Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1502 E. 2021/810 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1502
KARAR NO : 2021/810
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2016 (Dava), 09/11/2017 (Karar)
NUMARASI : 2015/570 Esas, 2017/558 Karar
DAVA : Alacak (Kıymetli Evrak Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
Taraflar arasında görülen Alacak (Kıymetli Evrak Nedeniyle) davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı …….. Bankası vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/06/2015 tarihli sözleşme ile …’tan mal satın aldığını, satın alınan mal karşılığında muhatabı ………BANKASI olan nolu, …… 14/11/2015 tarihli, 49.500,00.-TL bedelli ve …..nolu, 30/11/2015 tarihli, 27.000,00.-TL bedelli iki adet çek verdiğini, sözleşmede kararlaştırılan ürünleri vermediğini, 20/09/2015 tarihli taahütname ile 10 gün içinde mal vereceğini belirtmesine rağmen vermediğini belirterek çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 15/06/2015 tarihli satım sözleşmesine istinaden satım yapılacak mallar karşılığında yine davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu çekleri aldığını, bu çeklerin müvekkilinin kredili müşterisi olduğu bankaya tahsil için verdiğini, müvekkilinin sözleşme ile teslim etmesi gereken ev tekstili ürünlerini elinde olmayan sebeplerle davacıya teslim edemediğini, artan güvenlik olayları nedeniyle mal satışı yapamadığını, alacaklarını da tahsil edemediğini, çalıştığı bankalardan aldığı kredi taksitlerini ödeyememesi üzerine tahsil için kendisine verilen çek ve senetleri bankaların teminat olarak aldıklarını, davacının çeklerinin ilgili bankanın teminat olarak alması sebebiyle bankadan geri alıp davacıya teslim edemediğini, herhangi bir kötü niyetinin olmadığını beyanla, davayı kabul ettiği anlaşılmıştır.
Birleşen Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/592 E. 2016/486 K. sayılı dosyanda;
Birleşen dosya davacısı …Bankası vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın kullandığı krediye teminat nedeniyle muhatabı ….. Bankası olan …… nolu, 14/11/2015 tarihli 49.500,00.-TL ve ……. nolu, 30/11/2015 tarihli, 27.000,00.-TL bedelli iki adet çek alındığını, yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edemediğini, çekler tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile aldığını, Erzurum … İcra Müdürlüğünün …….Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, TTK 732 md. uyarınca sebepsiz zenginleşme dolayısıyla çek bedelleri toplamı 76.500,00 TL asıl alacağın 12/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek %10,5 avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … tarafından tahsil edilmesi amacıyla bankaya verilen çekler dolayısıyla müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını, çeklerin bedelsiz kaldığını, bu çekler nedeniyle müvekkilinin sebepsiz zenginleştiği iddiasının doğru olmadığını, dava konusu çeklerdeki ciro “tahsil cirosu” olup, bankaya tahsil amacıyla verildiğini, bu nedenle bankanın yanızca aracı kurum olduğunu, hamil sayılamayacağını, davacı bankanın “çeklerin ibrazının sehven unutulduğu” iddiasının doğru olmadığını, çeklerin yetkili hamil … adına takasa verildiğini ancak tedbir kararının öğrenilmesi nedeniyle takas merkezinden çekildiğini, davacı bankanın dava dilekçesinin 2. Bendinde çeklerin …’ın kullandığı kredinin teminatı olarak rehin cirosu ile bankaya ciro edildiğinin bildirildiğini, bu durumda bankanın çeke dayalı haklarını kullanamayacağını, belirtilerek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “… ile … arasında alım satım sözleşmesinin yapıldığı, bu sözleşmede …’ün para borcunu muhatabı ……. BANKASI olan yukarıda bahsi edilen iki adet çek ile yerine getirdiğini, asıl davada mal teslim edilmediği için … çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğini, davalı …’ın da cevap dilekçesinde çeşitli sebeplerden dolayı malı teslim edemediğini belirttiğini ve çekler bankada olduğu için çeki iade edemediğini belirterek davayı kabul mahiyetinde ikrar ettiğini, davalı …’ın üzerinde serbestçe tasarruf edeceği alacak hususunda davayı kabul ettiği, bu sebeple dava konusu …… BANKASI olan ……. nolu 14/11/2015 tarihli 49.500,00.-TL ve ……. nolu 30/11/2015 tarihli 27.000,00.-TL bedelli iki adet çekten dolayı davacı …’ün borçlu olmadığının tespit edildiği, birleşen dava ile davacı …Bankası A.Ş. TTK 732 md uyarınca sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı …….. Bankası olan …… nolu 14/11/2015 tarihli 49.500,00.-TL ve ……..nolu 30/11/2015 tarihli 27.000,00.-TL bedelli iki adet çekten dolayı alacak davası açtığını, …Bankası A.Ş.’nin dava dilekçesinde açıkça kullanılan kredinin teminatı olarak temlik cirosu olarak çekleri aldığını belirttiğini, yine dosya kapsamına alınan çek tevdi bordrosunda dava konusu çeklerin “bedellerinin tahsilinde bankanızın dilediği borcuma mahsubu için bankanıza temliken ciro ile teslim ediyorum” ibaresinin tespit edildiği, …bankası tarafından belirtilen çeklerin takasta işlem gördüğü, elektronik ortamda çek hamillerine ilişkin bilgi bulunmadığı ve hamil bilgilerinin banka tarafından öğrenilebileceğinin belirtildiği, ayrıca …’ın bankaya borcunun olmadığının belirtildiği, birleşen dosya davacısı tarafından mahkeme tarafından verilen kesin sürelere rağmen …’ın borçlu olduğuna dair herhangi bir belgeyi dosyaya ibraz edemediği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde çekin sadece tahsil içim banka elinde bulunduğu, kredi teminatı için alınmış ise de, bu halde rehin cirosu söz konusu olurki çekte rehin cirosunun caiz olmayacağı, rehin veya bunun sonucu elde etmeye yönelik olan teminat amacıyla çekin ciro edilmesi halinde çeki devir alan kişi çeke dayalı hatları kullanamayacağı, somut olayda davacı banka davaya konu çeki teminat amacıyla almış olup, açıklanan kanun maddeleri uyarınca çekin rehin amacıyla ricosunun geçerli olmadığına, davacı bankanın yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceği yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca birleşen dosya davacısı …Bankası A.Ş. Tarafından çek süresi içerisinde de ibraz edilmemiştir. Bu nedenle keşidecinin çekten kaynaklanan yükümlülüğüde düşmüştür. TTK 732 md uyarınca hamil bankanın keşideci …’e gidebilmesi için …’ün hamilin zararına zenginleşmiş olmasının gerektiği, böyle bir durumun olmadığı anlaşılmakla muhatabı …………Bankası olan ……nolu 14/11/2015 tarihli 49.500,00.-TL ve …….. nolu 30/11/2015 tarihli 27.000,00.-TL bedelli iki adet çekten dolayı davacı …’ün davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, TTK uyarınca çekin rehin amacıyla cirosu geçerli olmadığı için davacı …Bankası A.Ş.’nin yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından birleşen dosya davacısının aktif husumet ehliyeti olmadığı ” gerekçesiyle 2015/570 Esas sayılı asıl dava yönünden; Davacının davasının kabulü ile; Dava konusu muhatabı …….Bankası olan, …….. nolu 14/11/2015 tarihli 49.500,00.-TL ve ……… nolu 30/11/2015 tarihli, 27.000,00.-TL bedelli iki adet çekten dolayı davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine; Birleşen dosya olan 2016/592 Esas sayılı dosya yönünden; Davacı …Bankasının davasının aktif husumet ehliyeti olmadığı için davanın usulden reddine” dair karar verilmiş, verilen karara karşı birleşen dava davacısı …Bankası vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Birleşen dava davacısı …Bankası vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava konusu hakkında menfaatinin bulunduğu dolayısı ile dava açma hakkının bulunduğu, bu durumda dava ehliyetinin yokluğu gerekçesi ile davanın reddinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin eksik inceleme ve araştırma neticesinde hüküm kurulduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kıymetli evrak niteliğinde bulunan ve ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak alacağın tahsili talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen birleşen Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/592 E. 2016/486 K. Sayılı dosyası yönünden verilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. (Y. 11. H.D 2020/3570 E. – 2021/125 K.)
Somut olayda; asıl dosya davacısı ve birleşen dosya davalısı …’ün mal karşılığı dava konusu ……….BANKASI Erzurum Şubesine ait, …… numaralı, 14/11/2015 tarihli, 49.000,00 TL bedelli ve …… numaralı, 30/11/2015 tarihli, 27.000,00 TL bedelli iki adet çeki, asıl dava davalısı …….’ a verdiği, malın teslim edilmemesi nedeniyle Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/570 E. sayılı dava dosyası ile menfi tespit talebinde bulunduğu, asıl dosya davalısının anlaşma gereği teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini beyanla davayı kabul etmesi nedeniyle, asıl dosya da davacının davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 09/11/2017 tarihli karara karşı tarafların istinaf yasa yoluna başvurmaması nedeniyle hüküm esas dava yönünden kesinleşmiştir. Birleşen dava da, 6102 sayılı TTK.’nun 732. maddesi çerçevesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan değerlendirilmede, ispat külfeti keşidecide olup, keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerektiği, ispat külfeti üzerinde bulunan keşideci birleşen dava davalısı …’ün, asıl davada verilen ve kesinleşen mahkeme kararı uyarınca sebepsiz zenginleşmediğini ispatladığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar ilk derece Mahkemesi tarafından birleşen dosyada davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddedilmesine karar verilmiş ise de, davacının aktif husumetinin bulunduğu, ispat külfeti üzerinde bulunan davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması nedeniyle davanın esastan reddedilmesi gerektiği anlaşılmakla, asıl dava yönünden istinaf başvurusunun olmaması nedeniyle asıl dava yönünden verilen hüküm aynen korunmuş, birleşen dava da davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşıldığından, HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince birleşen dava davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Birleşen dosya davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2017 tarih ve 2015/570 Esas, 2017/558 Karar sayılı kararın HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“A-) 1-Asıl dava yönünden; Davacının davasının KABULÜ İLE; Dava konusu muhatabı ……bankası olan, …… nolu 14/11/2015 tarihli 49.500,00.-TL ve …… nolu 30/11/2015 tarihli, 27.000,00.-TL bedelli iki adet çekten dolayı davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine;
2-Alınması gereken 5.191,56.-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.306,43.-TL’den mahsubu ile bakiye 3.885,13.-TL eksik harcın davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydedilmesine;
3-Davacı tarafından yapılan 1.883,53.-TL toplam yargılama giderinin (başvuru harcı, peşin harç, gider avansından harcanan) davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine;
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap vetakdir olunan 8.710,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan ve arta kalan gider avansının, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine;
B-)1-Birleşen dosya olan 2016/592 Esas sayılı dosya yönünden; Davanın esastan reddine,
2-Alınması gereken 59,30.-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.306,43.-TL’den mahsubu ile bakiye 1.247,13-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca takdir olunan 10.745,00-TL vekalet ücretinin davacı bankadan alınarak davalıya ödenmesine;
5-Arta kalan gider avansının ilgili tarafa iadesine,” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE,
6-Davacıdan alınan istinaf karar peşin harcının davacıya iadesine,
7-Birleşen dosya davacısı tarafından istinaf aşamasında yapılan 98,10-TL başvuru harcı, 98,00-TL davetiye gideri, 35,00-TL dosya gidiş-dönüş gideri olmak üzere toplam 133,00-TL istinaf yargılama giderinin birleşen dosya davalısından alınarak davacıya verilmesine,
8-İstinaf başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 17/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.