Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2758 E. 2022/797 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2758
KARAR NO : 2022/797
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/417 Esas, 2019/300 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen semt garajı giriş-çıkış ücreti alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı, yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Erzurum …Garajı işletmecisi olduğunu, davalı şirkete ait araçların söz konusu garaja giriş çıkış yapmasına rağmen ücret ödemediğinden Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, … Belediye Meclisince hazırlanıp onaylanan Semt Garajı İşletme Yönetmeliğinin 6. maddesi gereğince makul çıkış ücretlerinin alınacağının hüküm altına alındığı, rayiç bedelin altında ücret ödeyen veya ücret ödemeden çıkış yapanların ise 3 kat cezalı ücret ödeyeceğinin belirtildiğini, davalı şirkete ait … plakalı aracın giriş yapması ve bu girişlere ilişkin giriş bedeli ile bu bedelin 3 katı ve işlemiş faizi ile birlikte 18.615,41-TL alacaklarının bulunduğunu belirterek davalının malvarlığı üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın müvekkiline ait olmadığından husumet itirazında bulunduklarını, davanın araç malikine ihbarını talep ettiklerini, talep edilen ceza miktarlarının hukuki dayanağının bulunmadığını, yapılan takibin haksız olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Davanın konusu, davacı tarafından işletmeciliği yapılan semt garajına giriş çıkış yapan araç için tahakkuk ettirilen bedellerin tahsili için girişilen takibe yapılan itiraz üzerine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konu Erzurum ….. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, icra dosyasının incelenmesinden; alacaklısının …, borçlusunun …, alacak miktarının 16.068,-TL diğer, 2.547,41-TL kanuni faiz olmak üzere toplam 18.615,41-TL, borcun sebebinin … plakalı araç olduğu, düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğini müteakip yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, alacaklı vekilince de süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davaya konu semt garajına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi için müzekkere yazılmasına karar verilmiş, … İlçe Belediye Başkanlığından verilen cevabı yazıda; 2014 yılı itibariyle garajın Erzurum Büyükşehir Belediyesine tüm iş ve işlemleri ile birlikte devir edildiğinin bildirildiği, yine Erzurum Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığından verilen cevabi yazıda da; 10/12/2014 tarihli karar ile Büyükşehir Belediyesi uhdesinde işletilmesine karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delillerinin ikamesini müteakip, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir – Hesap Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bu bilirkişi tarafından düzenlenen 12/03/2019 tarihli rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle “dava konusu … plakalı aracın davalıya ait olması sebebiyle, işletmesi davacı yana ait …Garajına yapılan giriş çıkışlardan kaynaklanan ücretlerin ödenmemesinden sorumlu olduğunun aşikar olup, asıl işveren sıfatıyla muhatap alınmasında herhangi bir hukuki sakınca bulunmadığı” yönünde görüş beyan edildiği görülmüştür.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davaya konu Erzurum …Garajı işletmecisi olduğu, 31/12/2015 ve 22/12/2016 tarihlerinde davalının garaja giriş ücretlerini ödemediğinden bahisle mahkememizde dava açıldığı anlaşılmakla, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’na yazılan yazıya ve … İlçe Belediye Başkanlığına yazılan yazıya verilen cevaptan anlaşılacağı üzere 2014 yılı itibariyle …Garajının Erzurum Büyük Şehir Belediyesine tüm iş ve işlemleri ile birlikte devredildiği ve davacının söz konusu garajı davaya konu edilen tarihler aralığında işletme hakkı ve buna bağlı dava hakkı bulunmadığı yönünde kanaat oluşmakla davacının aktif husumet ehliyeti yokluğu ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, yerel mahkeme müvekkilinin semt garajını işletme hak ve yetkisinin olmadığı gerekçesiyle karar verdiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, semt garajı giriş-çıkış ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için davalı şirket tarafından işletilen otobüslerin davacının işlettiği semt garajına giriş-çıkış yapma ve buna bağlı olarak ücret ödeme yükümlülüğünün yasal bir dayanağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gereklidir.
Bu bağlamda, incelenmesi gerekli yasal mevzuatların 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu olduğu anlaşılmıştır.
4925 sayılı Kanun’un 1. maddesinde kanunun amacı, 2. maddesinde ise kapsamı açıklanmıştır. Bahsi geçen kanunun ikinci maddesinde “İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili Valiliklere, Belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere, bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kanun uyarınca çıkartılan 25.02.2004 tarih …sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren ve 11.06.2009 tarihi itibariyle yürürlükten kalkan mülga Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 2. maddesinde taşıma mesafesine bakılmaksızın il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları ile belediye sınırları ile mücavir alan içindeki şehiriçi yolcu taşımalarının bu yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Bu yönetmeliğin yerine çıkarılıp 11.06.2009 tarih ve …sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 08.01.2018 tarihine kadar yürürlükte kalan yönetmeliğin kapsama ilişkin 2. maddesinde ise 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerinin saklı olduğuna değinilmiştir. 5393 sayılı Kanun’un 14. maddesinde ulaşım ve şehir içi trafik hizmetleri belediyelerin görev alanı dahilinde sayılmış aynı Kanun’un 15. maddesinde kanunların belediyeye verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, yasaklar koymak ve uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek ve kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek belediyelerin yetkileri arasında gösterilmiştir. 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yolcu ve yük terminalleri yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettirmek veya ruhsat vermek Büyükşehir Belediyesinin görev alanı dahilinde gösterilmiş, aynı Kanun’un 9. maddesinde “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca, gündemdeki konularla ilgili üye olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır. Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır. Ulaşım koordinasyon merkezi kararları, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer. Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya kapsamından … Garajı’nın işletme (intifa) hakkının, 24.11.1994 tarihli 143 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile dava dışı … Belediyesi’ne devredildiği, … Belediye Encümeni tarafından verilen 27.07.2004 tarih, 193 sayılı karar uyarınca davacı … ve dava dışı …’a bir yıllığına devredildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan 5216 sayılı Kanun’un 10. maddesinde “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri; görevli oldukları konularda bu Kanunla birlikte Belediye Kanunu ve diğer mevzuat hükümleri ile ilgisine göre belediyelere tanınan yetki, imtiyaz ve muafiyetlere sahiptir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve 5393 sayılı Kanunun 15. maddesi hükmü bir arada değerlendirildiğinde; gerek Büyükşehir Belediyesinin gerekse alt kademe ilçe belediyesinin trafik hizmetlerinin düzenlenmesine yönelik kanunen kendilerine tanınan yetki çerçevesinde, bizzat işletilen veya başkalarına işlettirilen semt garajlarına ve uygulanacak ücret tarifelerine yönelik bağlayıcı nitelikte yönetmelik çıkarmaya yetkili oldukları sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla, ilgililer için bağlayıcıdır. 02.09.1993 tarih, 504 sayılı KHK ile Erzurum Belediyesi Büyükşehir Belediyesi statüsüne getirilmiştir. Somut olayda semt garajının Büyükşehir Belediyesinin faaliyet alanında bulunması, Karayolu Taşıma Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklerde uyuşmazlığa ilişkin düzenlemelere yer vermemesi nedeniyle uyuşmazlığın 5216 sayılı Kanun, 5393 sayılı Kanun ve bu kanunlar çerçevesinde ilgili belediyeler tarafından çıkartılan yönetmelikler ile Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararları doğrultusunda çözülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Somut olayda; dava konusu edilen alacak Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararına dayandırılmaktadır. Zira davacı vekilince Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan karar uyarınca davalılar tarafından işletilen otobüslerin semt garajına giriş-çıkış yapma zorunluluğu bulunduğu iddia edilmiştir. Bu durumda Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından davalılara ait otobüslerin davacının işlettiği semt garajına giriş-çıkış yapması zornluluğunu içerir bir karar almış ise, davacı ile davalılar arasında farazi sözleşme ilişkisi niteliğinde bir hukuki ilişki doğacağından, bu hukuki ilişkiye aykırı davranılması halinde davacı tarafından alacak talebinde bulunulabilecektir. Bahsi geçen hukuki ilişki garaj hizmeti verilmesi nedeniyle hizmet sözleşmesi vasfında olup 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağından davanın zamanaşımı süresi dahilinde açıldığı görülmüştür.
İstinaf incelemesine konu bir diğer husus, dava şartı niteliği taşıyan taraf ehliyetidir. Yukarıda açıklandığı üzere, dava ve ıslaha konu edilen dönemleri kapsar biçimde …Garajının işletme hakkının, davacı ve dava dışı … tarafından kullanılması halinde, davacının tek başına aktif husumet ehliyetinin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda davacı ile dava dışı … arasındaki ilişki adi ortaklık olup adi ortaklıkta, aksi kararlaştırılmadıkça her ortağın temsil yetkisine sahip olacağı dikkate alındığında, açılan dava uyarınca davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine yönelik kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, aynı nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK ‘nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu “…” plaka sayılı aracın dosya kapsamında bulunan trafik tescil kaydının incelenmesinde davalıya ait olmadığı anlaşıldığından, davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve dairemizce 6100 Sayılı HMK ‘nun 353/1-b-2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca KABULÜ İLE, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE;
b-Harçlar Kanunu uyarınca 224,83-TL peşin harçtan, 44,40-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 180,43-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/1 maddeleri gereğince belirlenen 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının davacıya iadesine,
IV-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30-TL istinaf başvuru harcı, 96,60- TL posta masrafı olmak üzere toplam 217,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.