Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1382
KARAR NO : 2021/1452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/127 Esas, 2018/376 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının yapmış olduğu ihale sonrası taraflar arasında 03/01/2014 tarihli “İş sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi” imzaladığını, sözleşmenin 03/01/2014 tarihinden 03/01/2015 tarihine kadar geçerli olduğunu, sözleşmede verilen üç aylık hizmet için 30/04/2014 tarih ve ….. numaralı 154.800,00.-TL’lik fatura gönderilmiş, faturaya itiraz edilmediği gibi, davalı tarafından bu fatura bedelinin müvekkilinin ……. Hesabına ödendiğini, davalı sözleşmenin bitim tarihinden 2 ay önce davacı tarafa durumu bildirmediği için sözleşmenin bir yıl daha uzadığını, sözleşmenin uzamış olmasına rağmen davalı tarafın sözleme konusuna ilişkin yeniden ihale yapacağını duyurduğunu, yaptığı ihaleyi müvekkilinin daha önceki bölge sorumlusunun kurduğu şirketin aldığını, kötü niyetli davrandıklarını, davalının müvekkiline göndermiş olduğu 27/04/2015 tarih ve ……sayılı yazısı ile sözleşmenin 03/05/2015 tarihinde sona ereceğini bildirdiğini, davalının sözleşmenin ücretsiz olarak iki ay daha uzatılma talebi olduğunu, davalının iki ay ücretsiz hizmet alma talebinin müvekkili tarafından hiçbir zaman kabul edilmediğini, müvekkilinin, davalı nezdinde 16 ay kesintisiz hizmet verdiğini, davalının 14 aylık ödeme yaptığını, eksik ödenen iki yalık hizmet bedelinin tahsili için yapmış olduğu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazının haksız olduğunu, bu nedenlerle davalının Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, 103.200,00.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın müvekkiline karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği için böyle bir sürecin yaşandığını, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi’nin 20. Maddesine göre müvekkili şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenlerle sona erdirildiğini ve karşı tarafa bildirildiğini, davacı tarafın bu duruma herhangi bir itirazının olmadığını, müvekkili şirketin davacı tarafa 03/01/2014 tarihinden itibaren hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, ancak karşı tarafın İSG üzerine yapması gereken girişleri 2 ay geç yaptığı için kendileri ile 2015 yılı Ocak ve Şubat aylarında ücretsiz sözleşme fehsi akabinde yeni Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ihale sürecinin uzaması ihtimaline binaen yine 2015 yılının Mart ve Nisan ayları için ücretli hizmet alımı konusunda mutabakat sağlandığını, davacı firmaya 2 ayı ücretsiz 16 ay hizmet karşılığında toplamda 722.400,00.-TL ödeme yapıldığını, dolayısıyla firmanın bilgi ya da muvafakati dışında, tek taraflı hiçbir işlem yapılmadığını, bu sebeple davacı yanın 16 aylık hizmeti karşılığı 14 ayık ücret aldığı yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, sözleşme bitiminden sonra davacı firmanın 103.200,00.-TL lik bir fatura düzenlediğini ve müvekkili şirketten bu tutarda ödeme talep ettiğini, yani davacıın aslında hak kazanmadığı bir tutarı talep ettiğini, ayrıca davacı tarafın sözleşmenin feshi sırasında her şeyden haberdar olduğu halde sanki kendilerinin bilgisi dışında işlem yapılmış gibi beyanda bulunmasının da kabul edilebilir bir durum olmadığını, davacı tarafın kendisine sözleşmenin feshedildiği bilgisi verildiğinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin şirketin yeni Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ihalesine çıktığında davacı firmanında ihaleyi katıldığını ve teminat yatırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve % 20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ” Tüm dosya kapsamından davacı tarafca davalı-borçlu aleyhine ….. e sayılı dosyasından başlatılan takibin borçlunun itirazı üzerine durması ile takibin devamına yönelik 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, taraflar arasında imzalanan 03/01/2014 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi, Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası, davalı şirketin 13/06/2016 tarih ve …. sayılı yazısı, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 10/05/2016 tarih ve …sayılı yazısı, faturalar ve ödeme listeleri dosyamız arasına celp olunmuş, mali müşavir ve iş hukukunda uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişiler tarafından sunulan 05/05/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının 2014 yılı Ocak ve Şubat ayına ilişkin hizmet bedelini ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödemiş olduğunu, taraflar arasında 2015 yılının Ocak ve Şubat aylarının ücretsiz olduğu yönündeki mutabakat sağladığına ilişkin dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığını, davacının 16. Dönem hizmet sunduğu, davalının 15 dönem ödeme yaptığını, davalının 03/04/2015-03/05/2015 tarihleri arasındaki Nisan dönemine ilişkin hizmet bedelinin 51.600,00.-TL’nin davacıya ödemesi gerektiğini, tespit ve rapor etmişlerdir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yapmış oldukları itiraz üzerine aynı bilirkişilerden ek rapor alınmış 17/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davalının 2014 yılı Ocak ve Şubat ayına ilişkin hizmet bedelini ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödemiş olduğunu, taraflar arasında 2015 yılının Ocak ve Şubat aylarının ücretsiz olduğu yönündeki mutabakat sağlandığına ilişkin dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığını, davacının 16. Dönem hizmet sunduğunu, ayrıca 9.126,00.-TL’lik tetenoz aşısı uygulaması yaptığını, davalının …. Dönem ve 9.126,00.-TL’lik tetenoz aşısı uygulamasının ödemesini yaptığını, bu kapsamda davacı tarafça vermiş olduğu hizmet karşılığında 825.600,00.-TL’lik ve uygulanan tetenoz aşısı nedeniyle 9.126,00.-TL lik olmak üzere toplam 834.726,00.-TL’lik fatura düzenlenmiş olduğunu, bu faturalara karşılık davalı tarafından 731.526,00.-TL’lik ödeme yapıldığını ve davacının 103.200,00.-TL alacaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı taraf ile davalı arasındaki 03/01/2014 tarihli iş sağlığı ve güvenliği sözleşmesi imzalandığı sözleşme bedelinin yıllık 540.000 TL artı KDV olduğu, sözleşmenin 03/01/2015 tarihine kadar geçerli olduğu, bitim tarihinden en az iki ay önce diğer taraf yazılı olarak bildirmediği takdirde sözleşmenin bir yıl daha uzayacağı, 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin ISG-Katip görevlendirilmesinin yapılmaması nedeniyle, davacının 2015 yılı Ocak ve Şubat ayları hizmetinin ücretsiz, Mart ve Nisan aylarına ilişkin hizmetin ücretli yapılması hususunda anlaşıp anlaşmadıkları, bir başka deyişle davacının ne kadar süre hizmet verdiği ve verdiği hizmetin karşılığının ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Tarafların sundukları dilekçeleri, beyanları, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Erzurum Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan 10/05/2016 tarihli yazısında davacının ISG-Katip görevlendirmesi yapılmadığı görülmüştür. Fakat davacı tarafça Ocak ve Şubat aylarına ilişkin olarak hizmetin fiilen verildiği belirtilmiş, Ocak Şubat ve Mart aylarına ilişkin 30/04/2014 tarih ve ……..seri numaralı 154.800 TL tutarında fatura kesildiği, faturanın açıklama kısmında iş yeri hekimliği ve danışmanlık iş güvenliği hizmeti yazdığı, davalı tarafça 08/05/2014 tarihinde aynı faturaya ilişkin olarak 154.800 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Buna göre davalının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödeme yapmış olduğu, ayrıca dosya içerisinde yapılan incelemede davalı tarafça sözleşmenin 20. md ilişkin olarak yazılı savunmada bulunulduğuna dair bir belge de bulunmadığı, bu sebeple davalının 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin olarak davacı tarafın sorumluluklarını yerine getirmedikleri yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında sözleşmenin 2015 yılı için 4 ay daha uzamış olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf 2015 yılının Mart ve Nisan ayını ücretli, Ocak ve Şubat ayının ücretsiz alınacağı yönünde davacı taraf ile mutakabat sağlandığı hususundaki beyanlarına dosya kapsamında delil sunulamadığı için itibar edilmemiştir. Sözleşme kapsamında 16 dönem hizmet verildiği tarafların kabulündedir. 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin hizmet verilmediği yönündeki savunma, ödemeler ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin yapıldığından dikkate alınmamıştır. Davacı tarafça 16 dönem hizmet verilmiş, davalı tarafça 15 dönem ücret ödenmiştir. Ayrıca davacı taraf tetenoz aşışı uygulaması yapmış ve bunu da faturalandırmış olduğu iddiasıyla dosya ek rapora gönderilmiş ve sonuç olarak davacı tarafça vermiş olduğu hizmet karşılığında 825.600,00.-TL’lik ve uygulanan tetenoz aşısı nedeniyle 9.126,00.-TL lik olmak üzere toplam 834.726,00.-TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu,bu faturalara karşılık davalı tarafından 731.526,00.-TL’lik ödeme yapıldığı ve davacının 103.200,00.-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyadaki itirazın iptali ile takibin devamına; Alacak likit olduğundan % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ” şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı tarafla 03.01.2014 tarihinden itibaren 1 yıl süreli hizmet alımı sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin başlangıcının ilk iki ayında davacı taraf Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı üzerinde yapması gereken iş yeri hekimi ve İSG uzmanı giriş ve bildirimleri yapmayarak işlemlerin aksamasına ve gecikmeye sebep olduğunu, geç yapılan işlemlerden ötürü müvekkili şirketin sözleşmenin bitimine müteakip sözleşmenin ilk iki ayı ücretsiz olmak üzere 2 ayı da ücretli olarak uzatıldığı hususunun davacı şirkete bildirildiğini, Davacı şirketin itiraz etmeden söz konusu uzatma işlemini onayladığını, davacının beyanı ile bilirkişi raporundaki mutabakatın sağlanmadığını, mahkeme kararında da bunun kanıtlanamadığına dair ifadenin gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından ödenmesi istenen faturanın 29/05/2015 tarihli olduğunu, bu faturaya süresi içerisinde itiraz edildiğini, kaldı ki belirtilen işlemlerde yukarıda detaylı açıklandığı üzere müvekkili şirket tarafından uzatım bilgilerinin davacı tarafa fatura düzenleme tarihinden çok önce bildirildiğini ve davacı tarafça herhangi bir itirazda da bulunulmadığını bu kapsamda düzenlenen faturanın hukuka aykırı olup davanın kabulü kapsamında fatura bedelinin ödenmesine hükmedilmesinin hakkaniyet ve adalet ilkeleriyle bağdaşmadığını, bilirkişilerce net bir hesaplama yapılamadığını, bu nedenle her ne kadar dava konusu faturada miktar belirtilmiş olmasına rağmen bu alacak miktarı taraflar arasında itiraza konu olduğundan ve sabit olmadığından dolayı alacağın mahkeme tarafından likit olarak değerlendirilip , müvekkili şirket aleyhine ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmesi hususunun hukuka aykırılık nedenini oluşturduğunu, söz konusu açıklamalar ışığında müvekkili şirketin herhangi bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını ve düzenlenen faturanın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, iş sağlığı ve güvenliği hizmet sözleşmesi nedeniyle hizmet bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili özetle; davacı davalı arasında 03.01.2014 -03.01.2015 tarihleri arasında iş sağlığı ve güvenliği hizmet sözleşmesi imzalandığını, hizmetin 16 ay sürdüğünü, davalının ise 14 aylık hizmet bedelini ödediğini, ödenmeyen iki aylık hizmet bedeli için Erzurum ….. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı icra takip dosyasında 103.200,00 TL üzerinden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, İSG-KATİP üzerinden yapması gereken girişleri iki ay geç yaptığını, davalı ile aralarında bu nedenle 2015 yılı Ocak ve Şubat ayları için ücretsiz hizmet alımı konusunda mutabakat sağlandığını, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili istinaf etmiştir.
Dosya içerisindeki hizmet alım sözleşmesi, ödeme dekontları, faturalar ve bilirkişi raporu ile diğer bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden; davacı ve davalı arasında 03.01.2014 ile 03.01.2015 tarihleri arasında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmek üzere hizmet alım sözleşmesi düzenlendiği, davalının davacıya toplam 16 ay hizmeti verdiği, davalı tarafından 14 aylık hizmet bedelinin ödendiği, ancak sözleşmenin ilk iki ayında İSG-KATİP uygulaması üzerinden görevlendirme yapılmadığı gerekçesiyle davacının davalıya iki aylık hizmeti ücretsiz vermesi konusunda taraflar arasında mutabakat olup olmadığı noktasında uyuşmazlık toplanmaktadır
Taraflar arasında iki aylık ücretsiz şekilde iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin verileceğine ilişkin yazılı bir mutabakat bulunmadığı, bu itibarla davalının savunmasında ileri sürdüğü mutabakatı kesin şekilde ispat edemediği, ihtilaflı dönem olan 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin hizmet bedelinin davalı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödendiği, bu itibarla davalının almış olduğu hizmet karşılığı davacıya 103.200,00 TL borcu olduğu ve borcun ödenmediği hususunda tereddüt bulunmadığı, borcun likit olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla istinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 7.049,59-TL karar harcından peşin alınan 1.762,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.287,19-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
6-Kararın kesinleştirme ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
7-Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 21/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.