Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1662
KARAR NO : 2021/1460
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/435 Esas, 2019/227 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin miras bırakanı …’ın 18/08/2015 günü … plaka sayılı aracı ile geçirmiş olduğu trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkili …’ın ise ağır yaralandığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/06/2011 tarih 2011/17-142 Esas, 2011/411 Karar sayılı ilamında ve yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/02/2012 tarih 2011/17-787 Esas, 2012/92 Karar sayılı kararında kazada araç şoförünün ağır kusurlu halinde varlığı veya mücbir sebep bulunmaması halinde yansıma kusur yapılarak mirasçılarına destekten yoksun kalma tazminatı ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin miras bırakanı tarafından kullanılan aracın kazada … tarafından araç normal hızda kullanılırken aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu araç yolun dışına doğru çıkmış ve bu şekilde kazanın meydana geldiğini, kazada …’ın herhangi bir kastının olmadığını, kazanın taksirle gerçekleşmiş olması ve kazada mücbir bir sebepte bulunmamasına göre davalı tarafından destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesine göre bu şekilde oluşan zararlardan araç sürücüsü, araç işleteni ve ilgili sigorta şirketinin müteselsil sorumlu olacağının belirtildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin kaza nedeniyle vefat eden miras bırakanları …’ın desteğinden yoksun kalması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 1.000 TL ve iş göremezlik nedeniyle 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06/06/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik ödeneğini 2.001,08 TL, destekten yoksun kalma tazminatını 201.366,21 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, müteveffanın davaya konu aracın sürücüsü olduğundan müteveffanın mirasçılarının taleplerinin genel şartlar gereği teminat dışı olduğunu, kusurlu sürücü yakınlarının üçüncü kişi olarak kabul edilmemesi gerektiğini, hiçbir hukuk kuralının kişinin kendi kusuru ile sebep olduğu zarardan faydalanması durumunu düzenlemediğini, bir zararın doğmasına ya da artmasına neden olan kişinin sonuçlarına katlanmasının gerektiğini, tarafların kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, bu yüzden dolayı Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılması gerektiğini, davayı kabul etmek anlamına gelmemek üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, “Toplanan tüm deliller karşısında, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı; dolayısıyla araç şoförünün kusurunun, araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceği kazada davacının aynı zamanda yaralanması nedeniyle geçici iş göremezlik durumunun oluştuğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı … şirketinin zarardan sorumlu olduğu ve davacının davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı ve cismani zarar talep edebileceği sonucu ile davanın kabulüne, 2.001,08 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, 201.366,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Davanın KABULÜ İLE; 2.001,08 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, 201.366,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile vefat eden sürücünün zararından işletenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, sigortalının sorumluluğunu teminat altına alan ve sorumluluğu sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olan müvekkili sigorta şirketin de davacının tazminat taleplerinden sorumlu tutulamayacağını, poliçe kapsamına girmeyen bir hususta müvekkili aleyhine verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının gelir getiren bir işte çalışmadığının ispat edilmediğini belirterek istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacının sürücü olan eşi … ile aynı araçta seyahat etmekte iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda sürücü olan davacının eşinin vefat ettiğini, ve davanın da yaralandığını belirterek destekten yoksun kalma tazminatı ile geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde sürücü müteveffanın mirasçılarının taleplerinin ZMMS Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunu ve kusurlu sürücünün yakınlarının 3. Kişi konumunda bulunmadıklarını bu nedenle sigorta şirketinden tazminat talep edemeyeceklerini savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun içtihat değişikliğine giderek kendi kusuru ile trafik kazası yaparak vefat eden sürücünün yakınlarının aracın ZMMS sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini ileri sürmekte ise de bu itiraz yerinde değildir.
Şöyle ki, tam kusurlu araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin ve sürücünün desteğinden yoksun kalan mirasçısını etkilemeyeceği Yargıtay yerleşik içtihatı haline gelmiş iken (YHGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas – 411 kararı; YHGK’nın 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 kararı; YHGK., 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar) Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile, 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.
Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.( Y. 4. HD. 29/06/2021 tarihli ve 2021/14782 E.- 2021/3887 K. Sayılı ilamı)
Yeni Genel Şartların “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesi (d) bendinde; “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat kapsamı dışında bırakılmış olup bu nedenle kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında değildir. Bu itibarla söz konusu değişiklik Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun içtihat değişikliği değil, yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın yürürlüğe girmesine yönelik mevzuat değişikliğidir. Davalı … tarafından düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 11.11.2014- 11.11.2015 tarihleri olup, davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamı ise 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre değil, 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.
01.06.2015 tarihli yeni ZMSS Genel Şartları’nın yürürlüğünden önceki dönemde düzenlenen trafik sigortası poliçeleri bakımından, HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nın 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK’nın 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, davacıların talebinin ve iddia ettiği zararın ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayandığı; davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan ve doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı ilkeleri gözetilmelidir. Meydana gelen kazada davalının sorumluluğunun belirlenmesi açısından dikkat edilecek husus kaza tarihi olmayıp poliçenin düzenlenme tarihidir. (Y. 4. HD. 16/09/2021 tarihli ve 2021/4075 E. – 2021/4827 K. sayılı ilamı – Y.4. HD 27/09/2021 tarihli ve 2021/5432 E. – 2021/5458 K. Sayılı ilamı )
Bu bağlamda somut olaya konu sigorta poliçesinin düzenlendiği tarih 11/11/2014 tarihi olduğu anlaşıldığından 01/06/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren yeni Genel Şartların somut olaya ugyulanması mümkün olmadığından ve davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamı 01/06/2015 tarihinden önceki Genel Şartlara göre belirleneceğinden davalı vekilinin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. (Y.4. HD 09/06/2021 tarihli ve 2021/14961 E. – 2021/2641 K. sayılı ilamı)
Diğer taraftan geçici iş göremezlik ödeneğinin sigorta poliçesi kapsamında olmasına ve ev hanımı olan davacı lehine asgari ücret düzeyinden geciçi iş göremezlik tazminatı hesaplanmasının doğru olmasına göre davalı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf istekleri de yerinde görülmemiştir. (Y. 4.HD 19/02/2015 tarihli ve 2014/5224 E. – 2015/1788 K. sayılı ilamı)
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece yargılama sırasında alınan aktüer bilirkişi raporunda 2 aylık geçici iş göremezlik tazminatının 2.001,08 TL, destekten yoksun kalma tazminatının 201.366,21 TL olarak bildirildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesince verilen hüküm usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 13.892,01-TL karar harcından peşin alınan 3.474,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.418,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.