Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1909
KARAR NO : 2022/949
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/233 Esas, 2019/213 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında Kurumsal Tip GSM Abonelik sözleşmesi imzalandığnıı, sözleşme uyarınca davalının çok sayıda GSM telefon hattı, bu telefon hatlarına bağlı cihaz aldığını ve müvekkili şirket tarafından aktive edilen bu hatların davalı şirket tarafından kullanıldığını, davalının almış olduğu hatları ve cihazları kullanmasına rağmen faturalarını ödemediğini, bu faturalara dayanılarak yapılan icra takibine de itiraz ettiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış ve ödeme emrinin 15/05/2017 tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafın 18/05/2017 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan iptaline, takibin devamına, alacak likit, itiraz ise haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen faturalar için müvekkili şirket tarafından iade fatura kesildiğini, her bir iade faturasında hangi nedenlerle iade faturası düzenlendiği itirazi kayıt şeklinde faturaya not edildiğini, esasen davacı tarafın bahsi geçen faturalara ilişkin icra takibi yapabilmesi için müvekkili şirkete yeniden iade faturası kesmesi gerektiğini, zaten ortada böyle bir faturanın bulunmadığını, Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun 20/03/2013 tarihli ve 2013/DK-THD/… sayılı kurul kararı ile; “Aboneler, taahhütlerini sonlandığı ay itibari ile almış oldukları indirimlerin toplam bedelleri, kalan ayların toplam bedelleri seçeneklerinden hangisi abone açısından daha avantajlı ise yalnızca bu tutardan sorumlu tutulabilecektir. İşletmecilerin taahhüt süresi boyunca belirlenen tarifeleri, hizmet şartları v.b. Tüm hususlarda “açık ve somut bir şekilde abone lehine olmayan” hiçbir değişiklik yapamayacaktır. İşletmeciler taahhüdün ne kadarının tamamlandığına ve taahhüdün ne zaman biteceğine ilişkin bilgilendirmeyi faturalarda belirteceklerdir.” Yukarıda da ifade edildiği üzere taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi ve takibe konu edilen faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, bu açıdan müvekkilinden takibe konu edilen faturalarda aynı anda indirim tutarları (indirim iptali) hem de cayma bedeli talep edilip edilmediğinin taraflarınca bilinmediğini, bu anlamda öncelikle bu hususun tespit edilmesi gerektiğini, zira yukarıda bahsi geçen BTK kararı uyarınca her iki alacak kaleminin aynı anda aboneden tahsil edilmesinin mümkün olmadığnı, dava konusu uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğini, davaya konu faturaların BTK kararlarına uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğini ancak bir uzmanın değerlendirmesi ile anlaşılabileceğini, bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” Tüm dosya kapsamından davacı tarafca davalı ile aralarındaki Kurumsal Tip Abonelik GSM Sözleşmesi gereğince davalının çok sayıda aldığı telefon cihaz ve hatlarının kulanılmasına ilişkin faturaların ödenmemesinden kaynaklı Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2017/……E sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı-borçlunun itirazı üzerine duran takibin devamına yönelik itirazın iptali davası açıldığı anlşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi ve toplu aktivasyon formu örneği, takip konusu yapılan fatura detayları ve yapılan ücretlendirme listeleri, takip konusu faturalar, davalı şirket tarafından düzenlenen üç adet iade faturası sureti, dosyamız arasına celp olunmuş, elektrik ve elektronik yüksek mühendisi Bilgi ve İletişim Teknoloji uzmanından rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 08/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı Firma, 25/04/2016 tarihinde imzalamış olduğu ……Telekomünikasyon A.Ş. Tip Abonelik Sözleşmesi ile elektronik haberleşme hizmeti almak üzere davacı işletmecinin abonesi olduğunu, davaclı firma ayrıca, … Büyük İndirim Kampanyası isimli kampanyaya dahil olarak 45 adet hattını bu kampanyadan yararlandırdığını, davalı firma davacı işletmeciden kampanya kapsamında indirim almış, buna ilave olarak davalının dahil olduğu … cihaz kampanyası ve … GB cihaz kampanyası ile … marka ve … … GB marka cep telefonu almak için 24 ay taahhüt vermiş ve bu kapsamda kendisine cihazlar teslim edilmiştir. Anılan sözleşme kampanya ve taahhütnamelerin varlığına ve cihazların kendisine teslim edildiğine ilişkin davalı firmanın herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. Bir süre sonra advalı firma tarafından, Ekim, Kasım ve Aralık 2016 dönemlerine ait faturaların ödenmemesi üzerine icra takibi başşatılmıştır. İcra takibine konu edilen faturaların; … fatura nolu, 07/02/2017 son ödeme tarihli, 15,30.-TL tutarlı, ……… fatura nolu, 07/11/2016 son ödeme tarihli, 31.282,00.-TL tutarlı, ………. fatura nolu, 08/12/2016 son ödeme tarihli, 166.622,80.-TL tutarlı ve ……… fatura nolu 09/01/2017 son ödeme tarihli 5.241,70.-TL tutarlı faturalar olduğu, davalı firma, 07/11/2016, 08/12/2016 ve 09/01/2017 son ödeme tarihli faturalar için 3 adet iade faturası kesmiştir. Anılan iade faturalarının alt bölümünde “Not” başlığı altında iade açıklaması yapılmıştır. Her bir iade faturasında iade nedeni olarak özetle; Cayma bedelinin ilk bildirilen 85.600 TL’den farklı olduğu, yurtdışı kullanım bedellerinin de diğer operatörlerde günlük 12-13 TL farklı fiyatlandırıldığı göz önünde bulundurularak, faturaların kabul edilebilir makul bir fiyatla yeniden düzenlenerek yeniden kendilerine fatura edilmesi” şeklinde açıklama yapılmıştır. Bu açıklamalardan sonra, raporun devamında öncelikle fatura kapsamındaki iletişim hizmetinin verilip verilmediği irdelenecek, ardından yapılan tahakkukların ilgili mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşme ve taahhütnameye uygun olup olmadığı incelenecek ve son olarak borç-alacak konularında hespalama yapılacağını, Faturalara konu hizmetin verilip verilmediği ve faturalara yansıtılan bedellerin yerinde olup olmadığı konusunun incelenmesinde, davaya konu edilen faturalar incelendiğinde, fatura tahakkuklarına dayanak yapılan GSM hatlarının “… ……”, “…..” ve “… ……” tariferleri üzerinden ücretlendirildiğinin görüldüğünü, davacı vekili tarafından davaya konu edilen faturalara ilişkin detaylar ve yapılan ücretlendirme listeleri dava dilekçesinde sunulmuştur. Anılan listedeki her bir kalem, dosyaya sunulmuş olan CD içerisinde yer alan kullanım detayları ve dava dosyasında yer alan belgeler ile teker teker karşılaştırılarak kontrol edilmiştir. İncelemelerde, “…….”, “… ……” ve “… …..” tarifesi üzerinden yapılan ücretlendirmelerde tarifelere ve sözleşmeye aykırı, maddi bri hata yapılmadığı tespit edilmiştir. Bundan ayrı olarak, yinedosya kapsamında fatura tahakkukuna esas alınan hattın her bir fatura dönemi içerisinde aktif olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketin aksi yönde bir iddiası olmadığı ve ayrıca dosyadaki aksi yönde bir bilgi ve belge bulunmadığı da dikkate alındığında; davaya konu edilen faturalar kapsamındaki hizmetin davacı GSM işletmecisi tarafından verilmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı tarafından faturalara yapılan itirazlardan birisi de, yurtdışı internet kullanım ücretlerinin diğer operatörlere göre daha fazla olmasıdır. Davalı taraf bu konuda somut bir bilgi ve belge sunmamış olmakla birlikte esasında belirtilen iddianın doğru olup olmaması, eş söyleyişle, yurt dışı internet ücretlerinin başka bir operatörde daha ucuz olup olmaması, davalıya yapılan tahakkukun değiştirilmesini veya güncellenmesini gerektirmeyecektr. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalı firmanın, imzalamış olduğu sözleşme ile dahil olduğu tarife üzerinden ücretlendirileceğini bilmesi gerekmektedir. Buna göre, yapılan ücretlendirmede taraflar arasındaki sözleşmeye ve davalıya ait GSM hatlarının dahil olduğu tarifelere aykırı bir durum olmadığı da göz önüne alındığında, davalının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Son olarak, davalı firma, … cihaz kampanyası ve … GB Cihaz kampanyası ile … marka ve … … Gb marka cep telefonu almak için yine 2 ay taahhüt vermiş ve bu kapsamda kendisine cihazlar teslim edilmiştir. Buna karşılık, davalının Ekim 2016 döneminden itibaren faturalarını ödememiş olması nedeniyle davalının aboneliği iptal edilmiş ve 09/01/2017 son ödeme tarihli fatura düzenlenmştir. Başka bir anlatımla, davalının taahhüt süresinden önce aboneliği sonlanmıştır. Sözleşme, kampanya ve taahhütnamelerin varlığına ve cihazların kendisine teslim edildiğine ilişkin davalı firmanın herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. Bu durumda, cihazların davalı abonenin kullanımında olduğuda dikkate alındığında -BTK’nun 27/07/2011 tarihli ve 2011/DK-…../……. sayılı kararı ile 03/01/2013 tarihli ve 2013/DK-THD/…… sayılı kararı uyarınca davalı abonenin cihazı bedeli ile ilgili olarak 24 aylık kampanyanın yararlandığı süre boyunca ödenen taksitler dışında kalan taksitlerden sorumlu olması gerektiği düşünülmektedir. 09/01/2017 son ödeme tarihli faturada bu taksitlerin tahakkuk ettirildiği görülmekle birlikte, düzenlenen faturada herhangi bir hata olmadığı tespit edilmiştir. Son olarak … nolu 07/02/2017 son ödeme tarihli 15,30.-TL tutarındaki faturanın herhangi bir hizmet karşılığı düzenlenmediği, anılan faturada …………. nolu hatta kalan yeni tesis vergileri karşılığı 15,30.-TL yansıtıldığı görülmüştür. Netice itibariyle, davacının icra takibine konu ettiği faturaların içeriklerinin ve tutarlarının taraflar arasındaki sözleşme, taahhütname ve ilgili mevzuata uygun olduğu, davalının itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varıldığını, yukarıda açıklandığı üzere; davalı tüketicinin, faturalardaki borcunu ödememesi üzerine davacı işletmeci tarafından sözleşmenin feshedildiği ve 09/01/2017 son ödeme tarihli fatura gönderilerek taahhütname kapsamında sağlanan avantajları bedelleri ile yine taahhütname kapsamında verilen cihaz bedelinin kalan taksitlerinin talep edildiği, davaya konu edilen faturalar kapsamındaki hizmetin davacı GSM işletmecisi tarafından verilmiş olduğu, faturalarda sözleşmeye ve taahhütnameye aykırı bir kalem olmadığı, yapılan tahakkukun taraflar arasındaki sözleşmeye ve ilgili mevzuata uygun olduğu, davalının faturalara yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı yönünde tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya kapsamından Davalı Firmanın 25/04/2016 tarihinde imzalamış olduğu … Telekomünikasyon A.Ş. Tip Abonelik Sözleşmesi ile elektronik haberleşme hizmeti almak üzere davacı işletmecinin abonesi olduğu, davalı firmanın ayrıca, … Büyük İndirim Kampanyası isimli kampanyaya dahil olarak 45 adet hattını bu kampanyadan yararlandığını, davalı firma davacı işletmeciden kampanya kapsamında indirim almış, buna ilave olarak davalının dahil olduğu … cihaz kampanyası ve … GB cihaz kampanyası ile … marka ve … … GB marka cep telefonu almak için 24 ay taahhüt vermiş ve bu kapsamda kendisine cihazların teslim edildiği anlaşılmıştır. Davalının sözleşme kampanya ve taahhütnamelerin varlığına ve cihazların kendisine teslim edildiğine ilişkin herhangi bir itirazı yoktur.Ekim, Kasım ve Aralık 2016 dönemlerine ait faturaların ödenmemesi üzerine icra takibi başlatılmıştır.
Toplanan deliller ve usul ve yasaya uygun bilrkişi raporu karşısında GSM hat ve cihazlarına ilişkin kesilen faturaların sözleşme kapsamına uygun olduğu davalı tarafca ödenmediği ve bilirkişi tarafından ayrıntılı döküm ile inceleme yapıldığı ” gerekçesi ile “davanın kabulü ile; Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına; Asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı arasında yapılan abonelik sözleşmesinden ve sözleşmenin eki olan taahhütnameden müvekkile herhangi bir nüsha verilmediğini, bu anlamda sözleşme içeriğine ve eklerine ilişkin itirazda bulunma imkanının hukuken olmadığını, mahkeme eksik inceleme ile hüküm kurduğunu, içerik itibari ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna istinaden karar verildiğini, bilirkişi raporuna süresi içerisinde ayrıntılı olarak itirazda bulunulduğunu, mahkeme bu yöndeki itirazların kabul görmediğini, mahkeme kararının icra inkar tazminatı yönünden açıkça hukuka aykırı olduğunu, elinde abonelik sözleşmesi ve detaylı fatura bulunmayan müvekkil şirket tarafından alacağın tam olarak tespit edilmesinin olanaklı olmadığı nedenleri ile kararın kaldırılarak davanın reddi, aksi takdirde dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iadesi, istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar kararın icrasının tehiri, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ücretinin davayı yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine kampanya kapsamında alınan cihazlar ile ödenmeyen fatura bedellerine ilişkin olarak Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığı, takibe itiraz üzerine davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü yönünde karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından kararın kaldırılması amacıyla istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan cihaz alım ve kampanya dahilinde telefon hattı kullanımı sözleşmesine ilişkin olarak ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, yapılan takibe yapılan itiraz üzerine ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu, gerekçeli ve ayrıntılı değerlendirmeler içerdiği, bu anlamda ” cihazların davalı aboneni kullanımında olduğu/kaldığı da dikkate alındığında BTK ‘nun 27/07/2011 tarih ve 2011/DK-…./… sayılı kararı ile 03/01/2013 tarihli ve 2013/DK-THD/……. sayılı kararı uyarınca davalı abonenin cihaz bedeli ile ilgili olarak 24 aylık kampanyadan yararlandığı süre boyuncu ödenen taksitler dışında kalan taksitlerden ( 09/01/2017 son ödeme tarihli fatura tarihinden itibaren kalan dönemlerde ödemesi gereken cihaz taksitlerinden) sorumlu olması gerektiği, 09/01/2017 son ödeme tarihli faturada bu taksitlerdin tahakkuk ettirildiği görülmekle birlikte düzenlenen faturada her hangi bir hata olmadığı da tespit edildiğinden, … nolu 07/02/2017 son ödeme tarihli 15.30,00-TL tutarındaki faturanın herhangi bir hizmet karşılığı düzenlenmediği, anılan faturada 0534 508 19 68 nolu hatta kalan yeni tesis vergileri karşılığı 15.30,00-TL yansıtıldığı, davacının icra takibine konu ettiği faturaların içeriklerinin ve tutarlarının taraflar arsındaki sözleşme taahhütname ve ilgili mevzuata uygun olduğu” değerlendirilmeleri de dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı vekilinin istinaf başvurusunda belirtmiş olduğu sebeplerinde aynı gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 15.207,75-TL harçtan başlangıçta alınan 3.802,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.405,75-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
6-Kararın kesinleştirme ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 01/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.