV olmak üzere toplam 267.904,08 TL üzerinden takibin devamına,
3-… Akaryakıt…Ltd.Şti’nin teminat mektubu borcu için 800.000,00 TL asıl alacak, 9.155,00 TL akdi faiz, 77.687,00 TL temerrüt faizi, 4.342,00 TL BSMV olmak üzere toplam 891,184,00 TL üzerinden takibin devamına,
4-… Akaryakıt…Ltd.Şti’nin ………… nolu borçlu cari hesap borcu için 94.228,00 TL asıl alacak, 6.763,00 TL temerrüt faizi, 338,00 TL BSMV olmak üzere toplam 101.329,00 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline,
Takip tarihinden itibaren 1.353.344,00 TL asıl alacak üzerinden % 38 temerrüt faizi ve faizin % 5’i nispetinde BSMV olmak üzere takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatı talebinin alacak belirli ve likit olmadığından reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından hükme esas alınan 01/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, temerrüt faizinin %38 oranından uygulandığını, müvekkili Bankanın alacağının eksik hesaplandığını, ayrıca icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini, müvekkili Bankanın, davalı borçludan olan alacağının, icra takip talebinde tam ve doğru olarak yer aldığını, bu tutarlar üzerinden açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, temerrüt faiz oranının % 46 olarak dikkate alınması ve bu oran üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davalının, ödemesi gereken borcunu süresinde ve kararlaştırılan miktarda ödemeyerek kredi sözleşmesi çerçevesinde temerrüde düştüğünü, TBK.m.117/2 uyarınca temerrüt vade tarihinden sonra kendiliğinden gerçekleştiğini, bilirkişi raporunda temerrüt tarihi olarak belirtilen tarihlerin hatalı olduğunu, borçlunun itirazının haksızlığı net bir şekilde ortaya konulduğundan ve icra inkar tazminatının şartları oluştuğundan borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, dava dışı asıl borçlu firmaya kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi ile temerrüte düşüldüğünü, muaccel hale gelen alacağın ödenmesi için borçluların sözleşmede yazılı adreslerine ihtarname gönderildiğini, müvekkili Bankanın takibe konu alacağının likit bir alacak olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Alacaklı banka tarafından Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası üzerinden, borçlu davalı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, söz konusu takipte itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde; davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin muacceliyet ile ilgili 10.5 maddesinde uygulanacak faiz oranı ile birlikte faizin uygulanmaya başlayacağı tarihin alacağın muaccel olduğu tarih olarak belirlendiği, 01/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun 5. Maddesinde ise uygulanacak faiz oranı belirlenir iken “borçluya kullandırılan BCH/hesap ekstresinde uygulanan faiz oranının ” ve gecikme faizinin esas alındığı, dolayısı ile alacağın muaccel hale geldiği tarihteki faiz oranının belirlenip buna göre faiz oranının belirlenmediği anlaşıldığından ve ayrıca bankacılık alanında uzman bir bankacı bilirkişiden rapor alınmasının daha uygun olacağı değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılması gerekmiş ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK ‘nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/11/2019 tarih ve 2018/300 Esas, 2019/515 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………….. tarihinde oy birliği ile karar verildi.