Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2023/650 E. 2023/1011 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/650
KARAR NO : 2023/1011
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2022
NUMARASI : 2022/117 Esas – 2022/612 Karar
DAVA : Menfi Tespit
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2014 yılında yaşamış olduğu zorluklar neticesinde ihtiyaç kredisi kullandığını, davacının yaşamış olduğu zorlukların artarak devam ettiğini, bankalardan çekmiş olduğu kredileri belirlenen zamanlarda ödeyemediğinden dolayı temerrüde düştüğünü, davacının o dönem … Devlet Hastanesi’nde beraber görev yaptığı davalı ile görüşerek bankalara borcu olduğunu, çekmiş olduğu krediyi ödeyemediğini bundan dolayı başka bir bankadan davalı adına faizi sabitlenmiş şekilde ihtiyaç kredisi çekme teklifinde bulunduğunu, davacının, davalı tarafa kredi çekildikten sonra başka bankalara olan kredi borcu ödendikten sonra yeni çekilen sabit faizli krediyi her ay düzenli olarak ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı tarafından bu teklifin kabul edildiğini ve davacının mağduriyeti giderilmek amacıyla Erzurum … … Bankası şubesinden davalının kendi adına davacının da kefil durumunda bulunduğu 45.000,00 TL miktarlı kredi çekildiğini, davalı adına çekilen kredi dosya masrafları ve faizlerde sabitlenmiş şekilde toplamda 61.000,00 TL olarak … Bankasına geri ödenmesine karar verildiğini, davacı tarafından davalı adına çekilen kredinin 8. taksitine kadar düzenli ödeme yapıldığını ancak davacının …’ya tayinin çıkmasından sonra bir takım sorunlar yaşadığını ve 9. ayda olan taksiti ödeyemediğinden dolayı davalı tarafından kendisine baskı kurulduğunu, davacı tarafından imzalanmış boş senedin davalı tarafından doldurularak icra takibi başlatıldığını, davacının maaşına haciz konulduğunu, davacının maaş hesabından 8.000,00 TL’nin üzerinde kesinti yapıldığını, davalı tarafından boş olarak imzalatılan senedin takibe konulması sonucunda davalının açmış olduğu takibin yekün alacağının 132.274,29 TL olduğunu, müvekkilinin maaşından ise 85.140,86 TL kesinti yapıldığını, bu durumun davacının mağduriyetine sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle davacıdan zorla alınan 26/06/2013 düzenlenme tarihli 15/07/2013 vade tarihli … keşide yerli 61.809,00 TL tutarındaki senedin iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının icra tehdidi altında dava tarihine kadar haksız olarak tahsil edilen paranın ticari faizi ile davalıdan istirdadına, davalının haksız yere, kötü niyetli olarak davacıyı icraya vererek davacıyı zarara soktuğu için faizli toplam alacak üzerinden davalı alacaklının %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’ın dolandırıcılık maksadı ile müvekkiline çeşitli hile ve desiseler yaparak müvekkilini kandırarak ana parası 45.000 TL olan bir kredi çektirdiğini ve anaparası 45.000 TL olan müvekkiline çektirdiği krediyi müvekkilden aldığını, kendi borçlarını ödediğini, bu durumu zaten davacı tarafın da dava dilekçesinde kabul ve ikrar ettiğini, yani davacı tarafın müvekkiline borçlu olduğunu borcun dayanağı olan hukuki ilişkiyi dava dilekçesinde kabul etmişlerdir. Davacı … müvekkile çektirdiği kredinin taksitlerini ödeyemeyeceğini başka borçlarının da olduğunu müvekkile beyan etmiş ve davacı bu nedenle müvekkile dava konusu senedi vermeyi teklif ettigini, bunun üzerine davacı ile müvekkilinin bankaya gittiğini ve anaparası 45.000 TL olan kredinin faizli şekilde geri ödeme miktarını (61.809,00 TL) olduğunu öğrendiklerini, davacı ve müvekkili senedin miktarına toplam faizli şekilde geri ödenecek miktar olan 61.809 TL birlikte yazdıklarını, müvekkilinin bu senedi davacıdan teslim aldığını, davacının sunduğu banka kredi evrakları ve ödeme tablosundan anlaşılacağı üzere müvekkilinin davacı …’ye vermek üzere çektiği kredi için bankaya toplam 61.809 TL geri ödeme yaptığını, davacı tarafın 8.000 TL’lik borcu ödediğini beyan etmiş olsa da bu iddianın da gerçek olmadığını, davacı tarafın hiçbir kredi taksitini ödemediğini, müvekkilini senedi Erzurum…. İcra Müdürlüğü’nün 2014/….. esas sayılı dosya ile icraya koyduğunu ve alacağını tahsil etmeye çalıştığını, davacı tarafın müvekkilini yıldırmak, korkutmak ve hakkı olan faizi almasına engel olmak için müvekkiline defalarca iftira atarak suç duyurusunda bulunduğunu ve bu soruşturmaların hepsinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
Erzurum 5. Asliye Hukuk Mahkemesince ; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedi bonodan kaynaklandığı ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönelik olarak görevsizlik kararı verilmiştir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince ; uyuşmazlığın sırf bonodan kaynaklanmayıp tarafları arasındaki ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı, tarafların tacir olmadığı, ticari dava olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Her iki görevsizlik kararı kesinleşmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca re’sen merci tayini için Dairemize gönderilmiştir.
Bilindiği üzere yargı yeri belirlenmesine ilişkin hükümler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 21 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nun “Yargı yeri belirlenmesini gerektiren haller” başlıklı 21/1-c bendi uyarınca “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulması gerekmekte olup, aynı Kanunun “İnceleme yeri” başlıklı 22/2. maddesine göre “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.
Dava, menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı isteklerine ilişkindir.
Somut olayda; davacının ihtiyacı nedeniyle davalı adına ihtiyaç kredisi çekilmesi sebebiyle davalıya verilen bononun işleme konulması sonucu yapılan icra takibinde borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebinde bulunulmuş olup bu durumda dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinin (a) bendirde, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağının belirtildiği, bonoya ilişkin hükümler de Türk Ticaret Kanunda düzenlenmiş olup aynı kanunun 778/1-ı maddesi uyarınca poliçenin iptaline ilişkin 757 ila 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesince çözümlenmesi gerekir.
Bu nedenle uyuşmazlığın, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince; Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi”nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.