Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/3265 E. 2022/883 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/3265
KARAR NO : 2022/883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/221 Esas, 2019/391 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … caddesini takiben … orman yolu istikametine seyir halindeyken … nolu elektrik direğine geldiğinde önce römork kısmının sonra traktörün sağ taraftan yol dışına çıkarak takla atması römork kısmının ise … nolu elektrik direğine çarparak durması ile römork üzerindeki müvekkilinin de aralarında bulunduğu üç kişinin yaralanması ile kaza sonuçlandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ( sigorta şirketlerinin maddi tazminat ve poliçe miktarları ile sorumlu olmaları şartıyla ) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın kazanın meydana gelmesi esnasında traktörün römürkunda olduğunu, davacı taraf seyahate elverişli olmayan traktörü römorkunda yolculuk ettiğini ve zarara uğramasına kendisinin sebebiyet verdiğini, tüm kusurun davacıda olduğunu, bu davanın reddine karar verilmesini reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … caddesini takiben … orman yolu istikametine seyir halindeyken … nolu elektrik direğine geldiğinde önce römork kısmının sonra traktörün sağ taraftan yol dışına çıkarak takla atması römork kısmının ise … nolu elektrik direğine çarparak durması ile römork üzerindeki davacının da aralarında bulunduğu üç kişinin yaralandığını, ATK 2. İhtisas Dairesi’nden alınan maluliyet raporuna göre, davacının % 8 oranında sürekli maluliyet iş göremezliğinin ise 1,5 ay kadar olduğunun belirlendiği, kazanın 03/07/2015 tarihinde meydana geldiği, yeni genel şartlar ile getirilen Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü ile hesap edilen iş gücü kaybı tazminatının 56.575,25 TL olduğu, ayrıca davacının mütefarik kusuru nedeniyle de Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin kökleşmiş içtihatları gereğince de % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 45.260,2 TL ‘nin davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesi” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maluliyet hesaplaması için esas alınan yönetmelikler uyarınca iki farklı sonuç ortaya çıktığını ve belirlenen oranlar arasında ciddi anlamda çelişki olduğunu, yerel mahkemece işbu çelişki giderilmeden hüküm kurulması açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, maluliyet oranları arasındaki ciddi fark müvekkilin mağduriyetinin daha da artmasına sebebiyet verdiği nedenleri ile kararın kaldırılması, davanın kabulü, yargılama gider ve ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; 03/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında traktörde yolcu olarak bulunan davacının, aracın ZMMS sigortacısından işgöremezlik tazminatı isteminde bulunduğu, mahkemece ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre hatır indirimi de yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dosyadaki 2 farklı maluliyet raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği ve hatır indirimi nedeniyle davalıya vekalet ücreti takdir edildiği iddiasıyla istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin E:2021/1509, K:2021/4487 sayılı kararı)
Somut olayda dosyada alınan ilk raporun kaza tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlendiği, mahkemece hükme esas alınan raporun ise kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiğinden dosyada birbiri ile çelişkili iki farklı rapordan söz edilemeyeceğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile 88.056,14 TL tazminat talep etmiş olup, mahkemece davacının hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki talep edebileceği alacağının 56.575,25 TL olduğuna karar verilmiş olup davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de reddedilen bu miktara ilişkin olduğu ( 88.056,14-56.575,25=31.480,89 TLX%12= 3.777,71 TL vekalet ücreti ) anlaşıldığından hatır indirimi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği yönündeki davacı istinafının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.