Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1133 E. 2021/1204 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1133
KARAR NO : 2021/1204
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2016 (Dava), 06/02/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/625 Esas, 2019/53 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
Taraflar arasında görülen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/10/2011 günü sürücü …Yönetimindeki … Seyahat Turizm İşletmesine ait …plakalı yolcu otobüsü Erzurum’dan gelip ……… istikametine giderken dörtlüleri yanarak bekleyen … plakalı tıra arkadan çarparak 15 yolculunun yaralanmasına neden olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında belirtildiği üzere, kamyona arkadan çarpan otobüs sürücüsü’nün % 100 tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre belirlenecek geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, maluliyet, tedavi giderleri tazminat tutarlarının, taşımacı ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yagılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tüm davalılardan tahsiline, toplam 225.000-TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sigortacı, taşımacı ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin Kars mahkemeleri olması gerektiğini, dava dilekçesinde dava değerinin asgari miktarının belirtilmediğini, davacı tarafından açılan davada eksiklikler bulunduğunu, davac konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin %100 kusurlu olduğu iddiasının doğru olmadığını, tedavi ve dolaylı masraflar bakımından bir sorumluluklarının bulunmadığını beyanla davanın öncelikle yetki yönünden reddine, usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Turizm Seyahat adına … …cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin Kars mahkemeleri olması gerektiğini, dava dilekçesinde dava değerinin asgari miktarının belirtilmediğini, davacı tarafından açılan davada eksiklikler bulunduğunu, araç sürücüsü …’nin %100 kusurlu olduğu hususunun doğru olmadığını beyanla davanın önceliğkle yetki yönünden ressine, usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti sınırında olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranının tespit edilmesi için dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi gerektiğini, iş göremezlik tazminatının hesaplanması için aktüerya hesabının yapılması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, taraflarınca davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden faize hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirkete sigrtalı aracın kusurlu bulunması durumunda, sorumluğu kadar sınırlı tutulmasına, sosyal güvenlik kurumuna müzekkere yazılarak davacı tarafa dava konusu kaza sebebiyle rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulmasının istenilmesine, davanın açılmasında müvekkilinin kusuru bulunmadığından yasal faize hükmedilmemesine, ayrıca müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretinede hükmedilmemesi gerektiğini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ” Tüm dosya kapsamı ve davacı vekilinin beyanları değerlendirildiğinde davacının cismani zarara ilişkin maddi tazminat davası yönünden; …Sigorta A.Ş. ile dava dışı sulh olduklarından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davalı … Sigorta’ya karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının davalı …Sigorta AŞ ye karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden kasko sigorta poliçesinin incelenmesinde trafik kazasına ilişkin manevi tazminat klozunun bulunmadığı teminat altına alınmadığı tespit edilmekle bu davalıya karşı açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar … Turizm Seyahat Firması, … …ve …’ ye karşı açılan manevi tazminat davasında ise tarafların celp edilen sosyal ve ekonomik durumları, davalıların kazanın oluşumunda %100 asli kusurlu oldukları, davacının %32,2 sürekli işgöremezliği, yaşı, kaza öncesindeki mesleği ve gelir durumu ve kazadan dolayı yaşadığı psikolojik üzüntü ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hak ve nesafet ilkesi de gözetilerek davacı tarafın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 100.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalılar … ve … … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın iki yıllık zaman aşımına uğradığını, … Turizm Seyahat A.Ş isimli bir şirketin olmamasına rağmen varmış gibi hüküm kurulduğunu, manevi tazminat tutarını belirleme görevinin hâkimin takdirine bırakıldığını, hâkimin; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle), uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerektiğini, miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmesi gerektiğini, hakimin manevi tazminata hükmederken; kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını, ülkenin ekonomik koşullarını, olayın ağırlığını, tarihini, paranın satın alma gücünü göz önünde bulundurması gerektiğini, manevi tazminat miktarının adalete uygun olması gerektiğini, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerektiğini, bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurmaması gerektiğini, ölçülülük ilkesine uygun, manevi tazminat miktarının amacına uygun olması gerektiğini, manevi tazminatın kıstaslara bakılmadan fahiş miktarda hümmedildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; 21/10/2011 tarihinde sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın, Erzurum …. istikametinde, … plakalı tıra arkadan çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nin %100 kusurlu olduğu, İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 30/10/2017 tarihli raporu ile davacının %33,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, yapılan yargılama neticesinde yukarıda yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebi yönünden sulh ve feragat dikkate alınarak karar verildiği, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili yönünde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan inceleme de;
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Mahkemece öncelikle … Turizm Seyahat A.Ş. ünvanında bir şirketin gerçekten var olup olmadığı ticaret sicil müdürlüğünden sorularak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu husus araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (Y.17.H.D.2019/3216 E.- 2020/3396 K.)
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle, davacının duyacağı acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü, kazada davacının kusurunun bulunmadığı göz önünde bulundurularak davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalılar … ve … … vekili vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca, kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …ve … … vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2019 tarih ve 2016/625 Esas, 2019/53 Karar sayılı kararının, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalılar tarafından yatırılan istinaf peşin harcının taraflara iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.