Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1808 E. 2022/580 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1808
KARAR NO : 2022/580
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/05/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/632 Esas, 2018/188 Karar
DAVA : Kayıt Kabul|Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
Taraflar arasında görülen iflas masasına kaydın yapılması davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilleri hakkında iflas kararı verilen S.S. … Yapı Kooperatifine toplam 100.000,00 TL ödeyerek, iflasına karar verilen koopeartifçe yapılan ….. Pafta, …… Ada, …….. parsel üzerinde ki ………. bloktan oluşan kooperatif binalarından …… Blok, …… Kat, …….. numaralı daireyi ( Doğu-Güney cephesi ) anahtar teslimi olarak satın aldıklarını, ancak davalı iflas idaresince Erzurum …. İcra iflas Dairesi Müdürlüğünün 2009/……. iflas dosyasına sunulan ek sıra cetvelinde müvekkilinin iflas masasına alacak kaydı talebi, müflisin iflas tarihinden sonra tasarrufi işlemler yapmasının mümkün olmadığından bahisle reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkillerinin alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
İflas masası temsilcisi Av…. mahkememize sunmuş olduğu dilekçelerde ve duruşmalardaki beyanlarında özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ” Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça Erzurum 3. AHM ‘nin 2013/148 E. 2015/108 Karar sayılı dosyasında; davalı kooperatife inşaat yapılmakta iken ……Blok, ……… Kat, ……. numaralı doğu – güney cepheli daireyi 100.000,00 TL bedel ile üyeliğin peşin bedel ile olmak üzere satın aldığından bahisle davalılar S.S. … Yapı Kooperatifine ve Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2009/……. İflas Masasını davalı göstermek suretiyle dava açıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/4129E – 2016/630 K sayılı dosyasında ” Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 02/06/2009 tarihinde iflas kararı verildiği davalı tarafın İİK’nın 191. maddesine aykırı olarak iflasın açılmasından sonra yaptığı mal varlığının tasarrufuna yönelik işlemlerin hükümsüz olduğu, hükümsüzlüğü ortadan kaldıran herhangi bir durumun iflasın kaldırılması veya icazet gibi bir durumunda oluşmadığı, dava edilen dairenin mülkiyetinin de tescili ve tespiti talebin de bulunulmasının mümkün olmadığı ” gerekçesine istinaden verilmiş olan kararın da onanmasına karar verildiği, bu kez davacı tarafça davalı iflas idaresi hasım gösterilmek suretiyle geçersiz olan satış işlemi nedeni ile müvekkili tarafından verilen 100.000,00 TL ‘nin iflas masasına kayıt kabul istemi ile dava açmış olduğu, Erzurum 3. AHM ‘nin 2013/148 E- 2015/108 Karar sayılı dosyasında; alınan bilirkişi raporları gereğince özellikle 27/01/2015 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davacı tarafça 100.000,00 TL’nin kooperatife kısmının ödendiğinin sabit olduğu anlaşıldığından davacı tarafın davasının kabulüne 100.000,00 TL ‘nin davacı alacağı olarak davalı iflas idaresi masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş” şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde özetle; derdestlik itirazında bulunduklarını, iflas açılmasından sonra ki bir tarihte ödeme yapıldığını, İİK. 191, iflas açıldıktan sonra sözleşme yapılarak icrasının istenemeyeceğini, ifalasın açılmasından sonra yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, iflas masasına kayıt ve kabul talebine ilişkindir.
İflas masasına kaydedilecek alacağın iflas tarihinden önce doğmuş olması gerekir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müraacat Yolları, …….., yayımlanmamış doçentlik tezi, s. 37)
İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açılktıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlarlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (m.166;219), defter tutma (m.161;208) giderleri (bkz: m.160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (m.223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir. Masa alacakları, iflas alacaklarından daha önce ödenir (m.248). Oysa ki, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir (belki yalnız m.206’nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir.) İflas alacakları (özellikle m. 206’nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar), İflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013) İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 12.07.2012 tarihli ve 2576 E, 4886 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
Somut olayda, S.S. ….. -……… Konut Yapı Kooperatifinin 02.06.2009 günü, saat 10:03 itibariyle iflasına karar verildiği, davacı tarafça iflas masasına kayıt ve kabulü talep edilen 23.09.2010 tarihli ortaklık senedi ve gelir makbuzuna dayalı alacağının ise iflastan sonra doğduğu, borçlandırıcı işlemi iflas idaresinin yapmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda bahsi geçen dava konusu 100.000,00 TL bedelli alacak miktarı, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğduğu, ayrıcı borçlandırıcı işlemi iflas idaresinin da yapmadığı anlaşılmakla iflas masasına kayıt ve kabulü istenemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı iflas idaresi memurlarının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesine göre inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilebileceğinden hükmün kaldırılmasına ve yerine yeni hüküm oluşturulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun; 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2018 tarih ve 2016/632 Esas, 2018/188 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki hükmün oluşturulmasına,
2-“a-Davanın REDDİNE,
b-Yargı harçları tarifesine göre alınması gereken 45,40-TL ilam harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 16,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c-Davacılar tarafından yapılan yapılan 58,40-TL ( BH+PH), 71,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 129,40-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
e-Taraflarca yatırılan ve arta kalan gider avansının, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine”ŞEKLİNDE HÜKÜM TESİSİNE,
3-Davalıdan alınan istinaf karar peşin harcının davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30-TL başvuru harcı, 4,50-TL tebligat gideri ve 39,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 164,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 04/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.