Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1700
KARAR NO : 2021/1492
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/232 Esas, 2019/28 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında yapılan açık yargılaması sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili sunmuş olduğu 08/05/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı Erzurum ilinde inşaat mühendisliği ve taahhüt işleri ile davalı şirket iset taahhüt işleri ile iştigal ettiğini, mülkiyeti davacı müvekkile ait olan 4 adet iş makinasının davalı tarafa satıldığını ve karşılığında faturalar tanzim edildiğini, makinelerin halen davalı mülkiyetinde ve yedinde bulunup davalı tarafından aktif olarak çalıştırıldığını, satışa konu araç bedelleri için davacı tarafından fatura tanzim edildiğini ve bu faturaların tarafların ticari defterlerine derc edildiğini, aradan geçen zamana rağmen davalı tarafın fatura bedellerin müvekkil davacıya ödenmediğini, Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine ilamsız icra takibine giriştiğini, davalı borçlunun yasal süresi içinde, borca ve faize itirazı sonucu davalı borçlunun yasal süresi içerisinde, borca ve faize itirazı sonucu İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, borca yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle borçlu davalının itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili sunmuş olduğu 21/06/2017 tarihli cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece verilen karar “Tüm dosya kapsamından; Davacı vekilince davalıya 4 adet iş makinesinin satılarak 1 adet Hitachi marka 2013 eksvatör için 496.000,00-TL bedelli fatura 1 adet Hitachi marka 2013 model eksvatör için 03/02/2016 tarihli 604.000,00-TL bedelli fatura, 1 adet JCB marka 2012 model eksvatör için 03/02/2016 tarihli fatura için 225.000,00-TL bedelli fatura, 1 adet Komatsu marka 2013 model greyder için 16/02/2016 tarihli 135.000,00-TL bedelli faturanın düzenlendiğini, faturaların bedelleri ödenmediğinden dolayı Erzurum …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında başlattıkları takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğu, bu nedenle itirazın iptali ve % 20 ‘ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde … ‘nın dava dışı …. Şirketinin eski ortağı olup dava dışı şirketin sahibi ….’nın kardeşi olduğunu, davacının kardeşi ile muvazaalı hareket ettiğini, satın alınan malların bedelinin müvekkili tarafından … ‘ya ödendiğini, müvekkili ile …. iş ortaklığının dava dışı …. Şirketi ile 07/07/2015 tarihinde Yusufeli ilçesi yeniden yerleşim yeri alt yapı işlerine ilişkin alt yüklenici sözleşmesi akdedildiğini, alt yüklenici dava dışı …… şirketinin sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını ve işlerini tamamlayamadığını, dava dışı …. şirketinin cezai şart ve faiz bedelleri hariç 7.607.943,97-TL borcu olduğunu, bu borca karşılık …. – ….dava dışı şirketin tüm makine ve teçhizatlarına el konulduğunu belirtilerek davanın reddini talep etmiştir. Erzurum … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında … tarafından … – … İnşaat A.Ş. aleyhine sözü edilen 4 adet fatura ve işlemiş faizler nedeniyle icra takibi yapıldığı, icra takibine süresinde yapılan itiraz üzerine borcun tamamı ve fer’ilerine yönelik itirazda bulunulduğu, Yusufeli Noterliği’nin 03/02/2016 tarih ve 16/02/2016 tarihli 4 adet iş makinesi satış sözleşmesine göre toplam 1.460.000,00-TL bedelle satılıp satış sözleşmesinde satış bedellerinin nakit ödenmiş olduğu hüküm altına alınmıştır. Davacı …’nın 02/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinde faturaların mevcut olduğu ancak dava konusu araç satışlarına ilişkin herhangi bir ödeme kaydının mevcut olmadığı, yine söz konusu ticari defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin takip konusu 4 adet fatura ile sınırlı olduğu ödeme kaydına rastlanmadığı, takip tarihi itibariyle davalı hesabında 1.460.000,00-TL davacı alacak bakiyesi kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı şirkete ait ticari defterlerde zamanında ve usulüne uygun ticari defterlerin kayıtlarının tutulduğu, davalı defterlerinde ise dava konusu edilen 4 adet iş makinesi satışına dair faturadan kaynaklı olarak davalı şirket ortağı ……. ‘na borçlandırıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirket kayıtlarına göre bu iş makineleri satış bedelinin davalı şirket ortağı …… tarafından karşılandığı, şirket kayıtlarına giren araçlardan dolayı ortağa borçlanıldığı, TTK’nun 222/3.bendinde ” 2.fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir… ” hükmü göz önünde bulundurularak, davacı kayıtlarında 1.460.000,00-TL alacak kaydı bulunduğu, davalı defterlerinde ise davalı şirket ortağı ……’na borçlandığının kayıt altına alındığı, taraflar arasında iş makinelerinin satışı ile ilgili ödemenin yapıldığına ilişkin Noter sözleşmesinde açıkça ödendiği belirtildiğinden” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İstinaf eden davacı vekili dilekçesinde; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarında hatalı bir tespit yapıldığını, davada ispat külfetinin yer değiştirdiğini, davalılarda olduğunu, bedelin ödendiğini davalı ispatlayamadığını, noter sözleşmeleri matbu ifadeler içerdiğini, davaya konu faturalar açık faturalar olduğunu, bedelin ödenmemiş olduğuna karine teşkil ettiğini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, karar da çelişki olduğunu, tashih ek kararın doğru olmadığını ifade edip istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Erzurum …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 355. Maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/232 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada 18/01/2019 tarihli 7. Celsede “davanın reddine, davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacı taraftan alınıp davalı tarafa ödenmesine” şeklinde kısa karar verildiği, 2017/232 Esas ve 2019/28 Karar sayılı gerekçeli kararı ile “davacı tarafın davasının reddine” şeklinde yazıldığı, davalının talebi üzerine 24/04/2019 tarihli tashih şerhi ile “gerekçeli kararın hüküm fıkrasının “”davanın reddine, davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacı taraftan alınıp davalı tarafa ödenmesine” şeklinde tashihine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmalı ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmamalıdır. Mahkeme bir kez karar vermekle davadan elini çektiğinden basit hesap hataları ile yazım yanlışları dışında verdiği hükümde değişiklik yapamaz. Bu anlamda Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince 2017/232 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada, 18/01/2019 tarihli celsede verilen kısa kararda yer alan kötüniyet tazminatına ilişkin hükmün, gerekçeli kararda yer almaması kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili bulunduğu, bu hususun 24/04/2019 tarihli tashih şerhi ile hüküm fıkrası değiştirilecek şekilde tashih kararı verilmesi ise sonuçlandırılan el çekilen davada hükmün değiştirilmesi niteliğindedir ki, söz konusu ilk derece mahkemesi kararın HMK’nunu 355. Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık sebebiyle davalının istinaf sebepleri incelenmeksizin aynı kanunun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 22/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.