Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1219 E. 2022/2092 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1219
KARAR NO : 2022/2092
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/131 Esas, 2020/139 Karar
DAVA : Tazminat
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı taraflarca yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkili …’a ait … plakalı aracı ile 25/09/2017 tarihinde ………. ili … ilçesi, … yolu ……… istikameti ………Üniversitesi Derslikler kavşağında seyir halinde iken, davalı yönetimindeki … plakalı aracın yarı römorkla bağlantı yolundan geldiğini, kırmızı fasılalı ışık ve dur levhası olduğu halde kavşağa giriş yaptığı esnada aracın sol yan kısımlarıyla müvekkile ait araca çarptığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkile ait aracın hasara uğradığını, aracın birçok mekanik parçasında hasar meydana geldiğini ve bu hasara binaen değişmesi ve yapılması gereken birçok onarımın söz konusu olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı aracın %75 kusurlu bulunduğunun trafik kaza tespit tutanağında belirlendiğini, araçta davalının haksız fiiline binaen meydana gelen trafik kazası sonucu yapılan tamiratlar neticesinde KDV dahil 87.108,34 TL hasar meydana geldiğini, müvekkile ait aracın otobüs olduğunu, kazadan sonraki tamir süresince aracı 2 ay süreyle kullanamadığını, işbu süre içeresinde müvekkilinin iş durmasından kaynaklanan kaybından da davalı araç sürücüsü ve sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davalı … Nak. Tic. San. İth… Ltd. Şti’e ait ve davalı … yönetimindeki aracın haksız fiil ve kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybına binaen şimdilik 1.000,00 TL ile kazanç kaybına istinaden şimdilik 5.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, talebini 40.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Nak. Tic. .. Ltd. Şti vekili, davacının müvekkiline karşı olan taleplerinin şirketin kusursuz olması ve araç sürcüsünün kaza esnasında şirket talimatlarıyla şirkete ait bir iş yapmıyor olması sebebiyle husumet yönünden reddi gerektiğini, değer kaybının sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, sigorta firmasının da davaya müdahil edilmesi gerektiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’nın davaya cevap vermediği, duruşmadaki beyanlarında kendisinin kazada kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın konusunun haksız fiilden (trafik kazasından) kaynaklı davacıya ait araç üzerinde meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ve kazanç kabına ilişkin olduğu, davalının kazada %70 kusurlu olduğu, davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelmediği ancak davacının kaza nedeniyle oluşan kazanç kaybının 30.216,30 TL olduğu ve davalıların bu zararın kusurları nisbetinde hesaplanan 21.151,40 TL’sinden sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; 21.151,40 TL kazanç kaybı alacağın 25/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Davanın KISMEN KABULÜ ile; 21.151,40 TL kazanç kaybı alacağın 25/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda formül hesabına göre araçta değer kaybı oluşmayacağının ifade edildiğini, formül hesaplaması sigorta şirketine karşı açılan davlarda uygulanmakta olduğunu, bu davada uygulanmasının mümkün olmadığını, dava konusu aracın ağır vasıta olduğundan değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiğini, bilirkişi raporundaki değer kaybı açısından yapılan değerlendirmelerin müvekkilini hak kaybına uğratacak nitelikte olduğunu, ek rapor taleplerinin mahkemece reddedildiğini, gerçeğe ve hukuka aykırı rapor ile karar verildiğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
Davalı … Nak. Tic. San. İth. ve İhr. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacıya ait otobüsün şoförünün ağır ve tam kusurlu olduğunun trafik bilirkişisi raporunda belirtildiğini, dosyadaki bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının gerçeği yansıtmadığını, dosyada yeni bir kusur araştırmasını gösterir bilirkişi raporunun dahil edilmesinin elzem olduğunu, davaya konu aracın tramer kayıtlarının bulunduğunu, aracın piyasa rayiç değeri üzerinde değer kaybına uğramamış olduğunu, davacının istinaf başvuru dilekçesindeki taleplerinin reddinin gerektiğini savunarak mahkemece verilen kararda aleyhe olan hususların kaldırılmasını, kazanç kaybına ilişkin kararın kusur oranlarının yeniden hesaplanmak üzere kaldırılmasını, değer kaybı yönünden verilen kısmi red kararının onanması talebi ile istinafa başvurmuştur.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu olayda kendi kusurunun bulunmadığını, kusur oranının yolcu otobüsünde olduğunu savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili 25/09/2017 tarihinde davalı … Nak. Ltd. Şti.’nin işleteni, diğer davalının sürücüsü olduğu çekicinin davacıya ait otobüse çarparak hasar vermesi nedeniyle mahrum kalınan kazanç ve otobüste meydana gelen değer kaybının tahsiline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı taraflarca ileri sürülen sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece tarafların kusur oranlarının belirlenmesine yönelik mahallinde keşif yapıldığı ve bu keşfe istinaden trafik bilirkişisi …’un tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalı şirkete ait çekici sürücüsü davalı …’nın %70 kusurlu, davacı otobüs sürücüsünün %30 kusurlu olduğunun belirlendiği, trafik kazası tespit tutanağında davalı şirkete ait çekici sürücüsünün asli kusurlu, davacıya ait otobüs sürücüsünün tali kusurlu olduğunun belirlendiği, alınan kusur raporu ile trafik kazası tespit tutanağı arasında herhangi bir çelişki bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan 20/01/2020 tarihli Makine Mühendisi Doç. Dr. …, SMMM … tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporunda, araç üzerinde 25/09/2017 tarihli kaza sebebiyle meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ikinci el araç piyasası koşullarına göre model yılı, km ve hasar kaydı ve hasarlı parçaların nitelikleri göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirilerek araç üzerinde değer kaybı meydana gelmediğinin belirtildiği, araç için 30 gün süre karşılığında günlüğü 1.007,21-TL olmak üzere 30.216,30-TL kazanç kaybı hesaplandığı, bu zararın davacının kusuru oranında indirim yapıldığında 21.151,40-TL olduğu anlaşıldığından davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili, davalı … Nak. Tic. San. İth. ve İhr. Ltd. Şti. vekili ve davalı …’nın istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Başvuru sırasında alınması gerekli 1.444,85-TL harçtan peşin alınan 361,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.083,35-TL harcın davalı … Nak. Tic. San. İth. ve İhr. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Başvuru sırasında alınması gerekli 1.444,85-TL harçtan peşin alınan 362,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.082,85-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ……… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.