Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2336 E. 2022/359 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2336
KARAR NO : 2022/359
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/423 Esas, 2019/255 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın esnaf olduğunu ve davalı şirketten gıda ürünleri satın aldığını, satın aldığı gıda ürünlerine karşılık 5 adet 3000 TL içerikli toplam 15.000 TL’lik bono verdiğini, 15/07/2016 tarihli 45.000 TL bedelli müşteri çekini ciro yolu ile davalı şirkete teslim ettiğini, ayrıca diğer davacı …’a ait … plaka sayılı araç üzerine teminat kaydı ile davalı şirket lehine rehin verdiğini, 15/07/2016 tarihli 45.000 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması üerine, davalı şirket tarafından Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyasının açıldığını ve bu dosya üzerinden haciz işlemleri yapıldığını keza Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, davacı … ile davalı şirketin borcun tasfiyesi konusunda 23/09/2016 tarihinde yazılı anlaşma yaptıklarını, bu anlaşma karşılığınad 23/09/2016 tarihli sipariş fişi ile 55.000 TL mal iadesi yaptığını, 2500 TL içerikli … adet senet düzenleyerek verdiğini, tarafların her iki icra takip dosyasının kapatılacağı noktasında anlaştıklarını, davalı şirketin anlaşmaya uymadığını, iade aldığı malları kabul etmeyerek başka ürünler ile değişim istediğini, davacı borçlunun bu teklifi de kabul ederek ekli ibraz ettikleri sipariş fişi ile mal değişimini yaptığını, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı şirketin 65.976,00.-TL olan alacağını fazlası ile tahsil ettiğini, daha önce tahsil ettiği 5 adet 3000 TL içerikli toplam 15.000 TL bonoların davalı şirket uhdesinde haksız zenginleşme yarattığını iddia ile davacıların davalı şirkete borçlarının bulunmadığının tespiti ile icra dosyalarındaki hacizlerin kaldırılmasına, haksız zenginleşme yaratan 15.000 TL’nin iadesine ve 5000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ” Tüm dosya kapsamından davacı taraflarca davalı ile aralarındaki gıda alım satım ilşkisi sonucunda Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… ve Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyalarından borçlu olmadıklarının tespitine, davalıya fazladan ödenen 15000,00TL nin iadesine ve davacı …’a 5000TL manevi tazminat ödenmesine yönelik dava açtıkları anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafın ,iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına ait uyap çıktıları, Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyası, 24/02/2016 tarihli … yevmiye numaralı 35.000 TL bedelli noter rehin sözleşmesi, sipariş fişleri, 23/09/2016 tarihli tutanak, banka dekontları, dosyamız arasına celp olunmuş, hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, tanıklar … ve … dinlenmişlerdir.
Hesap bilirkişisi … tarafından mahkememize sunulan 23/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya ibraz edilen belgelerden taraflar arasında mal alım satımından doğan bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı tarafından, davalı şirketten ne kadar mal satın aldığı ve satın aldığı bu malların değerinin ne olduğunu gsöteren kesin bilgi ve belgelerin dosyada bulunmadığını, davacı tarafından ibraz edilen belgelerin düzenleme tarihlerine bakıp dava dilekçesindeki iddialarını tarihsel süreç içerisinde yorumlandığında; davacının cari hesap karşılığında davalı şriketten mal satın almak istediği, davacının bu amaçla kayden diğer davalı annesi adına kayıtlı … plaka sayılı araç üzerinde, davalı şirket lehine 35.000 TL bedelli rehin verdiğini, davacının satın aldığı ve değeri bilinmeyen mallar karşılığında 15/07/2016 tarihli 45.000 TL bedelli müşteri çekini ciro yolu ile davalı şirkete teslim ettiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı şirket tarafından Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esaas sayılı takip dosyası ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyasının açıldığını, davacının 23/09/2016 tarihinde davalı şirket yetkilileri ile anlaşıp tutanak düzenlediğini, bu tutanak içeriğine göre her iki icra dosyasından doğan alacak miktarının toplam 55.000 TL olarak kabul edildiği ve ayrıca 7500,00.-TL avukatlık ücreti olmak üzere 62.000 TL’ye anlaşıldığını, bu anlaşma uyarınca 23/03/2016 tarihli sipariş fişinde yer alan toplam 65.976,00.-TL’lik mal iadesini gerçekleştirdiğini, yine bilinmeyen bir tarihte düzenlenen sipariş fişi içeriğine göre davacının listede isimleri belirtilen kalemler karşılığında 9.074,00.-TL mal iadesi aldığı ve bunun karşılığında krem şanti, puding ve kakao’dan oluşan aynı miktara denk gelen miktarca mal verdiğini, davacının daha sonra 30/04/2017 vade tarihli, 3.000 TL, 30/05/2017 tarihli 3.000,00.-TL, 30/06/2017 vade tarihli 3.000,00.-TL, 30/07/2017 vade tarihli 3.000,00.-TL, 30/08/2017 vade tarihli 3.000,00.-TL içerikli senet karşılığı toplam 15.000 TL ödeme yaptığını, davacının 23/09/2016 tarihinde davalı şirket yetkilileri ile anlaşıp tutanak düzenlediktensonra neden 30/04/2017 vade tarihinden başlamak üzere 5 adet toplam 15.000,00.-TL bedelli sıralı senet düzenleyip davalı şirkete verdiği dava dosyasındaki bilgilerden anlaşılmadığını, bu senetlere ilişkin bilginin 23/09/2017 vade tarihli senedin düzenleme tarihi 15/05/2017 tarihi olarak gösterilmiştir. İş bu senetler ve dosyadaki belge ve bilgiler kıyaslandığında bu senetlerin 23/09/2016 tarihinden sonra borçlu şirket ile yapılan harici bir anlaşma ile verildiği sonucunun ortaya çıktığını, 23/09/2016 tarihli tutanakla davalı şirketin imza ve kaşesinin bulunmadığını, ancak dinlenen tanıkların bu tutanak içerisindeki bilgileri ve 23/09/2016 tarihli sipariş fişi içeriğindeki bilgilerin doğru olduğunu, dosyaya ibraz edilen delillerin, değerinin ve ispat gücünün takdiri mahkememize ait olmak üzere 23/09/2016 tarihli tutanağın, 23/09/2016 tarihli sipariş fişi ve tarihsiz sipariş fişi içerisindeki bilgiler ile şahit beanlarının delil olarak kabul edilmesi halinde; davacının, davalı şirkete anlaşılan miktar olan 62.500 TL’nden fazla miktarda 65.976,00.-TL’lik mal iadesinin yaptığı, mal iadesinde davacının bu miktara ihtirazı kaydının bulunmadığını, tarafların daha sonra haricen 9.074,00.-TL mal değiş tokuşu için anlaştığı ve bu anlaşmanın da yerine getirildiğini, 23/09/2016 tarihli sözleşme uyarınca davacının Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyası ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyalarından doğan borcunun sona erdiği sonuçlarına ulaşıldığını, davacının 30/04/2017 vade tarihinden başlamak, 30/08/2015 tarihinde sonlanmak üzere sıralı 5 adet toplam 15.000.-TL bedelli senet düzenleyip davalı şirkete verdiğini, bu senet bedellerini ödediğini ve bu miktarın haksız zenginleşme nedeni ile iadesini talep ettiğini, bu senetlerin 23/09/2016 tarihinden sonraki bir tarihte düzenlendiğini, davacının senet düzenleyip vermesine gerek yokken böyle davranması aralarında başka bir harici sözleşme olduğunu, burada yapılan fiili tespite göre davacının ödediği 15.000,00.-TL’nin iadesini isteyemeyeceğini, ancak irade fesadının bulunup bulunmadığı ya da haksız zenginleşme şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde bulunduğunu, bu nedenlerle 23/09/2016 tarihi tutanağın, 23/09/2016 tarihli sipariş fişi ve tarihsiz sipariş fişi içerisindeki bilgiler ile şahit beyanlarının delil olarak kabul edilmesi halinde davacıların Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyası ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyalarından doğan borçlarının sona erdiğini, davacının sıralı 5 senet nedeniyle ödediği 15.000 TL’nin iadesini talep edip edemeyeceği yönündeki hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğunu, ancak olayları fiili değerlendirmeye göre talep edemeyeceği tespit ve rapor edilmiştir.
Tanık …’ın 17/10/2018 tarihli celsedeki beyanlarında; “Ben……. Toptan Gıda’da çalışıyordum. …’a hazırçorba, Kakao, Puding bu tarz malları verdik. Bunların yaklaşık bedeli 50.000-60.000 TL civarıdır. … söz konusu bu verdiğimiz malları ……. Tic. Ltd. Şti’ne borcuna karşılık vereceğini söylemiş. Bizde malları …’a teslim etmek üzere götürdük. O sırada Davalı şirketin kamyonu vardı. Biz direk malları o kamyona aktardık. Benim patronum ile bu konular konuşuldu. Daha sonra …….Ticaret verdiğimiz bu malları satamayacağını söyleyerek … ile görüşmüşler ve iade etmek istemiş. Ama iade etmedi. Ben bunları kendim duymadım. Ancak konuşulanları size aktarıyorum, söylediklerim bundan ibarettir dedi.” yönünde beyanda bulunmuştur.
Tanık …’ın 05/11/2018 tarihli celsedeki beyanlarında; “ben her iki tarafı ticari ilişkilerimizden dolayı tanırım. Aralarında daha önce mevcut bir ticari ilişkiden kaynaklı …’ın iş yerinde haciz işlemi olmuştu. … bu borcu kapattı. Ancak sonrasında…….’ye tekrar borç çıkarttılar, …… de yaklaşık 66-67 Bin TL’lik mal verdi. Bu mallar gıda malzemesiydi. Bu malları bizim şirketimiz davalı tarafa teslim etti. Çünkü bizde emaneten duruyordu. Faturayı da biz karşı taraftan aldık …’a verdik. Bizde sonrasında …… ile …… Şirketinin merkezine gittik. …….bey iyi niyetinden dolayı bu senetleri verdi. …ın borcuna karşılık karşı tarafla olan borcuna karşılık 5 adet senet vermişti. Bu senetlerin miktarı yaklaşık 15.000 TL civarındaydı. Hatta biz birlikte Doğubeyazıta gidip beraberken bu senetleri verdi. … imalatta senetlerin karşılığını ödediği zaman iade edeceklerini söylediler. Ama senetleri iade etmedikleri gibi karşılığında ekstradan bir daha para istemişler. Ancak ne kadar para istediklerini ben bilmiyorum, söyleyeceklerim bundan ibarettir.”yönünde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller, dinlenen tanık ifadeleri ve bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında mal alım satımından doğan bir ticari ilişkinin mevcut olduğu davacının cari hesap karşılığında davalı şirketten mal satın almak istediği, davacının bu amaçla kayden diğer davalı annesi adına kayıtlı … plaka sayılı araç üzerinde, davalı şirket lehine 35.000 TL bedelli rehin verdiği, davacının satın aldığı ve değeri bilinmeyen mallar karşılığında 15/07/2016 tarihli 45.000 TL bedelli müşteri çekini ciro yolu ile davalı şirkete teslim ettiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı şirket tarafından Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyası ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyasının açıldığı, davacının 23/09/2016 tarihinde davalı şirket yetkilileri ile anlaşıp tutanak düzenlediği, bu tutanak içeriğine göre her iki icra dosyasından doğan alacak miktarının toplam 55.000 TL olarak kabul edildiği ve ayrıca 7500,00.-TL avukatlık ücreti olmak üzere 62.000 TL’ye anlaşıldığı, bu anlaşma uyarınca 23/03/2016 tarihli sipariş fişinde yer alan toplam 65.976,00.-TL’lik mal iadesini gerçekleştirdiği,23/09/2016 tarihli tutanak 23/03/2016 tarihli sipariş fişi ve tarihsiz sipariş fişi içerisindeki bilgiler ile tanık ifadeleri birbirini teyid eder nitelikte olup davacının, davalı şirkete 65.976,00.-TL’lik mal iadesini yaptığı tarafların daha sonra haricen 9.074,00.-TL mal değiş tokuşu için anlaştığı ve bu anlaşmanın da yerine getirildiği dolayısıyla 23/09/2016 tarihli sözleşme uyarınca davacının Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyası ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyalarından doğan borçlarının sona erdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.Davacılar, 30/04/2017 vade tarihinden başlamak, 30/08/2015 tarihinde sonlanmak üzere sıralı 5 adet toplam 15.000.-TL bedelli senet düzenleyip davalı şirkete verdiği, bu senet bedellerini ödediği ve bu miktarın haksız zenginleşme nedeni ile iadesini talep etmişlerse de bu senetlerin taraflar arasındaki asıl ilişkiye ilişkin 23/09/2016 tarihli tutanakdan sonraki bir tarihte düzenlenmiş olması, söz konusu tutanaktan sonra böyle bir senet düzenlenmesinin sebebinin dosya kapsamınmda kanıtlanamaması iadesini gerektirecek delil ileri sürülememesi karşısında,davacıların 15.000 TL’nin iadesine yönelik alacak davalarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … … Manevi tazminat davası değerlendirildiğinde, Türk Borçlar Kanunun 58.maddesi aynı kanunun 114. maddesinin yollaması ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanır. Sözleşme hükümlerine aykırılık hallerinde bu aykırı davranış eğer kişilik haklarını ihlal etmiş ise, Türk Borçlar Kanunu 58.maddesinde öngörülen koşullar sabit olduğu taktirde manevi tazminata hükmedilebilir. Manevi tazminat için davacının kişilik hakları ve vücut bütünlüğünün zarar görmesi gerekir.Dava konusu ticari ilişkide davacının kişilik haklarının ve vücut bütünlüğünün zarar gördüğü ispat edilemediği gibi, ticari hayatın riskleri ve basiretli tacirin sorumlulukları gözönünde bulundurulduğunda manevi tazminat verilmesi şartları oluşmadığından davacının manevi tazminat davası reddedilerek” gerekçesiyle karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan protokole göre icra dosyalarını davacının kapatması gerektiğini, davacı mahkemenin ifadesini yanıltarak bu hususta bilgi vermediğini evrak aslını ibraz etmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı ile arasında bulunan borç ilişkisinin 23/09/2016 tarihli tutanaktır başlıklı belge uyarınca sona ermesi nedeniyle Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. ve Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyalarında borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf dilekçesi ekinde sunulan “Tutanaktır” başlıklı belgenin yargılama aşamasında değerlendirildiği, tutanak içeriğinde “belirtilen dosyaların dosya masrafları borçluya ait olup bedelleri kendilerince icra dairelerine ödendiği takdirde dosyalar kapatılacaktır” denildiği, işbu tutanak ile borcun sonlandırıldığı, icra dosya masraflarının davacı üzerinde bırakıldığı, davalı tarafça tutanağın düzenlendiği 23/09/2016 tarihinden sonra icra dosyalarında işlem yapılmadığı ancak hacizlerin de kaldırılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 5.841,16-TL harçtan başlangıçta alınan 1.460,00-TL harcın mahsubu ile 4.381,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.