Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/3266 E. 2022/782 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/3266
KARAR NO : 2022/782
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/68 Esas, 2019/457 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, Müvekkili şirkette ……. Turizm Nak. Pet….Ltd. Şti adına ……… poliçe numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan …… plakalı araçın 08/06/2017 tarihinde maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazasına sebep olduğunu, kaza sonrasında …….. vekili aracılığı ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/394 Esas numarası ile, müvekkil aleyhine dava açıldığını, dosyaya sunulan maluliyet belgesi, ATK kusur raporları, dosyaya sunulan faturalar ve belgeler ekseninde 07/01/2019 tarihinde 83.188,00.-TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu neticede ilgili meblayı ise davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte defalarca talep edildiğini, ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlar kanunu ile 2918 sayılı KTK’da anılan kusurlar ile sebebiyet verdiği zararlardan araç sürücüsü, yine anılan kanunlar uyarınca araç sahibini, kurum ve kuruluşları sorumlu tuttuğu ve TTK 1301 md gereğince sigortacıya ödediği tazminatı haksız fiil ile zarara sebebiyet verenlerden ve haksız fiilden sorumlu olanlardan mevcut kusur oranına göre geri alma hakkı tanıdığı cihetle sigortalıya ödenen ve harici çabalara rağmen davalıdan tahsil edilemeyen 83.188,00.-TL nin davalıdan tahsili için iş bu davayı açtıklarını, bu nedenlerle davanın kabulü ile öncelikle ……. plakalı aracın trafik kaydı üzerine 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tebligat çıkarmadan ve teminatsız olarak HMK 391 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, 83.188,00.-TL tazminatın fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez bankasının uyguladığı en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, HMK ve TTK’nın ilgili hükümlerine göre sigorta şirketinin oluşan rizikoya dair açılan hukuk davasında sigortacının sigorta ettirene bildirim yükümlülüğünün bulunduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde % 100 kusurlu olması sebebiyle bu hakka sahip olduğunu iddia etse de Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları madde b-4 sigorta şirketinin hangi hallerde rücuda bulunabileceğini açıkladığını, ilgili maddenin a bendnide işletenin ve eymellerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti bir hareket veya ağır kusuru” sonucu meydana gelen kazalar nedeniyle sigorta bedelini ödeyen sigortacının sigorta ettirene rücu hakkının doğabileceğini düzenlediğini, yani kanun koyucu burada ağır kusur veya kasıt olmadığı müddetçe % 100 kusur olunsa dahi rücu hakkının doğmayacağının düzenlendiğini, ağır kusur halinin ise yargıtay kararlarının düzenlendiğini, sigorta şirketinin rücu isteminin hukuka ve usule aykırılık gösterdiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Dava dosyası içeriğinde sunulan deliller incelendiğinde her ne kadar kazaya konu olayda araç sürücüsü kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, sürücünün ve araç işletenin kusurunun Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında ağır kusur veya kast olarak nitelendirilemeyeceği, davacı sigortacının rücuen tazminat talebinde bulunamayacağı dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Davacının davasının REDDİNE; ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; savcılık dosyaları, tanık beyanları ve soruşturma dosyasındaki raporlar ve araç sürücüsünün beyanının davalı ve sürücünün ağır kusur sahibi olduğunu doğruladığını, mahkemece bu hususta ATK’dan kusur durumuna ilişkin rapor alınması gerektiğini, mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucunda sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın sigortalıdan rücuen tazminine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacı şirketin sigortalısı bulunan davaya konu aracın 08/06/2017 tarihinde araç şoförünün uyması nedeniyle tek taraflı trafik kazası yaptığını, bu nedenle davacı … şirketinin araçtaki yolcuya 83.188,00 TL ödeme yaptığını, kazanın oluşumunda araç şoförünün ağır kusurlu olması nedeniyle ödenen bedelin sigortalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, rücu şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında sigortacının sigortalıya rücu hakkını düzenleyen 4/B maddesinde araç sürücüsünün aracı sevk ve idare ettiği esnada uyumasının neden olacağı kazalar rücu edilecek hususlar arasında düzenlenmemiş olmasına ve sigortalı araç sürücüsünün aracı sevk ve idare ettiği anda kasten uyuduğuna dair bir iddia ve delil bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.