Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2467 E. 2022/757 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2467
KARAR NO : 2022/757
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/213 Esas, 2019/332 Karar
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç müvekkili …’e kusurlu davranması neticesinde çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle davacının kulağında duyma bozukluğu yaşandığını, yargılama yapılarak müvekkili için 50.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta miktarı ile sınırlı kalmak şartı ile) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta vekili, söz konusu kazaya ilişkin olarak davacı tarafın müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davacının sola dönüş kuralını ihlal ettiğine ilişkin durumun 28/08/2013 tarihli tutanakta mevcut olduğunu, davacının kaza esnasında bisikletli olduğunu, bisikletli sürücülerin dönüş yapacakları sırada kolları ile işaret vererek diğer sürücüleri uyarmak zorunda olduğunu, davacının bu kurallara uymadığını, açılan davanın haksız olduğunu savunarak reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm dosya kapsamından; Davacı … tarafından 28/08/2013 tarihinde Erzurum ……… Hastanesi önünde kusurlu olarak çarpması neticesinde kazaya karışan aracın işleten-sürücüsü … ve söz konusu aracın ……. sigortalısı … Sigorta A.Ş. ‘ye yönelik tazminat istemi ile dava açmış ise de; Ankara ATK Grup Başkanlığının 27/04/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı sürücü …’in % 100 kusurlu, davalı tarafın kusursuz olması nedeniyle açtığı tazminat istemli davada, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” gerekçesiyle ” Davacı tarafın davasının Reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde; meydana gelen kazada sol kulağında kalıcı şekil bozukluğunun oluştuğunu, Adli Tıp raporu için İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan randevu aldırılmasına rağmen maddi imkansızlık nedeniyle rapor almaya gidemediğini, kazada tutulan tutanağın davalı … lehine düzenlendiğini, usulsüzlük yapıldığını, itirazının değerlendirilmesi talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkidir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacı vekilinin dava dilekçesinde davalılardan …’nın sevk ve idaresindeki araç ile davacıya çarpması nedeniyle davacının kulağının koptuğunu ve protez kulak takıldığını bu nedenle davalı …’dan 50.000,00 TL manevi tazminat, davalılardan 1.000,00 TL maddi tazminatın alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalıların davanın reddini isteği, mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki 12/04/2017 tarihli ATK raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacının %100 kusurlu bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Diğer taraftan ilk derece mahkemesince davalı … Sigorta lehine manevi tazminatın reddi nedeniyle de vekalet ücretine karar verildiği görülmektedir. Ancak davacı tarafından davalı … Sigorta aleyhine açılmış bir manevi tazminat davası bulunmamaktadır. Dava dilekçenin sonuç kısmında manevi tazminatın davalı …’dan talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı … Sigorta lehine vekalet ücreti takdir edilmesi talep aşımı niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
Ayrıcı HMK’nın “Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili” başlıklı 339. Maddesindeki; “(1) Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması hâlinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler hâlinde ödenmesine karar verilebilir.
(2) (Ek : 11/4/2013-6459/ 24 md.) Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaşılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.” düzenlemesine göre üniversite öğrencisi olduğu anlaşılan davacıdan adli yardım kapsamında yapılan ödemelerin tahsili dosya kapsamına yansıyan bilgilere göre davacının açıkça mağduriyetine neden olacağı anlaşıldığından adli yardım kapsamında Devletçe ödenen yargılama giderlerini ödemekten davacının tamamen muaf tutulması uygun görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacının istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile; mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 174,19 TL (PH) ‘den mahsubu ile bakiye 93,49 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından Adli Yardımdan yararlandırılmadan önce yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Adli Yardım nedeniyle Devletçe ödenen yargılama giderlerinin davacıdan tahsili davacının mağduriyetine neden olacağı açıkça anlaşıldığından HMK’nın 339/2 maddesi uyarınca davacının ödemeden tamamen muaf tutulmasına,
4-)Maddi Tazminat yönünden; Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı … Sigorta şirketine verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında adli yardım nedeniyle davacıdan harç alınmadığından bu aşamada iadesi gerekli harç bulunmadığına,
IV-İstinaf aşamasında adli yardım kapsamında yapılan ve alınması gerekli 121,30-TL başvuru harcı, tebliğ ve dosya gidiş dönüş masrafı 73,30-TL istinaf yargılama gideri toplamı 194,60-TL’nin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak hazineye irad kaydına,
V-Kararın kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
VI-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 10/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.