Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2023/1205 E. 2023/1737 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1205
KARAR NO : 2023/1737
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2023
NUMARASI : 2023/411 Esas – 2023/467 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
TALEP : Merci Tayini
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında büyükbaş hayvan ticareti yapıldığını, buna ilişkin olarak 60.000,00 TL değerinde bono tanzim edildiğini, icra takibinin kesinleşmesinin akabinde borçun talik edildiğini ve sonrasında itfa edildiğini, tarafların şikayeti üzerine Aşkale Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapıldığını, bu soruşturmada davalı …’in ifadesinde …’in kendisine hayvan verdiğini, hayvanları bedelinin 40.000,00 TL olduğunu ve ilk senetten kendisine 20.000,00 TL borcu kaldığını beyan ettiğini, fakat bu beyanlara rağmen icra dosyasına hiç ödeme olmamış gibi devam ettiklerini, yine Aşkale Cumhuriyet Başsavcılığınca 2021/… Soruşturma dosyasında davalının kendisine 60.000,00 TL ödeme yapıldığını ikrar ettiğini, davalı tarafın konusuz kalan takibe konu senet üzerinden kötü niyetli bir şekilde haciz işlemlerine devam ettiğini beyan ederek telafisi mümkün olmayan zararın doğacağı muhtemel olduğundan yapılan hacizlerin durdurulmasını ve haksız takibin iptali amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Aşkale İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasında bulanan 01…2019 vade tarihli senedin borcunun olmadığının tespitini, Aşkale İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı haksız icra takibinin iptalini ve durdurulmasını, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvvekiline verilmesini, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalı taraf uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Borçlunun borcunu zamanında ödemediğini, kendisine süre verilmesini talep ettiğini, kendisine 6 aylık ek süre verildiğini, hatta davacı tarafa yardım amaçlı olarak iş ayarladığını, fakat davacı yanın kendisini sürekli oyaladığını, bir türlü borcunu ödemediğini, kendisine karşı açılmış olan menfi davasını anlamadığını ve kesinlikle reddettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMELERİNİN KARARLARININ ÖZETİ:
Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi 24.02.2023 tarih ve 2022/158 E. – 2023/34 K. sayılı kararı ile; “Dava, Aşkale İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından 06/09/2018 tanzim ve 01/…/2019 vade tarihli 60.000,00-TL bedelli bonoya dayanılarak yapılan kambiyo takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Kambiyo senetleri 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, TTK 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava olup aynı Kanunun 01.07.2012 tarihinde yürülüğe giren TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği anlaşılmaktadır.
Benzer bir uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/1320 E., 2019/1044 K. Sayılı ve 20/02/2019 tarihli ilamında “Dava, kambiyo senedi olan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Bono, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda unsurları ile birlikte düzenlendiğinden, aynı Kanunun 4/1-a maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede; davaya konu icra takibinin kambiyo senetlerine özgü takip usulüne göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, TTK’nın 4. maddesine göre ticari dava niteliğinde olduğundan davanın, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Ancak dava tarihinden önce HSK’nın 07/07/2021 tarih….nolu kararı ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Erzurum İlinin Mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle Mahkememizin Ticaret Mahkemesi Sıfatı Kaldırıldığı anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 115/2 uyarınca ve aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, dosyanın yargı alanı olarak bağlandığı Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ” şeklinde karar vermiş ve verilen karar 26.04.2023 tarihinde kesinleşmiştir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 05.05.2023 tarih, 2023/…. E. 2023/…. K. sayılı kararı ile; “davacı ve davalı tarafın kabul ettiği üzere hayvan alım satımına istinaden düzenlenen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyanın tarafları gerçek kişi olup tacir olmadıklarından davanın nispi ticari dava ve yukarıda sayılan üçüncü grup ticari davalardan olmadığı açıktır. Bu davanın mutlak ticari dava olması için ise uyuşmazlığın sırf senetten kaynaklanması gerekir ancak her iki tarafın beyanlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu senedin hayvan alım satımı nedeniyle düzenlendiği sabittir. Bu nedenle bu davanın mutlak ticari dava olmadığı da anlaşılmaktadır. Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2020/1481 Esas 2020/3593 Karar sayılı ilamında da bu husus “Taraflar arasındaki temel ilişki hayvan satım sözleşmesi olup, uyuşmazlık bonodan değil, hayvan satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre taraflar tacir olmadığı gibi, davada Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir.” şeklinde belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi ile karşılıklı görevsizlik kararı verildiği anlaşıldığından, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK 21. Maddesi uyarınca re’sen merci tayini için dairemize gönderilmiştir.
Bilindiği üzere yargı yeri belirlenmesine ilişkin hükümler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 21 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nun “Yargı yeri belirlenmesini gerektiren haller” başlıklı 21/1-ç bendi uyarınca “Kesin yetki hallerinde her iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulması gerekmekte olup, aynı Kanunun “İnceleme yeri” başlıklı 22/2. maddesine göre “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı ve davacının talebinin bonoya dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, kambiyo senedinden kaynaklanan davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve davaya bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiğine(aynı yönde Yargıtay 19.HD’nin 16.04.2019 tarih ve 2017/5352 E., 2019/2570 K.sayılı kararı, Yargıtay 20.HD’nin 29.05.2017 tarih ve 2017/6543 E., 2017/4693 K.sayılı kararı)karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/c maddesi, uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.