Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/3258 E. 2022/987 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/3258
KARAR NO : 2022/987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/9 Esas, 2019/96 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar Erzurum ……. İlçesi Termal bir tesis yapılacağı vaadiyle devre mülk satışı gerçekleştirmişler ve müşterilerene senet imzalatmışlardır. Davacı … tarafından davalı … Sağlık İnş. Trz. Taş. San. Ve Ticaret A.Ş’ye ödenen 2.400,00-TL’nin müvekkiline devredilen senetleri karşılığında … Yapıtırm İnş. Tur. A.Ş’ye ödenmiş bulunan 8.251,04-TL’nin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesin, henüz takip başlatılmamış bulunan 10.900,00-TL tutarındaki senetlerin takibe konulmaması için ihtiyati tedbir talep edilmiş, müvekkil ve davalı … Sağlık İnş. Trz. Taş. San. Ve Ticaret A.Ş arasındaki sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespiti ve kanuna aykırı düzenlenmiş 49 adet senedin iptaline ve ödenen tutarların iadesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; işbu menfi tespit davası kambiyo semetlerine ilişkin olduğundan bu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olup davanın görevsizlik sebebiyle reddine, davacı dava dilekçesinde …A.Ş ile arasında düzenlenen senetlerin ciro edildiğini ifade etmektedir. Davacı bu konuyu … karşı yöneltmesi gerekmektedir. Davacı ile herhangi bir devre mülk sözleşmesi yapmadığı, ve aralarında hiçbir hukuki ilişki kurulmadığını, vekil eden sadece borcuna karşılık iktisap etmiş olduğu bir kısım kambiyo senetlerini borcuna karşılık icra yoluyla tahsil ettiğini, TTK 646 maddesi gereği kıymetli evrakın borçlusu ancak senetin teslimi karşılığında ödemeyle yükümlüdür. İlgili borçlarını ödemiş ise senetleri geri alması gerektiğini, geri alınmayan senetlere karşı yapılan takipte borçlarını şerhsiz itirazsız rızayen ödememiştir. Bu haliyle istirdat davası açılamayacağını, davacı takip konusu senetlerdeki temel borç ilişkisinden doğan defilerini senedi düzgün ciro zinciri ile ve iyi niyetle devralan … Yapıtırm İnş. Tur. A.Ş hamiline karşı ileri sürelemeyceğini, bilirek ve isteyerek emre yazılı düzenlediğe senetlerle tedavül yeteneği kazandırmıştır. TKHK’nın 4. Maddesinin 5. Fıkrasında öngörülen geçersizliğin kambiyo senetlerinin geçersizliği üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Söz konusu hüküm tüketici senedinin geçersizlilğene ilişkin olup satış sözleşmesinin tarafları arasında hüküm ifade eder ve kişisel defi oluşturduğundan iyi niyetli ücüncü kişilere karşı senedin geçersizliğini olduğuna dair bir defi ileri sürelemeyeceğinden ve vekil eden … Yatırım Tur. A.Ş’nin kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamından davacı tarafca Ankara …….. İcra Müdürlüğünün 2016/…………e sayılı dosyasından başlatılan Kambiyo takibinde ödenen senetlerin istirdadı ödenmeyen senetler yönünden ise borçlu olmadıklarının tespiti davası açıldığı anlaşılmıştır.
İİK 72/son maddeye göre menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde ve yine İİK 50 maddesinin atfıyla ,HMK madde 17 ye göre yetki şartı olarak kararlaştırılan yer mahkemesinde dava açılabilir.
Somut olayda bir kısım senetlerin ödendiğinden bahisle ve yine bir kısım senetlerden dolayı da borçlu olmadıklarının tespiti davası açıldığı,senetler üzerinde ihtilaf vukunda Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı davalının süresinde cevap dilekçesinde mahkememezin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmakla İİK 72/son ve HMK 17. madde gereği mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine yetkili mahkemenin Ankara Nöbetci Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bahsi geçen senetler tüketici tarafından ve tüketici işlemi neticesinde hazırlandığından dolayı tüketici senedi olduğunu, bu senetler dava dilekçesinde sunulan deliller üzerine; arasında organik bağ olan … şirketine ciro edildiğini, senetler müvekkilin ve onun gibi mağdur olanların defilerinden kaçınmak ve iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olabilmek için aynı adresi kullandığı ve aynı şirket bünyesinde bir şirket olan …’a devredildiğini, bu senetlerin tüketici senedi olduğunu ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu nedenleri ile Ankara …….. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/… Esas, 2018/…Karar sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi, ilamın kaldırılması, davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin tespiti, istinaf talepleri doğrultusunda hüküm kurulması, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali, alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava tarihi 17/02/2017 olup, dava açılmadan önce 27/01/2016 tarihinde davalı … Sağlık İnş. Turz. Taş. San. Ve Tic. A.Ş. hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce iflasın açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava ilk önce Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Tüketici Mahkemesi sıfatı ile ) açılmış, bu mahkemenin verdiği görevsizlik kararı ile gönderildiği Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince senetlerde yetkili mahkeme olarak Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiğinden bahisle davalının yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın konusunun devremülk satışından kaynaklanan senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile bu senetler nedeniyle ödenen paranın istirdatı istemine ilişkin olmakla taraflar arasında tüketici ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tüketici, müflis davalı sağlayıcı … A.Ş. ile davalı senet hamili … A.Ş.’ne karşı açtığı dava ile davalı sağlayıcı şirket ile yaptığı Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi nedeniyle verdiği bonoların bu davalı tarafından ciro yoluyla hamil davalıya devredildiğini, devredilen bonoların icra takibine konulduğunu, takibe konulan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen bedellerin istirdatını istemiştir.
Davalı sağlayıcı … A.Ş. hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2016 tarih ve 2014/1538 Esas ile 2016/30 Karar sayılı ilamı ile iflas kararı verilerek Ankara İflas Müdürlüğünün 2016/…….Esas sayılı dosyası ile iflas işlemlerine başlanmıştır.
Davalı … A.Ş.’nin dava tarihinden önce iflasına karar verildiği, iflas masasının oluşturulduğu anlaşılmıştır. İİK’nın 194. maddesindeki “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplantısından on gün sonra devam olunabilir” hükmü yer almaktadır.
İflastan sonra, müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin bir dava açılamaz. İflas masasından hak iddiasında olanlar, alacaklarını veya haklarını İİK’nın 219/2. maddesi gereğince masadan isterler (masaya yazdırırlar).
İflas idaresinin istenen alacakları kabul etmemesi halinde İİK’nın 235. maddesinde açıklanan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasının açılması gerekir. İflastan sonra müflise karşı dava açılması halinde bu davaya İİK’nın 235/ll. maddesi gereğince sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası olarak devam edilmelidir.
Ancak, İİK’nın 235/1. maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar” hükmü gereğince davanın görevli mahkemede görülmesi gerekir. Buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir.
Davalı … A.Ş.’nin davadan önce iflasına karar verildiğinden, bu dava adı geçen davalı yönünden “kayıt kabul davası” niteliğinde olup, İcra ve İflas Kanunu 154/3 maddesi uyarınca iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesi görevli ve yetkilidir.
Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı gibi, görülen dava İİK’nın 194. maddesindeki iflasın açılması ile durmayacağı belirtilen davalardan da değildir. Davacı ile sağlayıcı davalı şirket arasında tüketici sözleşmesi ilişkisi, davacı ile hamil davalı şirket arasında sözleşmeye bağlı kambiyo ilişkisi vardır.
Bu nedenle mahkemece, davadan önce hakkında iflas kararı verilen … A.Ş.’nin davası tefrik edilerek bu davalı hakkında Ankara Nöbetçi Ticaret Mahkemesi görevli ve yetkili olduğu için bu davalı yönünden yetkisizlik kararı verilmesi, diğer davalı yönünden ise görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması nedeniyle karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde tüm davalılar hakkında yetkisizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmak ve değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek tüm davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK 355 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince re’sen kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf isteminin KABULÜ ile, yerel mahkeme kararının, HMK’nın 355 ve 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 06.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.