Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/533 E. 2023/1140 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/533
KARAR NO : 2023/1140
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI : 2021/237 Esas – 2021/484 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 15/10/2009 tarihinde davalı kooperatife ait … adet dairenin pencere, balkon, banyo kapıları, ısı yalıtım amaçlı dış cephe mantolama, dairelerin zemin yalıtımları için zeminde köpüklü ısı yalıtımı, dairelerin alçı, sıva ve boya işleri ile tüm blokların merdiven boyası işleri ve bilimum işe sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeye konu işleri zamanında tamamlayarak teslim ettiğini, ancak iş bedelin bir kısmını tahsil edemediği için Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2015/…. E. sayılı dosyası ile 360.500,00-TL üzerinden takip başlattığını, alacağın halen tahsil edilemediği, alacağını zamanında alamayan davacının yapmış olduğu ticareti çevirebilmek için muhtelif bankalardan 27 kez ticari kredi kullanmak ve faiz ödemek zorunda kaldığını, borç sarmalına sürüklendiğini, müvekkilinin davalı tarafa yaptığı işin karşılığının (malzeme, işçilik) karşılığının icra dosyasında belirtilen rakamla karşılanamayacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere munzam zarar karşılığı 10.000,00-TL tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, “…Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğu uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü bulunmaktadır.
TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasında ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça Mahkememiz’de açılan davanın tazminat davası olduğu; davacının arabulucuya başvurmadan 11/09/2019 tarihinde davayı açtığının anlaşıldığı, arabuluculuk yoluna başvurmanın dava şartı olduğu, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince, davacının davasının dava şartı yokluğu sebebiyle HMK’nin 138.maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bahse konu uyuşmazlığın munzam zararın tazminine ilişkin olduğu, munzam zararın asıl alacak ile talep edilebileceği gibi müstakil bir dava yoluyla da istenebileceğini, müstakil olarak açılan bu davanın arabuluculuk kapsamında olmadığını, davanın dava şartı olan arabuluculuk koşulu yerine getirilmediği için usulden reddine karar verilmiş ise de dava şartı noksanlığının tamamlanabilmesi için mahkemece süre verilmesi gerekirken bu sürenin tarafına tanınmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Ticari davalar TTK’nun 4. maddesinde düzenlenmiş olup her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (TTK 4/1; nispi ticari davalar) ile TTK’nun 4/1-a, b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ticari davalardır.
Mahkemece getirtilen ticaret sicil kayıtlarına göre davacı … Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olup tacirdir. Davalı yapı kooperatifidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 2020/2 E., 2021/3 K. sayılı kararı ile (RG. 01.04.2022-31796) kooperatiflerin/yapı kooperatiflerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılacaklarına karar verilmiştir.
Davacı ile davalı kooperatif arasında, davalı tarafından yaptırılan binalarda bir kısım imalatların davacı tarafından yapılması hususunda anlaşma yapılmış olup taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesidir. Her iki taraf da tacir olup uyuşmazlık ticari işletmeleri ile ilgili olup dava TTK’nun 4/1. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğindedir. Bu halde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Davacı vekilinin görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde değildir.
TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca, TTK’nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A m. 2. f. maddesi uyarınca, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Görüleceği üzere 6325 sayılı kanunun 18/A m. 2. f. maddesi uyarınca ticari davalarda arabuluculuk son tutanağın dosyaya sunulmaması durumunda mahkemece davacıya, davanın açılmasından önce yürütülmüş arabuluculuk faaliyeti sonucu tutulan son tutanağın dosyaya sunulması aksi takdirde davanın usulden reddedileceğine dair ihtar yapılması gerekmektedir. Mahkemece davacıya yasada öngörülen ihtar yapılıp süre verilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer taraftan ticari davalarda zorunlu arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi de yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, HMK’nun 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davacının istinaf itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/237 Esas, 2021/484 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında yapılan yargılama giderlerinin yeniden yapılacak yargılamada ele alınmasına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.